Çay üreticisi kanun istiyor
Yaş çay fiyatı 12 liraya kadar düştü. Rizeli üreticiler, özel sektörün üreticiyi sömürdüğünü belirtti, Çay Kanunu çağrısı yaptı
Yaş çay hasadının bitmesine az bir zaman kaldı, üreticinin bahçede en yoğun çalıştığı dönem. Aileler ve işçiler tarafından toplanan çaylar, ÇAYKUR’a teslim ediliyor. Ancak ÇAYKUR, stoklar dolunca alımlara iki gün ara vermek zorunda kaldı. Özel sektör ise bu fırsattan faydalanarak fiyatı 17 lira olarak açıklanan yaş çay fiyatını 12 liraya kadar düşürdü. Taban fiyatın zaten maliyeti karşılamadığını belirten üretici ise zarar etmemek için kanuni güvence istiyor.
ÇAYKUR ELİNDEN GELENİ YAPIYOR
“Özel sektörün eline düştük” diyen Rize Ziraat Odası Başkanı Bünyamin Arslan, Aydınlık’a yaptığı açıklamada şunları belirtti:
“Hasadın tam ortasındayız. ÇAYKUR’un herkesin çayını alma şansı yok, günlük işleme kapasitesi var. ÇAYKUR, elinden geldiğince aldı ama stoklar tamamen doldu. Stoklardaki yaş çay yanar. Çay, uzun süre beklerse gübre haline dönüşür, rezalet olur. O yüzden ÇAYKUR’a seslendik, ‘alımları bir iki gün durdurun’ dedik. Üreticilere de seslendik ‘iki gün hasat yapmayın ki stoklar eritilsin’, dedik. ÇAYKUR elinden geleni yapıyor. Ama fabrikalarda yoğunluk olunca özel sektör bunu fırsata çeviriyor. Fiyatı 12 liraya kadar indirdi, günlük borsa gibi fiyatı aşağı çekiyor.”
RİZE’DE KIYIM VAR
Bu durumu ‘emek hırsızlığı’ olarak nitelendiren Arslan, üreticilerin emeğinin gasp edildiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da seslenen Arslan, “Rize’de kıyım var” dedi. Arslan, çay üreticilerine iki gün boyunca çay toplamaya ara vererek, düşük fiyat politikalarına karşı durma çağrısı yaptı.
ÖZEL SEKTÖR KANUN İSTEMİYOR
Devletin özel çay fabrikalarını düzenlemesi gerektiğini belirten Arslan, önceki yıl Meclis’ten geri dönen Çay Kanunu’nun üreticinin güvencesi olduğunu belirtti. Arslan şöyle devam etti:
“Devlet burayı planlamalı ve yıllardır istediğimiz, Çay Kanunu’nu muhakkak çıkarmalı. Üretici hakları hukuksal olarak güvence altına alınmalı. Fiyat sabitlenmeli. Maddeler tartışılınca kanun geri çekildi. Kanunun çıkmasını istemeyen özel sektör. Çünkü boşluktan yararlanıyorlar, fırsatları değerlendiriyorlar. Üreticinin emeğini çalanlar kanunun çıkmasını istemiyor.”
TABAN FİYAT ALTINA DÜŞÜLMESİN
Arslan, kanunda olması gerekeni de şöyle açıkladı: “Kanunda şu olmalı. Ben ürünü toplayayım, istediğim yere satayım ve taban fiyat altında fiyatlar olmasın. Çay paramda en az 45 gün içinde bana ödensin.
“Ama ne oldu kanunda sanayici hakları, fabrika hakları, sözleşmeli tarım maddeleri var. Şöyle bir madde koydular, fabrikayla sözleşme yapacaksınız, en fazla 2 fabrikayla sözleşme yapabilirsiniz, başkasına satamazsınız. Büyük baronlar sözleşmeli tarımı koydurttular. Ben ürünümü istediğime satarım.
“Üretici hakları güvence altına alınsın istiyoruz. Sanayici de üreticiyi mağdur etmemesi için devlet tarafından fonlarla desteklensin. Devlet desteklesin sanayiciyi. Sanayici üreticiyi sömürmesin.”
ÇAYA ÇÖP KATIYORLAR
“Rize çayına aroma, çöp çay veya kaçak getirilip karıştırılıyor, maliyet aşağı indiriliyor. Bunları istemiyoruz. Rize çayının tertemiz, hiçbir katkısı olmadan satılması gerekir. Kanunda onunla ilgili de sıkıntılar vardı. Buradaki fabrikalar İran’dan çay alıyorlar, Rize çayıyla harmanlıyorlar, sonra 90 liraya BİM’e satıyorlar. Bugün kaliteli çayın kilosu 200 liradan aşağı olmamalı. Çünkü maliyeti ancak o kurtarır. Gidiyorsunuz 100 liraya çay var. Bu çayın içinde orijinal Rize çayı yok, katkılar var. Bir de çaydan çıkan çöpler var.
Karadeniz’de 300 bin ton çöp var. Çöpe atılması gereken. Bunları tekrar ince ince işliyorlar, çaya katıyorlar.
“Kaliteli çayı içerseniz size acı gelir. Damağınızı kalitesiz çaylara alıştırmışlar. İçine sap saman koymuşlar. Uzun süre onu içince damak tadınız ona alışıyor. Kaliteli çayı içtiğiniz zaman da size acı gelebilir ilk zamanlarda. İyi çay 25 dakikada demlenir en fazla yarım saatte tüketilir.”