Özel'den 'yeni çözüm sürecine' yeşil ışık: Ne tıkayan ne bozan oluruz
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti'nin İmralı heyetinin TBMM temaslarına ilişkin 'Ne tıkayan oluruz ne bozan oluruz. Ama kimse kusura bakmasın; hiçbir siyasi partinin de planının parçası olmayız' ifadelerini kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin PKK elebaşı Abdullah Öcalan'a yönelik peş peşe çağrıları, DEM Parti'nin İmralı heyetinin TBMM turu, kamuoyunda ve basında ‘yeni bir çözüm süreci hazırlığı’ olarak değerlendirildi. Ardahan'da konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den de "yeni çözüm sürecine yeşil ışık geldi. Özel, "Ne tıkayan oluruz ne bozan oluruz. Ama kimse kusura bakmasın; hiçbir siyasi partinin de planının parçası olmayız" dedi.
Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Son günlerde Türkiye'de, düne kadar bu kürsülerden ip atan Bahçeli'nin, düne kadar bizi meşru Meclis'te bulunan siyasi parti DEM ile görüşüyoruz diye 'DEM'leniyorlar' diyen Bahçeli'nin bir çağrısıyla başlayan bir süreç var. CHP tarihinin hiçbir döneminde asla ve asla çatışmadan, kandan, gözyaşından taraf olmadı. Analar ağlamasın istedik, terör dursun, gözyaşı dinsin istedik. ‘Bu işleri Meclis’te yapın’ dedik, vaktiyle kaçırdılar. Şimdi ‘Evet, Meclis doğru zemin’ diyorlar."
'CHP ÇİZGİSİNİ, YAPISINI KORUYACAKTIR'
Biz de diyoruz ki; Meclis zemininde olacak, şeffaf olacak, toplumsal mutabakata dayalı bir süreçte CHP her zaman olduğu gibi Atatürk’ün izinde yurtta barış der, dünyada barış der. Misak-ı Milli sınırlarını gözeten, ay yıldızlı al bayrağı benimseyen, CHP'nin kurucu değerlerine saygılı birlikte yaşama iradesini sonuna kadar savunuyoruz. Kürtler de bizim, Türkler de bizim. Alevi de bizim, Sünni de bizim. Hepimiz kardeşiz, kardeşçe ve barış içerisinde yaşayacağız. Bundan sonraki süreçte de CHP çizgisini, yapısını koruyacaktır.
'NE TIKAYAN OLURUZ, NE BOZAN OLURUZ'
Kimse ama kimse endişe etmesin. Ne tıkayan oluruz ne bozan oluruz. Ama kimse kusura bakmasın; hiçbir siyasi partinin de planının parçası olmayız. Bu işin çıkar siyasetine, parti siyasetine dökülmesine, bir kişinin yeniden seçilmesine endekslenmesine de CHP toplumsal mutabakat zemini için bakar. Böyle bir meselenin asla kişisel çıkar meselesi olarak, yeniden seçim meselesi olarak kullanılmasına asla ve asla izin vermez."
'ERDOĞAN SOKAKTAN KAÇIYOR'
Erdoğan, sıcak salonlarda oturup kendi atadıklarına kendini alkışlatmak kolay. Göle’ye gelebiliyor musun? Ardahan‘a gelebiliyor musun? Posof‘a gelebiliyor musun? Vatandaşın hatırını sorabiliyor musun? Hayvancılıkla, tarımla uğraşana, emekliye, asgari ücretliye ‘Geçinebiliyor musun?’ diye sorabiliyor musun? Erdoğan geçmişte sokaktan geldiğini söylüyordu. Şimdi sokaktan kaçıyor. Salon siyasetçisi olmuş. Sıcak salonlarda kendini alkışlatan Erdoğan’a sesleniyoruz; memleket zorda, vatandaş darda. Cüzdanda yangın var, mutfakta yangın var, pazarda yangın var. Vatandaşın geçimi yok. Onun sesini duymuyorsun ama o sana sesleniyor. ‘Geçim yoksa seçim var’ diyor. O sandığı bizden kaçıramazsın. Sandık gelecek, halkın iktidarı kurulacak. Bunun başka yolu yoktur."