21 Kasım 2024 Perşembe
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Özgür Özel’in perdelediği gerçek: İsrail’in silahı ve insan kaynağı

Özgür Özel, CHP ve Cumhuriyet şöyle sanıyor: İsrail F-35’leriyle gelecek, Türkiye’ye saldıracak. Ama Sayın Özel’in vekalet savaşından haberi yok. ABD ve İsrail sınırımızda terör örgütü PKK/PYD’ye yüz binlerce tır silah vermesinin anlamı ne?

Özgür Özel’in perdelediği gerçek: İsrail’in silahı ve insan kaynağı! Kumar ve bahis sitelerinin spora sponsorluğu kötü örnek oluşturuyor!
A+ A-
NADİR TEMELOĞLU

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Erdoğan'ın İsrail'in hedefinde Türkiye olduğu açıklamasına karşı “Bunun akla yatan tarafı yok. Kahvede biri söylese 'Deli misin' denir.” dedi.

HAMAS’ı kınadıklarını belirten Özel, “Ülkede vatandaş 'İsrail bize saldıracakmış' diye konuşsun istiyor. Ama hayır, vatandaş internet hızını konuşuyor. Bizdeki internet hızından yavaş bir Bangladeş ile birkaç ülke var. Üstelik buna karşılık maliyet de fahiş düzeyde. Bir aile 2022'de internete 442 lira ödüyormuş, geçen sene 745, bu sene 2350 lira. Herkes için elzem cep telefonu fiyatları fahiş pahalı. Millet bunu konuşmasın diye 'İsrail saldıracak' diyorlar.” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet gazetesi de bunu manşetine taşıdı: “Tehlike nerede” başlığını attı.

Özgür Özel, CHP ve Cumhuriyet şöyle sanıyor: İsrail F-35’leriyle gelecek, Türkiye’ye saldıracak.

Böyle bir şeyden kimse bahsetmiyor elbette. Ama Sayın Özel’in vekalet savaşından haberi yok.

ABD ve İsrail sınırımızda terör örgütü PKK/PYD’ye yüz binlerce tır silah vermesinin anlamı ne?

PKK ve PYD’ye ABD bütçesinden her yıl milyonlarca dolar akıtılmasının sebebi ne?

CIA ve Mossad’ın kullandığı PKK, FETÖ, Adnan Oktar gibi örgütlerin varlığı neden?

2017’de Barzani’nin referandumuna en büyük desteği niye İsrail verdi?

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ve Aydınlık günler önce Arz-ı Mev’ud konusunda muhafazakâr cepheye uyarılarda bulunmuştu.

“İslamcı çevreler İsrail saldırganlığını Arz-ı Mev’ud (Vaat edilen topraklar) ile açıklıyor. Böylece güncel tehdit olan İkinci İsrail Planı perdeleniyor. ABD ve İsrail, Türkiye’de PKK’yı destekleyerek planladıkları ikinci İsrail’e Türkiye topraklarının bir kısmını da almaya yönelik silahlı harekatlara başladı. ABD ve İsrail bölgemizde Kürdistan adı altında ikinci İsrail devletçiliğini silahla kurmaya yöneldi.

Tevrat’taki bir masalla, hikayeyle bu günü açıklayamazsınız ama Amerika ile İsrail’in ikinci İsrail Devleti’ni kurma diye bir girişimi var. Bu girişim 1991’den bu yana silahla devam ediyor.

İsrail’in insan kaynağı sınırlı ama Asya’da Irak, Suriye, Türkiye ve İran Kürtlerini topladığımız zaman 30 milyonun üzerinde bir Kürt nüfus var.

İsrail’in elinde silah var, arkasında ABD var. İnsan kaynağı sorununu da PKK ile, Irak’ı bölmekte
kullandığı Kürt hareketlerle, İran’ı bölmeye çalışan PJAK’la çözmeye çalışıyor. Dolayısıyla Arz-ı Mev’ud yok, ikinci İsrail var.”

Özgür Özel, bu konuda İslamcı çevrelerin bile gerisinde.

Vatan Partisi 1991’den itibaren bu konuda uyarılar yaptı.

Büyük Ortadoğu Projesi’ni Türkiye’nin gündemine taşıdı.

Tüm bu süreçte Türkiye üzerinde tehdit olmadığını söylemek, esas tehdidin üzerini kapatmaktır.

Peki Özgür Özel neden böyle yapıyor?

Çünkü Atlantik Sistemine tam bağımlı.

CHP, DEM’le açık ittifak yapıyor.

Özerklik Yasası’nı uygulayacağını söylüyor.

Kıbrıs’ta ölmüş federasyon talebini diriltmeye çabalıyor.

HAMAS’ı terörist görerek İsrail’in yanında tavır alıyor.

Velhasıl, esas Amerikancılığını “Tehlike yok, sizi kandırıyorlar” diyerek ekonomik gerekçelerle örtmeye çalışıyor.

Türk milletini bir yanda tehditlere karşı kararlı duramayan AK Parti-MHP hükümeti, bir yanda da “Tehdit yok” diyerek daha geri bir konumda olan CHP ile sıkıştırmaya çalışıyorlar.

Bu süreçten ancak ve ancak devrimcileşerek çıkabiliriz.

Askerî ve ekonomik tehditlere de Üreticilerin Millî Hükûmetini kurarak yanıt verebiliriz.

KUMAR VE BAHİS SİTELERİNİN SPORA SPONSORLUĞU KÖTÜ ÖRNEK OLUŞTURUYOR

Özgür Özel’in perdelediği gerçek: İsrail’in silahı ve insan kaynağı - Resim : 1

Türkiye’de ciddi gariplikler var.

Şiddet kültürüne karşıyız, aileyi kormak istiyoruz ama medyada, gündüz kuşakları hep şiddet haberleri, çarpık ilişkiler var.

Hükûmet LGBT karşıtı ama LGBT derneklerinin yurt dışından milyarlarca lira fon almasına önlem almıyor.

PKK’ya karşıyız ama siyasi uzantısı DEM “yasal parti” kılıfıyla Meclis’te bölücü girişimlerinin açık açık dillendiriyor.

Gençlerimizi koruma taraftarıyız ama sosyal medya denetimsizliğinin onları yutmasına seyirci kalıyoruz.
Çoğaltabiliriz.

Bu garipliklerden biri de sporda.

Örneğin, başarılarıyla tarihimize geçen A Millî Kadın Voleybol Takımımızın marka sponsoru kim?

McDonalds. Onları gençlerimize örnek gösteriyoruz. Sağlıklı, akıllı, diri zihin ve beden yerine obez kültürünün bir numaralı temsilcisini sponsor yapıyoruz.

Futbol takımlarına bakıyoruz, kumar siteleri, bahis siteleri sponsor olmuş.

Son gariplik: Azerbaycan Voleybol Ligi ile bir bahis sitesi olan misli.com işbirliği anlaşması imzalamış.

Hürriyet bunu birinci sayfasından kocaman vermiş.

Sporda, şike tartışmaları gündemden düşmüyor.

Her gün hakemlere veryansın ediyoruz.

Allah aşkına, kumar ve bahis sitelerinin top koşturduğu bir alanda sağlıklı bir spor ortamı oluşur mu?

Medyamız bu yanlışı eleştirmek yerine destek veriyor.

Gelin, sağlıklı bir spor kültürü oluşmasına hizmet edelim.

KAPIYI KİLİTLİYORSUN AMA...

MELİH ALTINOK - SABAH

Dün TBMM'de çok gizli bir oturum vardı. Genel Kurul'un kapıları sıkı sıkıya kapatıldı, sürgülendi. Öyle ki, Meclis'in girişindeki basın ofisleri bile olur da gazeteciler içeride konuşulanları duyar diye kapatıldı, kilitlendi.

Konuyu biliyorsunuz. Meclis'te temsil edilen tüm partilerin vekilleri, İsrail tehdidi gündemiyle bir araya geldiler.

Hükümetin ve devlet kurumlarının yaptığı bilgilendirme devlet sırrı niteliğinde olduğu için Genel Kurul'daki görüşmelerin içeriği açıklanamayacak. Kapalı oturum tutanakları ve özetleri ancak 10 yıl sonra yayınlanabilecek.

İyi güzel de insan ister istemez kaygılanıyor.

Yok, dışarıdan içeriye bir sızma olmasından değil; bizzat içeridekiler yüzünden!

DEM'li vekiller, önceliklerinin ABD'nin, İsrail'in Suriye'nin kuzeyindeki kara ordusu işlevi gören PYD-PKK olduğunu gizleme gereği bile duymuyorlar.

Evet, MHP Lideri Devlet Bahçeli oturumdan bir süre önce gidip ellerini sıktı ama sonrasında kendilerinden Türkiye'nin ulusal konularında sağduyulu olacaklarına dair en ufak bir uzlaşı sinyali bile göremedik.

Neyse, umarım kapalı oturumda her şeyi açık açık konuşmamışlardır.

TÜRKİYE’DE CİNAYET SAYILARI NE SÖYLÜYOR?

ÖZAY ŞENDİR - MİLLİYET

Milliyet’te geçen seneden beri her gün işlenen işlenen cinayet sayılarını bir grafik olarak veriyoruz.

Eylül 2023’ten Eylül 2024’e işlenen cinayet sayısı 1388.

7 Ekim’i baz aldığımızda son 13 ayda 1455 cinayet işlenmiş.

Bu cinayetlerin 969’u ateşli silahlarla, 414’ü delici-kesici silahlarla, 72’si de darp yoluyla gerçekleşmiş.

Rakamlardan yola çıkarak varabileceğimiz sonuçlar var:

Önce Türkiye’de cinayetler artıyor mu sorusuyla başlayalım:

2022’de Türkiye’de işlenen toplam cinayet sayısı 767, son bir yılda rakam neredeyse 2 kat artmış ve algımızı da bu belirliyor.

Oysa en yüksek cinayet 1453 ile 2017’de yaşanmış, 2016’da da 1436 cinayet işlenmiş. 2013 yılı rakamı da 1342.

Bugün canımızı en çok sıkan nokta kadın ve çocuk cinayetleri ile sosyal medya etkisinde işlenen suçlar.

Bu yaşananlara sıkılmak ve siyasetin bir çözüm yolu bulmasını beklemek hakkımız ama bizim de yapmamız gerekenler var.

Birincisi, bu yaşananları iç çekişmelerimizin malzemesi yapmamak gerekiyor.

Mesela “Avrupa’da en çok cinayet işlenen ülke Türkiye” dediğimiz zaman doğruyu kısmen söylemiş oluyoruz.

AB’nin istatiktik kurumu Eurostat verilerine baktığımızda nüfusa oranla Türkiye, cinayet suçu sayısında aşağılara iniyor.

İlk 5’te Letonya, Litvanya, Estonya, Romanya ve Kıbrıs sıralanıyor.

Türkiye’de kadın cinayetlerini elbette gündemde tutuyoruz ama diğer yandan yine Eurostat verilerine göre öldürülen her 5 kişiden 4’ü erkek.

Demek ki sadece kadına şiddetle değil şiddetin tamamıyla mücadele etmemiz gerekiyor.

Şiddeti yok sayma lüksümüz yok ama şiddetin kaynağını sadece dizi senaryolarıyla izah ederek bu mücadeleyi kazanma imkanımız da yok.

Bu işi sosyal medya etkisini, ateşli silahlara kolay ulaşımı, uyuşturucu-uyarıcı madde kullanımını, okullarda çığ gibi büyüyen akran zorbalığını, sanal kumarı dikkate almadan çözemeyiz.

Medyanın Halleri Özgür Özel CHP Cumhuriyet Gazetesi İsrail