Özgür Özel'in sesini çıkaramadığı kötülük
...
Tevfik Kadan
Cumhuriyet Halk Partisi(CHP)'nin yeni genel başkanı Özgür Özel, son günlerde "kötülük" kelimesini diline pelesenk etti. Yerli yersiz her açıklamasında mutlaka bu kelimeye yer veren Özel, Star Wars filmlerinden fışkırmış bir Skywalker edasıyla sözde "iyilerini" arıyor. “Organize kötülüğü yeneceğiz.”, “Kötülüğe izin vermeyeceğiz.”, “Artık bu ülkede kötülük kazanamasın.” gibi soyut cümlelerle yaptığı mücadele tarifi, ne yazık ki yeni ve kapsamlı bir programa işaret etmiyor. Kurultayda yaptığı konuşmanın Kılıçdaroğlu'nun tekrarı olması da bunun en güzel kanıtı. O sahnede Özel, rant dağıtımına itiraz ederken, Kılıçdaroğlu'nun siyasetlerini gururla sahipleniyordu. Kılıçdaroğlu'nun “kötülüklerine” ses çıkaramamasının nedeni de tam olarak buydu. Çünkü o “kötülüklerin” savunucusu, hatta sözcüsüydü. Gelin bunu bir örnekle anlatalım...
O ŞİRKETE SES ÇIKARAMAMIŞTI
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı Seçimi öncesinde “Hayatımın en büyük projelerinden biri.” diyerek iktidara geldikten sonra Atatürk Havalimanı'nı Amerika'daki Sierra Nevada şirketine vereceklerini duyurmuştu. “Gençler, gidin Google'a bu isimleri yazın. Ne cevherlerimiz var bu dünyada görün.” diyerek yağladığı Özmen'leri, “NASA'nın en önemli projelerinde kritik ürünler geliştirmiş, milyarlarca dolarlık değere sahip bir şirket.” sözleriyle pazarlıyordu.
Sahi bu, Türkiye'ye yapılabilecek en büyük kötülüklerden değil miydi? Terörle mücadele ettiği için Batı'dan örtülü ya da açık yüzlerce ambargoya maruz kalmış bir millet, Milli Teknoloji Hamlesi ile bağımlılıklarından kurtulmaya çalışıyordu. İrili ufaklı 2 bin 700 tane savunma sanayi şirketi kurulmuş, güzel de bir ekosistem oluşturulmuştu. Ancak Kılıçdaroğlu, uzay çalışmalarımızı bir Amerikan şirketine devretmeyi vadediyor, Özgür Özel ise tek kelime itiraz edemiyordu. Kurultayda da bu konunun yanından dahi geçemedi. Çünkü tek bir derdi vardı: Rantın ve koltuğun kendisine verilmesi. Zaten CHP'de milli çıkarlar kimin umrunda!
ABD ORDUSU'NDAN 554 MİLYON DOLARLIK İHALE ALDILAR
Aydınlık ise bu büyük “kötülüğü” görmüş ve şirketin şeceresini o günlerde ortaya dökmüştü. Sierra Nevada açık bir CIA paravanıydı. Nitekim dün de tarih, bir kez daha Aydınlık'ı doğruladı. Sierra Nevada'nın, ABD Ordusu'nun casusluk yeteneklerini geliştirmek üzere 554 milyon dolarlık yeni bir ihale aldığı ortaya çıktı. Anlaşmaya göre şirket, ABD Ordusu'na istihbarat toplama jetleri sağlayacak. ABD Hava Kuvvetleri de o jetleri kullanarak Türkiye'den, Rusya'dan, İran'dan, Suriye'den topladığı istihbaratlar ile operasyonlarını planlayacak.
Zaten bu karanlık şirketin büyüme hikayesi bile her şeyi açık ediyordu. Rüşvette mahir olan Özmen'ler, Pentagon'dan aldığı ihalesiz işlerle servetlerini katlamıştı.
Daha 2012 yılında ABD merkezli araştırma kuruluşu CorpWatch'ta yayımlanan bir rapor, şirketin ne yaptığını gözler önüne seriyordu. Sierra Nevada'nın casusluk faaliyetlerine mercek tutan CorpWatch, şu bilgileri paylaşmıştı:
“Bugün bu şirket, ABD Özel Operasyonlar Komutanlığı adına casusluk yapmak üzere Afrika'daki gizli savaşın ön saflarında yer alıyor. Kıtanın dört bir yanındaki gizli görevlerin desteklenmesine yardımcı oluyorlar ve Stuttgart kentinden yönetilen ABD'nin Afrika Komutanlığı ile yakın çalışıyorlar.
“Pentagon ve CIA, uzun zamandır gizli savaşlar için özel müteahhitleri kullanıyor. Air America ve Air Asia, Başkan Lyndon Johnson için Kamboçya ve Laos'u bombalamakta kullanılan paravan şirketlerdi. Northrop Grumman gibi daha büyük ve daha köklü şirketler ise Başkan Bill Clinton döneminde Kolombiya'da casusluk yapmak için kullanıldı. Dolayısıyla, bir sonraki Demokrat Başkan Barack Obama'nın, bu kez Afrika'da gizli savaşlar için Sierra Nevada gibi gizli özel yüklenicilerle aynı stratejiyi benimsemesi uygun görünüyor.”
ABD ÇIKARLARINA TAM SADAKAT
İşte Özgür Özel'in sesini çıkaramadığı kötülük tam da yanı başındaydı. Halbuki Sierra Nevada'nın sahipleri Eren ve Fatih Özmen çifti, bugüne kadar yüksek Amerikan çıkarlarına bağlı olduklarını defalarca açıklamıştı. Mesela, 2017 yılında hükümet sözleşmelerindeki giderleri şişirerek devleti zarara uğrattıkları iddiasıyla açılan soruşturmanın ardından yaptıkları açıklamada, “ulusal çıkarlara sadık birer vatansever” olduklarını söylüyorlardı. Bu beyanatın üzerine de ihaleler akmaya devam etmiş, Sierra Nevada zenginliğine zenginlik katmıştı. Şimdilerde sağda solda “kötülük” arayan CHP Genel Başkanı da, emin olun bunların hepsinden haberdardı.
IRAK'TA İŞKENCE SORUŞTURMASI
ABD'nin deniz aşırı operasyonlarında görev alan Sierra Nevada hakkında çeşitli işkence iddiaları da bulunuyor. İddiaya göre Irak'ta Sierra Nevada için çalışan güvenlik yüklenicileri, tutuklulara işkenceler yaptılar, kötü muamelede bulundular ve açıkça insan haklarını ihlal ettiler. 2007 yılında Irak'ta şirket için çalışan üç yüklenicinin de Nisur Meydanı'nda 14 Iraklı sivilin vurularak öldürülmesi olayına karıştığı ileri sürülüyor. Ancak uluslararası tepkiye yol açan bu olayda, Sierra Nevada'nın rolü tam olarak belirlenmiş değil. ABD basınında konuyla ilgili çok gizli bir incelemenin yapıldığı belirtiliyor.
SİYASİ BAĞLANTILARI İŞLERİNİN ÖNÜNÜ AÇTI
Özmenler için büyümenin yolu, Nevada'nın eski valisi Jim Gibbons ve 2000 yılında Türkiye'de tatile götürdükleri eşi Dawn Gibbons ile yakın arkadaşlıklarından geçiyordu. Gibbons o dönemde ABD Kongre üyesiydi ve 2004 yılında 2 milyon dolarlık ihalesiz bir federal sözleşme almalarına yardımcı olmuştu. O yıl Özmenlerin şirketi, 42 milyon dolarlık bir Pentagon ihalesi kazandı.
2007 yılında Las Vegas Sun gazetesinde şirketi inceleyen Jeff German, şu bilgileri veriyordu:
“Bir şirketin siyasi bağlantılarının, kazançlı hükümet sözleşmeleri yapmasına yardımcı olduğu zamanlar oldu. Sierra Nevada bu konuda iyi puan almış görünüyor. Ülkenin siyasi açıdan güçlü kişileriyle yakınlaşırken, kamuoyunda nispeten görünmez oldular. 2000 mali yılından bu yana 602,5 milyon dolar tutarında federal sözleşme aldılar. Bunun 474,1 milyon doları Hava Kuvvetleri tarafından verilirken, 36,8 milyon doları da ABD Ordusu'ndan geldi.”
