Özyalçıner ve Şahin’den günümüz edebiyatına eleştiri: Anlam kovuldu insan dışlandı
Yazar Adnan Özyalçıner, ve Leyla Şahin, katılacağı söyleşi öncesinde günümüz edebiyatını Aydınlık’a değerlendirdi. Günümüz edebiyatında yüzeysel bir yaklaşım sergilendiğini kaydeden Özyalçıner, ‘Yazarlar, insanların olaylara karışmasını ve düşülen çelişkileri açıklamaya girişmiyor.’ dedi.
Yazar Leyla Şahin ve Adnan Özyalçıner, Hatay Dayanışma Derneği’nin düzenlediği “Günümüz Dünyasında Sanat ve Edebiyatın Yeri” başlıklı söyleşiye konuk olacak. Şiir okumaları ve müzik dinletisinin yapılacağı etkinlik bugün saat 14.00’te başlayacak.
Söyleşi öncesinde Adnan Özyalçıner ve Leyla Şahin’le günümüz edebiyatının yerini konuştuk.
YAŞATILANLARIN PENCERESİNDEN BAKMAK
Sanatın amacının dünyayı güzellik ve zenginliklerin eşitçe paylaşıldığı bir yer haline getirmek olduğunu ifade eden Özyalçıner, “Sanatın amacı, yeryüzünü yaşanır, güzellik ve zenginliklerinin eşitçe paylaşıldığı bir dünya kılmaktır. İnsanın barışın kardeşliğin egemen olacağı bu dünyada yaşamasını sürdürmesine yol açmaktır. Olaylara bakmasını bilen her yazar, her sanatçı, bu bakışını başkalarıyla paylaşarak dünyanın güzelleşmesine güzelleştirilmesine katkıda bulunabilir.” dedi.
Günümüz edebiyatında insanın dışlandığını kaydeden Özyalçıner, yüzeyselleşmeye dikkat çekti. Özyalçıner, “İnsansal gereklerden, insanın ve toplumun içine düştüğü çelişkilerden pek söz edilemez oldu. Olaylar dışlanıyor, insan dışlanıyor. Edebiyatta yani her türlü edebiyat ve sanatta yalnız yaşananı değil, yaşatılanları görmek önemli olan. Daha çok üstten, yüzeysel bir bakış açısı bugün benim gördüğüm edebiyatımıza egemen. Yaşamı derinlemesine ortaya koyacak, olaylara da yaşananlara da değinecek, hatta yaşatılanlara göz atacak ve yaşatılanları özellikle ortaya koyacak bir konumda olması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Yeni öykülerde diyalog eksikliğine de değinen Özyalçıner, bir iç döküm tarzının geliştiğini, bunun da yine insanın dışlanmasıyla bağlantılı olduğunu söyledi. Özyalçıner, “Bir iç döküm tarzı öne çıkıyor. Öyküler iç dökümle gelişiyor. Yazarlar, insanların olaylara karışmasını ve düşülen çelişkileri açıklamaya girişmiyor.” dedi.
YENİ ADINA YOZLAŞMA YAŞANIYOR
Yazar Leyla Şahin de küreselleşmenin etkilerine dikkat çekti. Dijitalleşme ve küreselleşme akımları sonrasında nitelik kaybının yaşandığını belirten Şahin, “Bugün gerek görsel sanatlar gerek müzik gerek edebiyatta ‘yeni’ adına bir yozlaşma yaşandığını görmekteyiz.” dedi.
Şahin, küreselleşme düşüncesinin mimarlarının tarihin sonu ve ideolojinin sonu gibi fikirleri “yeni değerler” olarak ortaya koyduklarını ve tüm dünyayı etkilemeyi başardıklarını kaydetti. Günümüz edebiyatının en önemli sorununun anlam olduğunu dile getiren Şahin, “Bugün edebiyatımızın en önemli sorunu şiirden, öyküden, deneme ve romandan ‘anlam’ın kovulması. Bilim ve sanat daha önce yapılanlara gidilerek geliştirilir, birbirine eklenerek, halkalaşarak yeni olana ulaşılır. Şiir adına bir örnek: Yunus Emre, Karacaoğlan, Pir Sultanlar olduğu için Nâzım Hikmet, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Oktay Rifat yola devam etmişlerdir.” ifadelerini kullandı.
İnsanlığın dijital bir hızın içerisinde olduğunu belirten Şahin buna karşın ne tarihin ne de sanatın sonuna gelindiğini kaydetti. Şahin, “Sibernetik bir alandayız hepimiz, evet. Dijital bir hızın içindeyiz, internet ağındayız, evet. Bütün bu ileri, hızlı teknolojinin, dijital teknolojinin kötü kullanımına hayır! İnsan bireysel, toplumsal, tarihsel bir varlıktır, ne tarihin ne ideolojilerin ne de sanat/edebiyatın sonuna geldik. Biraz dikkat!” diye konuştu