Papa Türkiye’ye gelecek İznik’te ‘ekümenik’ tezgahı kuruluyor

Fener Rum Patrikhanesi, “ekümeniklik” iddiasını meşrulaştırmak için Papa Francis’in katılımıyla İznik’te bir etkinlik yapmaya hazırlanıyor. İznik Konsili’nin 1700. yılı dolayısıyla yapılacak etkinlikte Bartholomeos, Papa’nın yanında “Ortodoksların dünya genelindeki lideri” olarak poz vermek istiyor.

Mayıs ayında yapılması planlanan anma etkinliğine tepki Ulusal Kanal ekranından geldi. Müstafi Tümamiral Cihat Yaycı, Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Selçuk Erenerol ve Aydınlık Haber Müdürü Kaan Arslan, Fener Kilisesi ve Bartholomeos’un ABD güdümündeki Türkiye düşmanı faaliyetlerini anlattı.

‘TARİHTE BOYUNCA HİÇ YAPILMAMIŞ’

Cihat Yaycı, 1700. yılı nedeniyle yapılan etkinliğin daha önce hiç yapılmadığına dikkat çekti ve şu uyarıları yaptı:

“Tarihte ilk defa böyle bir anma töreni yapılacak. 1700. yılına denk geldi. Ne olur 1700. yılına denk geldiyse? 1600'de yaptınız mı? 1500'de yaptınız mı? Osmanlı Devleti böyle bir şeye müsaade etti mi? 1400'de, 1300'de, 1200'de yapabildiniz mi? Hayır. Osmanlı Devleti'nin dahi müsaade etmediği böyle bir tören şimdi yapılacak. İnanılır gibi değil.

“Bunun iki amacı var. Birincisi, İznik'i tekrar ‘Nicea’ diye hatırlatmak. Türk tarihini silmek. İslam tarihini silmek.

“İkincisi de ‘Kara Papaz’ Bartholomeos’u Papa ile eşit kılacak şekilde bir pozisyona getirmek. Papa ile eşit kılmak ne demek? Papa, Katolik Hristiyanların ruhani lideri. Bu adam da Ortodoks Hristiyanların ruhani lideri yapılmaya çalışılıyor. Halbuki öyle değil.

‘RUSLARLA KARŞI KARŞIYA GETİRME İSTİYORLAR’

“Bizim Türkiye'de, Türk Ortodoks Patrikhanesi var. Şimdi soruyorum. Fener Ortodoks Kilisesi sizin lideriniz midir? Hiçbir şekilde değil. Bırakın dünyadaki bütün Ortodoksların lideri olmayı, Türkiye'deki Ortodoksların da lideri değildir.

“Bunun amacı şudur. ‘Ukrayna Kilisesi’ni buraya bağladık.’ dediler. Lozan'a başlı başına aykırı bir şey. Ama buradaki oyun büyüktür. Ruslarla bizi karşı karşıya getirmek istiyorlar.”

‘İHANET 1949’DA BAŞLADI’

Selçuk Erenerol, Fener Kilisesi’nin 1970’lerden beri Batı projesi olan “dinlerarası diyaloğun” içinde olduğunun altını çizerek şunları anlattı:

“1923’te Cumhuriyet’in kurulmasıyla Fener Rum Kilisesi’nin çizgisi de belirlendi. Nerede durmaları gerektiği, ne göreve sahip oldukları çok açık bir şekilde Lozan’da netleştirildi.

“Bu konuda Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2007’de çıkardığı 5603 sayılı bir ilan da vardır. Ama ihanetin aslı 1949'da başladı. 1949 yılında Athenagoras, ABD Başkanı Truman'ın özel uçağıyla Türkiye'ye adeta itelendi. Bize bir başpapaz kakaladılar. ‘Ekümenikliği tanıtacaksınız.’ denildi.Dönemin konjonktürüne baktığınızda bunu Yunanistan değil, Amerika Birleşik Devletleri istiyor. Batı emperyal güçlerinin kiliseyi, Ortodoks dünyasında bir Truva atı olarak kullandığını görüyoruz.

“1940'lı yıllara baktığımızda ve ilerisinde ‘Yeşil Kuşak’ teorilerinin çıkması, sadece siyasal İslamcılık değil, siyasal dinciliğin de birçok yerde güçlendirilmesi, tarikatlara payeler verilmesi, 70'li yıllarda dinlerarası diyalogla bunu görüyoruz, öyle bir süreçtir. Batı'nın yaptığı bu planlar bir yıllık, iki yıllık, beş yıllık planlar değildir. Uzun yıllardır süren bir plandır.

‘RUSYA’YLA SAVAŞIN MÜSEBBİPLERİNDEN’

“Ki bunu Batı'nın Rusya ile mücadelesinde, Ukrayna'da açık açık gördük. Fener Rum Kilisesi'nin gayretleri ile Ukrayna Kilisesi, Rus Kilisesi'nden kopartıldı ve burada Batı'nın kontrolünde bir yapı oluştu.

“Kendileri bağımsız olacaklarını zannediyorlardı. Bu yüzden savaşın müsebbiplerindendir Fener Rum Kilisesi. Orada ölen hem Ukrayna tarafında hem Rus tarafında ölen masum gençler bunlar yüzündendir.”

‘CIA KURDU USAID FONLADI’

Kaan Arslan da Ukrayna Kilisesi’nin CIA projesiyle kurulması sürecini şu sözlerle anlattı:

“Fener Kilisesi, İstanbul'un işgalinden beri 100 yıla aşkın bir süredir casusluk merkezi gibi faaliyet yürütüyor. Bunu Mustafa Kemal Atatürk Nutuk’ta da bu şekilde nitelendiriyor.

“Soğuk Savaş döneminde Türkiye’nin ABD’ye yakınlaşması, 1980'den sonra girilen yeni dünya düzeninde Fener Kilisesi'nin konumlanışı, FETÖ projelerinde yer almaları ve bugün geldiğimiz noktada Fener, hep ABD güdümünde, Amerikan derin devletinin bölgedeki planlarının içinde oldu.

“ABD, ekümeniklik iddiasıyla Rusya’ya karşı dini bir kışkırtma aracı olarak kullanıyor Patrikhane’yi. Bu ilişkiyi doğrudan Ukrayna Kilisesi’nin avukatı olan ABD’li Robert Amsterdam da dile getirdi. Amsterdam, 20 Şubat'ta gazeteci Tucker Carlson’ın YouTube kanalında çarpıcı açıklamalar yaptı. Dedi ki; ‘Ukrayna Kilisesi 2019'da CIA operasyonuyla kuruldu. Dışişleri Bakanı Pompeo da bu işin başındaydı. USAID de finanse etti. Barthelomeos bu operasyonda yer aldı, darbe yaptılar.’

“Amerika Birleşik Devletleri, dünyadaki Ortodoksları Fener Rum Kilisesi üzerinden kontrol etmeye çalışıyor. Çünkü Rusya’nın Ortodokslar üzerindeki etkisi büyük. Bu etkiyi ABD kırmak istiyor. “2021'de Bartholomeos’un göreve gelişinin 30. yılıydı. Bartholomeos’nun anılarını anlattığı bir kitap yayınlandı. Bartholomeos diyor ki ‘14 yaşımdayken İstanbul'a geldim, patriğin elini öpmeye Fener'e gittim. Patrikğin odasına girdiğimde duvarda iki kişinin fotoğrafını gördüm. Biri dönemin Cumhurbaşkanı Celal Bayar, diğeri Amerikan Başkanı Eisenhower.’

“Dönemin patriği Atenagoras, gökten inme bir şekilde getirilip 24 saat içinde Türk vatandaşı yapılıp patrik olarak ilan edilmişti. Bir önceki patrik 5. Maksimos, ABD’nin istemediği biri isimdi. Çünkü sol eğilimleri vardı. Sovyetlere yakın bir patrik istenmiyordu. Bir darbeyle indirilip yerine ABD’nin güdümündeki bir Yunan vatandaşı Fener patriği yapıldı.

“Hatta 5. Maksimos, 1960’lı yıllarda basına verdiği bir demeçte açıkça Truman Doktrini’nin bir parçası olduğunu ilan etmişti. Bu ilişki hala sürüyor.

‘PATRİKHANE MİLLİ GÜVENLİK SORUNU’

“Emperyalizmin bölücü planları içinde yer aldığı için hem Patrik Bartholomeos hem de Fener Kilisesi bir milli güvenlik sorunudur. Ekümeniklik iddiası Osmanlı döneminde hiçbir zaman olmadı. Bu iddia Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra İstanbul’un kuşatılmasıyla birlikte gündeme geldi. Türkiye de Lozan’da buna izin vermedi.

“Ancak Fener Kilisesi, Ekümeniklik iddiasını sürdürüyor ve sözümona dinlerarası diyalog projesi kapsamında Ortodoksların temsilcisi gibi davranıyor. Peki bu projede İslam adına kim öne çıkıyor? FETÖ… Fener Kilisesi’nin kutsal meclisi olan San Sinod’un en önemli isimlerinden Emmanuel Adamakis, FETÖ bağlantılı bir isimdir.

“Adamakis, bugün Kadıköy Metropoliti’dir. Bartholomeos’un en önemli adamıdır. Kendisi Girit doğumlu Yunan vatandaşı olmasına rağmen 2010’da Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olduğu dönemde Türk vatandaşlığı verildi. 2021’de de Fransa’dan Türkiye’ye geldi ve Kadıköy kilisesinin başına geçti. Şimdi de Fener Kilisesi’nin Ukrayna Kilisesi’nden sorumlu temsilciliğini yürütüyor.

“Adamakis, Belçika Metropoliti olduğu dönemde FETÖ’nün Abant Toplantısı’na katılmış ve konuşma yapmış biri. Yani sıradan bir isim değil. Bu şahıs, şu an Ukrayna Kilisesi üzerinden CIA projesini uyguluyor.

İZİN VERİLMEMELİ

“Devletimiz Fener Kilisesi’nin Türkiye karşıtı bu faaliyetlerine kesinlikle izin vermemeli. Ekümeniklik iddialarına göz yuman bir tavır, devlet zaafıdır. Bartholomeos’un Türk devleti ve Türk milletine düşman faaliyetleri mutlaka önlenmeli.”