22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 11°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Para cezaları çözüm değil: Anız yangınına karşı 'direk ekim' önerisi

Para cezaları çözüm değil: Anız yangınına karşı 'direk ekim' önerisi
A+ A-
AYDINLIK / ANKARA

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, anız yakma konusunda çiftçileri uyardı. Anız yakmanın yanlış bir uygulama olduğunu belirten Bayraktar, toprak verimliliğini yüzde 70 düşürdüğünü bildirdi.

Bayraktar, anız yakmanın ülkemizde 1993 yılından beri yasak olduğunu hatırlatarak “Hasat sonrası tarlada kalan bitki saplarının sürülerek temizlenmesinin masraflı olduğu düşünülerek bazı üreticiler bu artıkları yakmayı tercih ediyor” değerlendirmesinde bulundu. Bayraktar, anızın yakılması esnasında toprakta sadece hasat sonrası kalan köklerin yakılmadığını, toprağın önemli biyolojik, fiziksel ve kimyasal özelliklerinin de zarar gördüğünü belirtti.

Anız yangınlarıyla yüzey toprağının organik maddesinin yok olduğunu vurgulayan Bayraktar şunları söyledi:

“Organik madde, yağış sularının emilmesini ve tutulmasını sağlar, erozyonla toprak taşınmasını önler ve toprağın havalanmasını sağlar. Ülke genelinde yaşanan kuraklık sonrası üreticilerimizin anız yakmanın toprağa ve biyoçeşitliliğe verdiği zararları düşünerek hareket etmeleri gerekmektedir. Anız yangınlarının toprak yapısına verdiği zararın geri kazanılması uzun yıllar almaktadır. İlk birkaç santimetre kalınlıktaki toprakta oluşan yüksek sıcaklık, verimlilik için en önemli unsurlardan biri olan organik maddeleri yok ediyor. Anızı yakılan toprağın üst kısımlarında 250 derece civarında sıcaklık oluşarak toprak yüzeyinde bulunan küçük canlıları da öldürmektedir. Hâlbuki toprakta bulunan ve gözle görülmeyen bu canlıların faaliyetleri sonucunda organik maddeler parçalanarak toprak verimliliğini artıran humusa dönüşmektedir.”

ÇEVRESEL SORUNLAR

Anız yakıldığında özellikle topraktaki karbon ve azot dengesinin yok olduğunu, organik madde miktarının azaldığını, mikrobiyolojik aktivitenin gerilediğini, toprağın su tutma kapasitesinin azaldığını kaydeden Bayraktar, anız yakılmasıyla çevresel sorunların da ortaya çıktığını belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Verimliliği düşen topraktan daha iyi ürün almak isteyen üreticilerimiz, daha fazla toprak işleme ve kimyasal kullanarak daha fazla masraf yapmakta hem de çevreyle ilgili sorunlar ortaya çıkmaktadır. Her yanlış uygulama gibi anız yakma ile de geri dönüşümü mümkün olmayan kayıplar meydana gelmektedir. Zaman içerisinde toprak verimliliği önemli derecede etkileniyor. Toprak çoraklaşıyor ve tarım yapılması mümkün olmayan bir hale dönüşüyor. Anız yangınları nedeniyle çevre de risk altında giriyor. Özellikle içinde bulunduğumuz bu yıl oldukça kurak geçti. Bu durum aynı zamanda orman yangınları açısından da risk oluşturdu. Anız yakarak bu risk artırılmamalıdır.”

ÖNÜNE GEÇİLMELİ

Doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir tarım için, çiftçilere anız yakma yerine alternatif uygulamalar sunulması gerektiğini belirten Bayraktar anız yakmanın önüne geçmek için şu önerilerde bulundu:

-Anızlara doğrudan işleme ve ekim yapabilen mibzerler kullanılmalıdır.

-Üreticilerimizin sürüm maliyetini en aza indiren toprak işlemesiz tarım, ilk olarak İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve geçit kuşağı bölgelerinde yaygınlaştırılmalı, daha sonra tüm Türkiye’de uygulanmalı ve desteklenmelidir.

-Gelişmiş ülkelerin çoğu toprak işlemesiz tarımı yaygınlaştırarak; yakıttan tasarruf sağlamakta, topraktaki organik madde miktarını artırmakta, toprak işleme maliyetini azaltmakta ve anız yangınlarını önlemektedir. Dünyada 175 milyon hektar alanda işlemesiz tarım yapılmaktadır.

-2872 sayılı Çevre Kanununun 20’nci maddesinde, Kanuna aykırılık halinde uygulanacak idari para cezaları belirlenmiştir. Bu kapsamda, ‘Kanunun ek 1’inci maddesinin (c) bendine aykırı olarak anız yakanlara her dekar için, anız yakma fiilinin orman ve sulak alanlara bitişik yerler ile meskûn mahallerde işlenmesi durumunda ceza beş kat artırılır’ hükmü bulunmaktadır. Ayrıca, bu yasak ihlaliyle ilgili olarak sürekli Valiliklerce genelgeler yayınlansa bile anız yakmanın önüne geçilememektedir. Çözümün sadece uygulanacak cezalardan, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığından beklenmemesi gerekir.

-Bu iki Bakanlığın yanı sıra Millî Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi kamu kurumlarının da anız yakmanın bir nevi ‘doğa katliamı’ olduğunu kamuoyuna, özellikle çocuklara öğretilmesi ve toprak işlemesiz tarımın desteklenerek yaygınlaştırılması sorunun çözümüne önemli katkılar sağlayacaktır.

TOPRAK İŞLEMESİZ TARIM NEDİR?

Toprak işlemesiz tarım; toprağı herhangi bir toprak işleme aleti ile işleme yapmadan ekip biçmek ve tarımsal faaliyete devam etmektir. Bu yöntemle anızlar toprak üstünde bırakıldığı için toprağın organik madde seviyesi artarak, toprak erozyonunun azalması sağlanıyor. Anız yangınlarının da önüne geçiliyor.

Son Dakika Haberleri ANIZ YANGINI DİREK EKİM