05 Kasım 2024 Salı
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Pars Cudi'de

Nesli tükendiği düşünülen Anadolu parsı Cudi Dağı eteklerinde fotokapana yakalandı. Prof. Dr. Karataş, ‘Yalan haberler, bilgiler ve acabalar hep oldu. Artık gururla ve kesin olarak söyleyebiliriz Anadolu’da pars var’ dedi.

Pars Cudi'de
A+ A-
Özlem Konur Usta

Anadolu parsı, Türkiye sınırları içinde fotokapana yakalandı. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, Biyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Karataş, “Yıllardır Anadolu parsı hakkında yalan yanlış, spekülatif çok sayıda haber geldi. Artık gururla ve kesin olarak söyleyebiliriz. Anadolu parsı veya en azından Türkiye’de pars hâlâ var” dedi.

Prof. Dr. Ahmet Karataş, Dr. Şafak Bulut, Dr. Burak Akbaba’nın pars kaydına ilişkin bilimsel makalesi, Zoology in the Middle East’te 5 Mayıs’ta yayımlandı. Temmuz ve Aralık 2018'de ve Kasım 2019'da çekilen fotoğraflar, Cudi Dağı'nın kuzey yamaçlarındaki iki farklı yerden alındı.

Bilimsel adı Panthera pardus tulliana olan Anadolu parsının bilinen en son kaydı 1976 yılında Aydın’dan… Vurularak öldürülen bu kayıttan 37 yıl sonra bu nadide hayvan Diyarbakır’da yine aynı kaderi yaşadı. 2013 yılındaki bu olay “Türünün son örneği vuruldu”, “İran’dan geldi” gibi tartışmalara neden olmuştu. DKMP personeli ve araştırma ekibi, Mardin, Siirt ve Şırnak illerinde 150'den fazla noktaya fotokapan kurdu. Anadolu parsı, Temmuz ve Aralık 2018'de ve Kasım 2019'da Cudi dağının kuzey yamaçlarından üç kez fotokapana yakalandı. Pars Cudi'de - Resim: 1

DOĞADA CANLI HALDE İLK FOTOĞRAF

Prof. Dr. Ahmet Karataş, Anadolu parsının 1856 yılında İzmir’deki Nif Dağı’ndan vurulan örnekle bilimsel literatüre girdiğini söyledi. Karataş şöyle konuştu: “Giresun, Erzincan, Tunceli gibi birçok ilimizden haberler, görüntüler sosyal medyada ve pars için özel oluşturulan web sayfalarında dolaşıyor. Hangisi doğru, hangisi yanlış bilemiyoruz. Yalan haberler, bilgiler de çok oldu. Bazı görüntüler başka hayvan türlerine aitti. Acabalar hep oldu. İlk kez görüntülerden bu pars derken kesin konuşulan görüntülere ulaştık. Türkiye’de yaşamış olmasına rağmen doğada ve canlı halde çekilmiş hiç fotoğrafı yoktu. Doğada ve canlı halde çekilen ilk fotoğrafı da bu oldu.”

İran ile başta Azerbaycan olmak üzere Kafkaslar’da parsın yaşadığı biliniyor. Anadolu parsı mı yoksa İran parsı mı tartışmasıyla ilgili de Karataş şöyle konuştu: “Bunların hepsi tek bir tür: O da Pars. Ama alt tür dediğimiz ırk düzeyde ayrılabiliyorlar ve bu konuda iki temel görüş var. İran ve Kafkaslar’daki pars ile Anadolu’dakilerin DNA analizlerine göre hepsi tek bir alt türe ait olduğu düşünülüyor. Bu durumda ne ad vereceğiz? Öyle ya, bunların hepsi aynı ise adı ne olacak? Uluslararası adlandırma kurallarına göre, en eski ad geçerlidir. İran ve Azerbaycan’da nispeten iyi durumda olan parsa verilen ciscaucasica adı 1914, saxicolor ise 1927 yılından. Kurallar işletilirse en eskisi Anadolu ırkı ve 1856’lı tulliana. Diğer görüşe göre ise İran ve Kafkaslar’da yaşayan ve bilimsel adı P. p. ciscaucasica olan ırk, Anadolu parsı olan P. p. tulliana’dan farklı. 6 bin yıl önce Çatalhöyük’te pars resimleri, bu topraklarda yaşamış eski uygarlıklardan kalma pars heykelleri, kabartmaları var. Selçuklular’da da parsın olduğunu biliyoruz. Binlerce yıldır ülkemizde yaşayan parsın Türkiye alt türü, bilimsel literatürde 1856’da kayıt altına alınıyor.”

YOKTAN TÜREMEDİ, DIŞARIDAN GELMEDİ

Prof. Dr. Karataş’a “Bunca yıl sonra Anadolu parsı yeniden mi türedi yoksa İran tarafından buraya mı gelmeye başladı?” diye sorduk. Parsın, yalnız yaşayan bir kedi olduğunu söyleyen Karataş, bazı hayvanların kendilerine savunma alanı belirlediklerini ve o alanda avlandıklarını anlattı: “Anadolu parsı yoktan türemedi, dışarıdan da gelmedi. Popülasyonu az kalmıştı. Kırsaldan göç, avcılığın biraz daha denetim altına alınmış olması gibi şartlar düzelince görülmeye başlandığını düşünüyoruz.”

Karataş, bundan sonrasında Anadolu parsının korunması için önerilerde bulundu: “Pars gibi birçok canlıyı en çok tehdit eden unsurların başında habitat kaybı geliyor. Çevrenin korunması gerekiyor. Örneğin yollar, köprüler yaptığınız zaman, hayvanların yaşam alanını bölüyoruz. Pars çok geniş alanlara ihtiyaç duyuyor. insan baskısıyla avlanacak ve yaşayacak alan bulmakta zorlanıyor. Ceylan, yaban koyunu gibi türlerimizde de benzer durumlar var. Çok sınırlı nüfusa sahip olanlarda aile içi çiftleşmeler sonucu gen havuzu çok küçülüyor ve buna bağlı olarak hastalıklara dirençleri azalıyor. DKMP av denetimlerini artırmalı; ancak öncelikle avlanan kişi kendini denetlemeli. Avcılık, çağ dışı kalmış bir faaliyet. Eski insanlar tarıma geçmeden önce avcılık ve toplayıcılık yapıyordu. Amaç et değil. Öyle olsa birçok kuş, balık artık çiftliklerde yetiştiriliyor. Toplum da bilinçlenmeli. Doğanın önemi daha iyi anlatılmalı. Ekoturizm geliştirilebilir. Av tüfeği ile değil, dürbünle, fotoğraf makinesi ile doğaya çıkılmalı.”Pars Cudi'de - Resim: 2

Prof. Dr. Karataş, sadece pars konusunda değil, doğanın ve canlı türlerinin korunması için göreve hazır. “Nereye çağırsalar gidiyorum, insanlara anlatmaya çalışıyorum” diyor.

Son Dakika Haberleri pars Anadolu parsı cudi