PCR şartına uymayanlar için ‘tazminat’ tartışması
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın özel sektörde işverenlerin aşısız çalışanlardan PCR testi isteyebileceğini öngören yazısı tartışma yarattı. Test yaptırmayan çalışanların işten çıkarılması halinde tazminat ödenip ödenmeyeceği hukukçuların gündeminde.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, 81 il valiliğine gönderdiği, özel sektörde işverenlerin aşısız çalışanlardan PCR testi isteyebileceğine ilişkin yazı, hukuki yönden tartışma yarattı. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Elemanı Okan Güray Bülbül, Bakanlığın aşı ve PCR testi uygulamasını, iş sağlığı ve güvenliği önlemleri arasına dahil ettiğini belirterek, PCR testini beyan etmeyen çalışanın tazminatsız olarak iş sözleşmesinin feshedilebileceğini bildirdi.
Ceza Hukukçusu Prof.Dr. Ersan Şen, Dünya gazetesine yaptığı açıklamada aşı ve PCR şartına uymayan çalışanın, işten çıkarılabileceğini ancak tazminatın ödenmesi gerektiğini vurguladı. Şen, tazminatsız işten çıkarmanın ancak aşının yasa ile zorunlu hale getirilmesinden sona hukuki boyut kazanabileceğinin altını çizdi.
‘TAZMİNATSIZ ÇIKARMAYA YOL AÇABİLİR'
Yeni döneme ilişkin kararları değerlendiren Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Elemanı Okan Güray Bülbül, bu yazı uyarınca işverenin öncelikle aşı kartı isteyeceğini, ardından da aşı olmayanlara yazılı olarak bilgilendirme yapacağını söyledi. Bülbül, bu süreç içinde aşı takvimini başlatmayan veya negatif PCR sonucunu bildirmeyen işçilerin 6 gün içinde iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilebileceğini kaydetti. Başka bir ifade ile bunun tazminatsız işten çıkarmaya yol açacağını dile getiren Bülbül, “Bu yazı ile aşı olmayan işçilerin işlerine devam etmeleri hem kendilerinin hem iş arkadaşlarının sağlığının korunması adına PCR negatif test sonucuna bağlanıyor. Ayrıca işyerinde aşı olmamış kişilerin koronavirüse yakalanma ve virüsü yayma ihtimali çok yüksek olduğu için aşı olmuş işçiler de aşı olmamış işçilerle bir arada çalışmak istemiyor” dedi.
‘PCR, İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KONUSU OLDU'
Daha işlevsel bir çözüm olarak aşının kanuni zorunluluk haline getirilmesi gerektiğini dile getiren Bülbül, “Yasaya göre bakanlık, iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri konusunda işverene rehberlik etmek durumundadır. Bu yazı ile aşı olmayan işçilerden haftada bir istenecek PCR testinin bütün işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği tedbiri olarak belirlenmesinin mümkün olduğu ifade edilmiş oldu” diye konuştu.
PROF.DR. ERSAN ŞEN: TAZMİNATSIZ ÇIKARMA YASAL OLMAZ
Ceza Hukukçusu Prof.Dr. Ersan Şen de PCR şartına uymayan çalışanın, işveren tarafından kabul edilebilir mazeretle işten çıkarılabileceğini ifade etti. Ancak Şen, söz konusu çıkarmanın kıdem tazminatını ve tüm haklar ödenerek yapılması gerektiğinin altını çizdi. Şen’e göre tazminatsız işten çıkarmak ancak TBMM’de kanuni bir düzenleme yapıldıktan sonra hukuki olabilir. Yürürlükteki 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu uyarınca Cumhurbaşkanı, Sağlık Bakanlığı ile il ve ilçe umumi hıfzıssıhha kurullarının, tehlikeli salgın hastalıklarla ilgili tedbir ve yasak getirebileceğini belirten Ersan Şen, “Kapsama zorunlu aşı veya test yaptırılması da girer. Bu konuda TBMM de daha net ve ayrıntılı kanun çıkarabilirdi” dedi.Mevcut şartlarda bir işyerinin mazereti olmadığı halde aşı olmayan çalışanı haklı sebeple işten çıkaramayacağını söyleyen Şen, “Çünkü ülkede zorunlu aşı usulü kabul edilmedi” uyarısında bulundu.