Perinçek, Japon Vatansever İssuikai Örgütü’yle görüştü: Örgütlerimiz adaş milletlerimiz akraba
28 Nisan’da yapılan Uluslararası Çokkutupluluk Konferansı’na Japonya’yı temsilen katılan İssuikai Örgütü Başkanı Mitsuhiro, örgütlerinin Vatan Partisi’nin mücadelesini saygıyla karşıladıklarını ve aynı mecrada olmaktan memnuniyet duyduklarını ifade etti.
Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, İssuikai Örgütü Başkanı Kimura Mitsuhiro’ya Türkiye’de 2014’te Silivri Duvarı’nın yıkılmasından itibaren başlayan Amerika’dan kopuş sürecini anlattı. Artık dünyanın Asya Çağı’na girdiğini belirten Perinçek, Türk ve Japon halklarının önünde aydınlık günler olduğuna işaret etti.
Vatan Partisi heyetinde Perinçek’e Uluslararası İlişkiler Bürosu 2. Sekreteri Işıkgün Akfırat, Teori Dergisi Yazı Kurulu Üyesi İnan Öner ve Genel Başkanlık Bürosu Özel Kalem Müdür Yardımcısı Oğuzhan Balkan eşlik etti. Toplantıda Japon Vatansever İssuikai Örgütü Başkanı Kimura’nın yanısıra Uluslararası İlişkiler Bürosu 2. Başkanı Toyama Kunihiko ve Gençlik Bürosu 2. Başkanı Umino Manabu da söz aldı.
‘50 YILDIR ABD İŞGALİNE KARŞI MÜCADELE EDİYORUZ’
Kimura, Japon Vatansever İssuikai Örgütü’nün kurulma amacını şu sözlerle anlattı:
“Örgütümüz İssuikai, 51 yıl önce kuruldu. 1970 yılında Japonya’nın askeri bağımsızlığını kısıtlayan anayasa maddelerinin değiştirilmesi amacıyla orduyu ve halkı isyana davet eden, Öz Savunma Birlikleri’nin kurmay merkezinde seppuku (harakiri) yaparak hayatına son veren Japon yazar Mishima Yukio’nun ruhunu temsil ediyoruz.
“50 yıldır Japonya’nın Amerika’ya karşı kendi ayakları üstünde durmasını ve ülkedeki Amerikan üslerinin kaldırılmasını talep ederek faaliyetler yürütüyoruz. Şu anda uluslararası ilişkiler anlamında Rusya’nın konumunu destekliyoruz. Örneğin ben Abhazya’yı iki defa ziyaret ettim. Bu konuda ortak düşünce içerisindeyiz. Avrasya Hareketi’nin ön saflarında yer alan sizlerle ilişki kurmuş olmamız bizim için gurur kaynağıdır.”
‘ÖRGÜTLERİMİZ ADAŞ MİLLETLERİMİZ AKRABA’
Vatan Partisi lideri Perinçek, konuşmasına “Örgütlerimiz adaş. Siz vatanseverler örgütü, biz de Vatan Partisi’yiz. Bağlı olduğumuz milletler, kavimler de akraba. Hepimiz Asyalıyız. Dillerimiz de akraba olan diller. Türkiye ve Japonya birbirlerine çok uzak gibi gözüküyorlar. Fakat insani değerler açısından birbirimize çok yakınız. Japonların insanlara gösterdiği saygı, mertlik, kahramanlık bizde saygı uyandıran ortak değerlerdir.” sözleriyle başladı.
Vatan Partisi’nin kuruluşundan itibaren bugüne mücadelesini özetleyen Perinçek, 2008-2014 yılları arasında ABD’nin NATO ülkelerinde kurduğu yeraltı örgütü Gladyo’nun komplosuyla Türk Ordusunun generalleri ve Vatan Partisi liderlerinin hapse atıldığını belirtti. ABD’nin amacının sözde Kürdistan adı altında bir İkinci İsrail devleti kurmak olduğunu belirten Perinçek, 2014 yılında Vatan Partisi’nin önderlik ettiği halk hareketiyle Silivri Duvarı’nın yıkıldığını, Türk Ordusu’nun özgürleştiğini ve Türkiye’de yeni bir dönemin başladığını anlattı.
‘TÜRKİYE ZİNCİRLERİNİ KIRAN BİR SÜRECE GİRDİ’
Bu süreçte Vatan Partisi’nin ağırlığını koymasıyla değişen dengeler sonucu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da milli mevziiye geldiğini belirten Perinçek, Türkiye’nin ABD Gladyosu’nun merkezinde yer alan FETÖ’ye ve ABD’nin Suriye ile Irak’taki kara gücü PKK/YPG’ye karşı kapsamlı bir operasyon başladığını ifade etti.
Perinçek, “Bugünün en önemli gerçeği şudur: Türkiye’nin hapishanelerinde NATO generalleri yatıyor. Ordudan 30 bin, polisten 35 bin, tüm devletten 145 bin kişi temizlendi. Bu muazzam bir temizlik. Bunu yaratan hareketin başında hep Vatan Partisi oldu ve Türkiye böylece zincirlerini kırdığı bir sürece girdi.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin bugün Rusya ve Suriye’yle birlikte ABD emperyalizmine karşı silahla savaşan üç ülkeden biri olduğunu vurgulayan Perinçek, NATO üyesi olmasına rağmen bunu nasıl başardığını ise şu sözlerle açıkladı: “Çünkü Türkiye, NATO’nun asi çocuğu, üvey evladı, NATO içindeki Asya. Türkiye Asyalı ve arkasında 150-200 yıllık bir milli demokratik devrimi var. Daha derin tarihsel sebebi ise binlerce yıllık imparatorluk birikimi. Bunun Türk kavmine kazandırdığı bağımsız ve başı dik yaşama geleneği var.”
DOĞU AKDENİZ TEHLİKESİ
Şu anda Türkiye’ye yönelen ABD tehdidinin Doğu Akdeniz’den geldiğini belirten Perinçek, “ABD, kuzeyde Rusya’ya karşı Ukrayna’yı desteklerken güneyde de Yunanistan’ı Türkiye’nin üzerine sürme peşinde. Ukrayna, kuzeydeki Yunanistan’dır; Yunanistan da güneydeki Ukrayna’dır. Türkiye tüm insanlığı savunan bir cephe tutmuş bulunuyor.” ifadelerini kullandı.
Perinçek, “Biz bir dünya savaşı çıkmasını çok muhtemel görmüyoruz. Ama büyük bir savaş çıkacaksa bunun Doğu Akdeniz’de çıkması, Karadeniz-Akdeniz-Hürmüz Boğazı ve Umman Denizine kadar geniş bir cepheye yayılma tehlikesi var. Vatan Partisi bu noktada tutarlı ve bütüncül siyasetleri savunuyor. Ancak Erdoğan yönetimi bu konularda bocalama halindedir. Suriye ve Ukrayna’daki politikaları yanlıştır.” şeklinde konuştu.
‘ASYA ÇAĞINDAYIZ’
Yeni bir dünyanın kuruluşu anlamına gelen Asya Çağı’nın başladığını belirten Perinçek, Dolar Saltanatı’nın yıkıldığını, Çin gibi Asyalı bir ülkenin şimdiden satın alma gücü paritesine göre dünyanın birinci ekonomisi olduğunu dile getirdi. Londra merkezli Standard Chartered Bankası, OECD, IMF’nin gelecek projeksiyonlarını aktaran Perinçek, 2030’da en büyük beş ekonominin dördünün Asyalı olacağını, Çin’in ABD’yi ikiye katlayacağını ve Türkiye’nin 5. sırada yer alacağını vurguladı. “Kapitalizmin uluslararası kuruluşları Asya’nın yükselişini kabul ediyorlar, çünkü gerçek bu.” değerlendirmesinde bulundu.
Türk Devletleri Teşkilatı’nın önemine de değinen Perinçek, teşkilatta yer alan ülkelerin ŞİÖ’nün kurucu üyeleri ve BRICS’in aday üyeleri olduğunu belirtti. Yeni dünyanın kuruluşunda Türkiye ve Türk devletlerinin olacağına işaret etti.
Perinçek, arkada kalan dönemde kapitalizmin bireyci ve özel çıkarcı programının iflas ettiğini, artık kamuyu önceleyen, insanı esas alan ve barışı sağlayacak bir programın insanlığın gündeminde olduğunu ifade etti. Asya Çağının karakterinin ise milli demokratik devrimler ve Çin’in şahsında sosyalizme açılma çağı olduğunu belirtti.
‘AMERİKAN İŞGALİ SÜRÜYOR’
İssuikai Örgütü lideri Kimura Mitsuhiro, “Aktardığınız tarihsel mücadele ve ABD emperyalizmine karşı başardıklarınız karşısında çok etkilendiğimizi, duygulandığımızı ve büyük saygı duyduğumuzu ifade etmek isterim.” diyerek söze başladı.
Japonya’nın 78 yıl önce İkinci Dünya Savaşı’nı kaybetmesinin neticesinde 6 yıl 8 ay ABD işgali altında kaldığını belirten Kimura, bu işgal döneminde Japon siyaseti, askeriyesi ve ekonomisinin tamamen parçalandığını ve dağıtıldığını belirtti. Daha sonra 1951’de San Francisco Barış Anlaşması yoluyla Japonya’ya sözde bağımsızlık verilmesine rağmen hakikatte işgal koşullarının devam ettiğini dile getirdi.
“Hiroşima ve Nagasaki’ye atılan atom bombalarına rağmen neden Japonlar ABD’yle bu kadar yakın ilişki içindeler?” diyen Kimura, “Bunun arkasında işgal döneminde yapılanlar ve savaş sırasında yürütülen politikalar var. ABD’nin, Japonya’yı SSCB ve Çin’le mücadelede, Asya’daki çelişki ve çatışmalarda ABD’yi temsil eden bir vekil gibi gördüğü, tayin ettiği kuklalarla yönettiği bir ülke olduğunu söylersek abartmış olmayız.” şeklinde konuştu.
‘JAPON VATANSEVERLİĞİNİ SAVUNUYORUZ’
Japonya’da 130’un üzerinde Amerikan üssü olduğuna dikkat çeken Kimura, yıllardır “Japon hava, kara ve deniz sahasının geri verilmesi” için mücadele verdiklerini belirtti.
“Şu anda biz mevcut hükümeti de muhalefeti de Japon ruhundan uzaklaşmış buluyoruz.” diyen Kimura, “Kişida hükümeti bir yandan Ukrayna meselesinden ötürü Rusya’ya karşı konumunu kuvvetlendirirken diğer yandan Tokyo’da bir NATO İrtibat Ofisi kurulması için çaba gösteriyor. Japonya’da ne hükümet ne muhalefette bu konuyla ilgili ciddi bir tepki yok. Biz tüm kuvvetimizle bunun önemli zararlara yol açacağını söylüyoruz.” diye devam etti.
İssuikai Örgütü olarak Japonya’da ağır işgal ve denetim koşullarına rağmen Japon ruhunu savunan vatansever bir cephe kurmak için çalıştıklarını vurguladı.
‘BATI UYGARLIĞI YIKILIYOR’
Issuikai Uluslararası İlişkiler Bürosu İkinci Başkanı Toyama Kunihiko da şunları kaydetti:
“Ben 11 yıl Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşadım. Batı uygarlığının manevi yıkımını kendi gözlerimle gördüm. Amerika’da sadece kendini düşünen, bireyci, çıkarcı insanlardan oluşan bir toplum yaratılıyor ve küreselci elitler bunları yönetiyorlar. Bunu liberal demokrasi diye adlandırıyorlar ve dünyaya yaymaya çalışıyorlar.
“ABD’nin temsil ettiği Batı uygarlığı çözülüyor ve yıkılıyor. Benim endişem, Japonya’nın da bu Batıcılık nedeniyle yıkıma sürüklenmesidir. Oysa İkinci Dünya Savaşı’ndan önce Japonya’da Asyacılık vardı. Asya’yı sömürgeci Batı emperyalistlerinden kurtarma düşünceleri vardı. Bu düşünceler, işgal ve sonrasındaki politikalarla toplumun belleğinden ve ruhundan silinmeye çalışıldı. Biz kendimizi Batı ülkesi olarak adlandırıp, öyle hissedip küresel kapitalizme kaptırmak yerine Asya’yla birleşmeli ve ruhumuzu kurtarmalıyız.”
‘JAPONYA’NIN MÜCADELESİ BİZİM DE MÜCADELEMİZ’
Vatan Partisi lideri Perinçek, “Japonya’nın Amerikan denetiminden kurtuluşu için verilen mücadele bizim de mücadelemizdir.” dedi. “Japon halkının tarihsel birikimi önünde sonunda Japonya’yı havada, denizde, karada Amerika’dan kurtaracaktır.” diyen Perinçek, “Japon ve Türk halklarının önünde aydınlık bir gelecek duruyor. Önümüzdeki Asya Çağı’nda yeni dünyanın inşası için Japon onuruna, kahramanlığına büyük ihtiyaç olacaktır. Biz Japon ruhunu, Japon vatanseverlerinin mücadelesini yürekten selamlıyoruz.” şeklinde konuştu.