Perinçek yeniden Genel Başkan seçildi: Ahırları temizlemeye koltukları devirmeye geliyoruz

Raporların tartışıldığı, fikirlerin ortaya atıldığı, çözümlerin üretildiği “Güçlü Devlet Üreten Millet” kurultayı tamamlandı. Vatan Partisi Genel Başkanlığına Doğu Perinçek yeniden seçildi. Perinçek, devlet yönetiminin halktan kopuk olmaması gerektiğine işaret ederek, “Biz devlet yönetimine, ahırlardaki pisliği süpürmeye geliyoruz.” dedi. Yöneticilerin “koltuk düşkünlüğüne” de vurgu yapan Perinçek, “Koltukları devirmeye geliyoruz.” ifadesini kullandı.

Vatan Partisi Amiral Soner Polat 11. Genel Kurultayı’nın Ankara'da Büyük Anadolu Oteli'ndeki son gününde MKK raporu ve Mali Rapor oybirliğiyle kabul edildi. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, genel başkanlığa tek aday olarak yeniden aday oldu. Perinçek, yeniden genel başkan seçildi. Kesin sonuçlar gazetemiz baskıya girerken açıklanmamıştı.

Vatan Partisi Cumhurbaşkanı Adayı da olan Perinçek, sahneye çıktığı sırada, “öncü cesur Doğu Perinçek”, “Cumhurbaşkanı Doğu Perinçek”, “kahramanlar partiye parti iktidara” sloganları atıldı. Dakikalarca ayakta alkışlanan Perinçek, özetle şöyle konuştu: “11. Genel Kurultayımız, Vatan Partisi tarihinde farklı bir kurultay. Arkada kalan kurultaylardan farklı. Çünkü; partimizin geldiği birikim, Türkiye'yi yönetme özelliklerini kazanması daha önemlisi de Türkiyemizin gelip dayandığı süreç açısından farklı. Türkiye bir sürece geldi. Kemalist Devrimi tamamlama süreci. Ya tamamlayacağız, Üretim Devrimi olacak ya da Türkiye Atlantik Sistemi boyunduruğuna girecek. Onun için 11. Genel Kurultayımız ileride parti tarihimiz yazıldığında ayrı bir yerde olacak.

KOLTUKLAR DEVRİLECEK

“Vatan Partisi, Türkiye’yi ileride yönetecek konumlarda. Sistemdeki hakim sınıflar oraya koltuk diyor. Artık o koltuklar devrilecek! Koltukları kaldıran bir sürece giriyoruz. Koltuklar kaldırılacak! Türkiye’yi koltuklardan değil, gönül arkadaşımız; Ethem arkadaşımız gibi Toros dağlarından, yaylalardan, işçi tezgahlarından, bilim ocaklarından, üniversitelerden yöneteceğiz. Böyle bir parti olduk. Devlet yönetimine sorumluluk getiriyoruz. Millete sadakat, bağlılık, öz çıkarlardan vazgeçme...

DEVLETE FEDAİ RUHUNU GETİRİYORUZ

“Devlete fedai ruhunu getiriyoruz. Mustafa Kemal, Enver Paşa, Talat Paşa ve büyük komutanımız Amiral Soner Polatların, Saldıray Berklerin fedai ruhunu getiriyoruz. Halka hizmet ruhunu getiriyoruz. Emeğe bağlılık! Kontluk, aristokratlık... Localardan değil, halka hizmet ruhuyla.

EMEĞE KATILMA GÖREVİ

“Konuşması çok güzeldi Gönülşen Aslan arkadaşımızın. 'Benim oğlum 2-3 üniversite okudu ama ben onlara keçi boku temizletiyorum'. İşte bu ruhu getireceğiz. Valilik, müsterşarlıklara, bütün devlete getireceğiz. İkinci defa Çin Halk Cumhuriyetine ziyarete gittiğimizde bir tarım bölgesine götürdüler. Bize ahırları gezdirdiler, büyük baş hayvanları... Gezdiren Çin Komünist Partisi yöneticileri, 'bu ahırdaki gübreleri geçen sene Deng Xiaoping geldi süpürdü' dedi. İki yıl burada görev yaptı dedi. 'Emeğe katılma' görevi. 1979 sonrası sürece de damga vurdu. Ahırda iki sene görev yapıyor. Aynı Gönül hanımın çocuklarına verdiği eğitim...

AHIRLARDAKİ PİSLİKLERİ SÜPÜRMEYE GELİYORUZ

“Biz devlet yönetimine, ahırlardaki pisliği süpürmeye geliyoruz. Devlet yöneticileri halktan kopmayacak. Emeği, emekçiyi unutmayacak. Çalışmayı, üretmenin değerini unutmayacak. Başta cumhurbaşkanı Toros dağlarında ahır sürecek. Çünkü orada şov yok, büyük eğitim var. Orada gösteri yok. Biz zorlukları hükümet mevzilerinden paylaşmaya geliyoruz. Mehmetçiğin, polislerin, köy korucularımız ve bütün insanlığın zorluklarını devlet yöneticileri olarak paylaşmaya geliyoruz. Bizde ihaleleri paylaşmak yok. Sevgi paylaşmak, dost eli tutmak var.

GÖĞSÜMÜZÜ SİPER EDECEĞİZ

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Abhazya devlet yetkilisi, BAAS Partisi Genel Sekreteri, Cezayir devlet başkanının bizi teşvik eden mesajları için ayrıca teşekkür ediyorum. Biz o teşviklerle önümüzdeki dönem ateşlerden geçmeyi paylaşmaya geliyoruz. Türkiye için vatan, emek, insanlık nöbetinde göğsümüzü bütün saldırılara siper etme ruhuyla geliyoruz. Bu ruhla Türk milletinden yetki istiyoruz. Biz kabine kurmayacağız.

BİZİ KİMSE AVLAYAMAZ

“İlan ediyoruz sistemin dışındayız. Bizi hiç kimse avlayamaz. Hiç kimse hayal kurmasın. Önümüzde kahramanlıklar var! Kahramanlıkla çözülecek sorunlar var. Bertol Brecht'in güzel bir sözü var; yazın o milletleri ki sorunları artık kahramanlarla çözülür. Biz kurultayımızda bütün Türk milletine, tarihinde olduğu gibi o kayaları, devrimcilerin önderliğinde, Ergenekon ruhuyla üye olmaya davet ettik. Kahramanlar Vatan Partisi'ne diyoruz. Her Türk kahraman olmaya adaydır.

FARE GİBİ KORKMAKTAN KAHRAMAN OLMAYA

“Atçalı Kel Mehmetler, çeşitli hikayeler vardır... İlk başta fareler gibi korkaktır ama çeşitli tecrübeler onları kahraman yaptı. 1 Eylül 1922’de Mustafa Kemal 'ordular ilk hedefiniz Akdeniz ileri emrini' verdi. 8 günde o ordu koşa koşa süpürdü. Onlar kahraman! Ama her kahramanların önderleri, öncüleri vardır. Vatan Partisi kahramanlara önderlik edecek, öncülük edecek kararı veriyor. Bunu ilan ediyoruz.

GLADYO KRALİÇESİNİ REDDETTİLER

“Kurultayımızdan çağrı yapıyoruz; İyi Parti'ye yapıyoruz. İyi Parti operasyon partisidir. MHP’yi böldü. Çünkü; MHP’deki Milliyetçileri alıp HDP’nin PKK’nın yanına getirmek istediler. Tam bir Amerikan operasyonu! Akşener sayesinde, 'gladyo kraliçesi hanımefendi'. Aldılar PKK'nın yanına çektiler. Bu operasyonda hedef olan o Milliyetçileri kahraman olmaya Vatan Partisi'ne davet ediyoruz. Örneğin; Mardin Kızıltepe'de 150 Vatan Partili 'gladyo kraliçesinin' liderliğini reddetti, zincirlerini kırdı.

CHP'DE ATATÜRK'Ü BULAMAYACAKLAR

“Gelelim CHP’ye… Bir Amerikan operasyonuyla Kemal Kılıçdaroğlu getirildi. Yani CHP kurultayla genel başkanını seçmedi. Amerika'da kurgulanan bir olay. Onları kahraman olmaya, Atatürk'ün yolunda yürümeye, İstiklal Savaşının yolundan yürümeye, Vatan Partisi'ne davet ediyoruz. CHP’de arayış için olanları çağırıyoruz. Gelecek ve Deva Partilerinin tabanındaki vatanseverler... Ak Parti'den devamlı Amerikancılar çıkıyor. Babacan, Davutoğlu var. Onların tabanında da bu ülkeye bağlı, insancıl, vatansever, insanlar var. Onların da kahraman olmaya ihtiyacı var. Onlara da kahraman olma çağrısı yapıyoruz.

“HDP/PKK'nın aldattığı bu ülkenin çocukları... Güneydoğu’dan gelen arkadaşlarımız var. Onların hısımları, akrabaları, çocukları onlara diyoruz ki 'elinizdeki ABD'nin İsrail'in silahlarını bırakın, yere atın'. Kardeşlerinize silah sıkmayın! Amerikan, İsrail hesabına mermi sıkmayın. Emperyalizmin uşağı olmayın, isyan edin! Kahraman olun. Analarınızın kucağına gelin.

HDP ÜYELERİNE ÇAĞRI: PARTİYİ KAPATIN

“HDP’ye de şu çağrı yapıyoruz; kapatın o partiyi. PKK’ya terörist olmaya, para toplamaya, propaganda yapan, ABD'nin hizmetinde olan partiyi kapatın. TSK ve Türk polisi PKK’yı eziyor ve PKK bitirilecek. Suriye ile Vatan Partisi hükümeti işbirliği yapacak. Silahlı işbirliğiyle Suriye ve Irak'ın kuzeyinde bitirilecek. PKK'ya gelecek yok. HDP üyesi olan herkese de gelin Vatan Partisi'ne diyoruz. Türk milletine Türküyle, Kürdü ile bütün insanlığa hizmette bulunan insanlar olun.

KAHRAMANCA MÜCADELE EDECEĞİZ

“Herkese kahramanlık çağrısı yaparken, en önce Vatan Partisi kendisine o çağrıyı yapıyor. Emperyalist merkezlerden dayatılan liberalizm, çıkarcılık, bireycilik, yeni cinsiyetçilik, mezhepçilik... Bütün bunlara karşı Vatan Partisi kararlı mücadele edecektir ve kahramanca bu mücadeleyi sürdürecektir.

PARTİ YÖNETİMİ ÖZGÜVEN DEVRİMİ YAPACAK

“Kahramanlığın en baş ilkesi özgüvendir. Kendine güvenenler kahraman olur! Vatan Partisi'ndeki en temel ihtiyaç merkezden üyelere kadar hepimizin özgüven ruhunu sağlamlaştırmamız gerekiyor. Önümüze koyduğumuz hedef sıradan değil. Onun için en önce parti yönetimi, özgüven devrimi yapacak. Yani kendi düzenimizi değiştireceğiz.

ESAS ZORLUKLAR SEÇİM SONRASI

“Önümüzdeki dönem zor. Yalnız seçime kadar olan zamanı düşünmeyelim. Seçime kadar zorluklar var ama esas zorluklar seçim sonrasında. Zihinlerimizdeki sistemle olan bağları temizlememiz gerekiyor. Düşman nereye dayanırsa dayansın, hangi tehdidi getirip bağrımıza dayarsa o tehdide karşı bizim çekileceğimiz bir mevzi ve savaşı oradan yeniden ateşleyecek konum, bilincinde o var. Mesele dağ mağara değil. Bilinçlerde dağ var, yıkılmayan bir dağ yaratmıştır.”