Perinçek'ten 'Suriye'de yerel meclisler' uyarısı: Türkiye'nin başını belaya sokar

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Ulusal Kanal’da ‘Çıkış Yolu’ programında, Türkiye’nin, bölgenin ve dünyanın gündemini değerlendirdi.

Perinçek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı "Güvenli bölgelere 500 bin Suriyeli geri dönüş yapmıştır. Briket evler, bu adımlardan biriydi. 1 milyon Suriyeli kardeşimizin gönüllü geri dönüşünü sağlayacak yeni bir projenin hazırlıkları içindeyiz. Azez, Cerablus, Tel Abyad başta olmak üzere 13 ayrı bölgede yerel meclislerle yürüteceğimiz proje bir hayli geniş kapsamlıdır." açıklamasına tepki gösterdi. Perinçek, "Yerel meclisler Türkiye'nin başını belaya sokacak bir proje" dedi.

"DEVLETLE DEĞİL BÖLÜCÜLERLE İŞBİRLİĞİ"

Yerel meclisler kavramının Suriye’nin toprak bütünlüğünü tanımayan bir kavram olduğunu vurgulayan Perinçek, "Yerel meclislerle işbirliği yapacağız deniliyor. Bu Türkiye'nin başını belaya sokacak bir proje. Yerel meclisler Suriye'nin toprak bütünlüğünü tanımayan bir kavram. Suriye devletiyle değil Suriye'deki bölücülerle işbirliği yapılacağını ifade eden bir kavram. Bu proje Türkiye'yi mahveder, Türkiye'yi çok zor durumlara düşürür."dedi.

"SURİYE'Yİ BÖLECEK BİR ADIM ATIYORLAR"

Bu projenin Türkiye’yi Asya’dan, Arap dünyasından kopardığını söyleyen Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, "Suriye'yi bölecek bir adım atıyorlar. Güvenli koridor adı altında Suriye topraklarının bir kısmında Türkiye'nin kontrolünde, Türkiye postaneleri, Türk lirası, Türk askerleri bulunuyor. Peki Suriye'nin toprak bütünlüğü ne olacak, bu duruma Arap dünyası ne diyecek, Rusya, İran, Çin ne diyecek? Asya'daki Türk cumhuriyetleri ne diyecek? Bu proje sonuç itibariyle Türkiye'yi Asya'dan koparan, Arap dünyasından koparan bir proje. Bu, Türkiye'nin başını derde sokacak, dostlarıyla karşı karşıya getirecek çok vahim bir yanlış. Bu durum Tayyip Erdoğan yönetiminin Türkiye'nin geleceği konusunda güvenilir bir strateji ve çizgi izlemediğini gösteriyor.” ifadelerini kullandı.

"BU PROJEYİ ABD KIŞKIRTIYOR"

Türkiye’nin bu yanlıştan dönmesi gerektiğine dikkat çeken Perinçek, "Türkiye'yi Suriye ile bütün müttefikleriyle karşı karşıya getirecek bir projedir. Türkiye orada inşaatlar yapacak, evler yapacak, götürecek Suriyelileri oraya yerleştirecek, yerel meclisler kuracak. Sonra orası hangi devletin egemenliğinde olacak? Suriye devletinin egemenliğinde olmayacağı dolaylı yollardan söyleniyor. Peki devletsiz bir toprak olur mu dünyada? Türk devletinin egemenliğinde olacak diyorlar ama Suriye'nin toprak bütünlüğü ne olacak. Bu projelerilerin arkasında ABD var. Onlar kışkırtıyor ama göreceğiz yürümeyecek."dedi.

"TÜRKİYE EKONOMİSİ ÇOK AĞIR ZARARLAR GÖRÜR"

Türkiye’nin Suriye devleti ile anlaşması gerektiğine vurgu yapan Vatan Partisi Genel Başkanı, "Bu işin kolayı var. Türkiye, Suriye ile anlaşacak, PKK'yı bitirecek ve Türkiye'deki milyonlarca Suriyeli vatanlarına dönecek. Ama bunu yapmadığınız zaman ‘ben orayı ilhak ediyorum’ anlamını taşır. Yerel meclislerle işbirliği kimlerle yapılacak: Suriye'nin hükümetine muhaliflerle. Yani Türkiye, Suriye içindeki teröristleri destekleyecek. Suriye de Türkiye içindeki teröristleri destekleyecek. Sonuç oraya gider, Turgut Özal'ın hatasını bu sefer Tayyip Erdoğan tekrarlamış olur. Ondan sonra Türkiye, Rusya'yı, İran'ı kaybeder. Türkiye ekonomisi de bundan çok ağır zararlar görür. Bütün bu sonuçlar ABD'den başkasına yaramaz." diye konuştu.

“ERDOĞAN HÜKÜMETİNİN BU POLİTİKASI TERÖRÜ TEMİZLEYEMEZ”

Perinçek, şöyle devam etti: “Bu proje terörü temizleyemez 40 kilometre aşağıya sürer o kadar. Ama Suriye ile Türkiye işbirliği yaptığı zaman Suriye’de terör kalmaz. Hepsinin kökü kazınır. Suriye ve Türkiye işbirliğinin karşı durabilecek tek bir terör örgütü yok. Ama Suriye ile Türkiye karşı karşıya olduğu zaman hem Türkiye’deki teröristler hem Suriye’deki teröristler bayram eder. Teröristlerin, ABD'nin bayram yapacağı bir politika bu.”

“YÖNETEMEZ DURUMA GELİRLER"

Devlet yetkililerine uyarılarda bulunan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, "Türkiye bunu kaldıramaz, bu politikalar Türkiye'yi kötü durumlara savurur. Onun için ben Sayın Tayyip Erdoğan'ın da sayın Devlet Bahçeli'nin de buna olur diyeceğine hiç ihtimal vermiyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın da bu mesele üzerine tekrar düşünmesini öneriyorum. Sayın Devlet Bahçeli'nin de bunları çok iyi değerlendirmesi lazım. Çok büyük yanlış yapıyorlar, bu yanlıştan hükümetin dönmesi gerekir. Çünkü bu yanlış, hükümetin Türkiye'yi yönetemez duruma gelmesi ve Türkiye'nin başından gitmesine kadar yol açar. Bu o kadar ciddi bir yanlıştır. Bu plan ne Rusya ne İran tarafından kabul görür. Türkiye'nin bütün denklemlerini bozan bir yanlıştır. Yerel hükümetler, özerklikler, kantonlar kurmak, Suriye’yi bölmek bunlar ABD'nin planı. Döner dolaşır PKK’nın da kanton kurmasına varır bu süreç. Çok ciddi yanlıştır o sebeple ben Milli Güvenlik Kurulu'nu, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni ve hükümetimizi uyarıyorum. Bunlar kabul edilecek şeyler değil, çok büyük yanlışlar. Bir an önce bu yanlıştan dönülmesi gerekir."şeklinde konuştu.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun katılımıyla Suriye'nin İdlib kentinde "Bir Aradayız İdlib'in Yanındayız" kampanyası kapsamında AFAD koordinasyonunda 12 STK tarafından yaptırılan briket evlerin açılış ve teslim töreni düzenlendi. Törene video konferans ile katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan 500 bin Suriyeli'nin güvenli bölgelerdeki briket evlere yerleştirildiğini belirterek şunları söyledi:

"Şimdi de ülkemizde misafir ettiğimiz 1 milyon Suriyeli kardeşimizin gönüllü geri dönüşünü sağlayacak yeni bir projenin hazırlıkları içindeyiz. Bu projeyi, ülkemizdeki ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle hayata geçireceğiz. Azez, Cerablus, El Bab, Tel Abyad ve Resualyn başta olmak üzere 13 ayrı bölgedeki yerel meclislerle birlikte yürüteceğimiz bu proje, bir hayli kapsamlıdır. Konuttan okul ve hastaneye kadar günlük hayatın tüm ihtiyaçları ile tarımdan sanayiye kadar kendi kendine yeterli tüm ekonomik altyapı, bu projenin içinde yer alacaktır. İnşallah Suriye'nin diğer kısımları da zaman içinde güvenli hale geldiğinde, oralarda da benzer çalışmaları yürüterek, gönüllü geri dönüşler için gereken zemini hazırlamanın gayreti içinde olacağız."