Perinçek’ten ‘terörle mücadele’ masallarına tepki: Temenni var eylem birliği yok
Perinçek: Ahmet Şara, Şam'daki koltuğunu ABD ve İsrail'e borçlu. Şimdi nasıl olacak da ABD-İsrail'e karşı dönecek? Bu buluşma bölgenin geleceğine dair ümit veren hiçbir işarete sahip değil


Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Suriye Geçiş Dönemi Cumhurbaşkanı Ahmet Şara’nın görüşmesini değerlendirdi. Perinçek, görüşmede, Suriye’de terörle mücadelede temennilerin belirtildiğini ancak eylem birliği iradesi oluşmadığını söyledi.
Ulusal Kanal’da önceki akşam Ulusal Kanal Genel Müdürü Çağdaş Cengiz ve Aydınlık Yazı İşleri Müdürü Nadir Temeloğlu’nun sorularını yanıtlayan Doğu Perinçek, PKK/PYD’nin üstüne yürümenin ABD ve İsrail’in üstüne yürümek olduğunu belirtti; Ahmet Şara’nın koltuğunu ABD ve İsrail’e borçlu olduğunu, bu yüzden terörle mücadelede net mesaj vermediğini ifade etti.
‘FİKİR BİRLİĞİ YOK’
Perinçek, yayında şu vurguları yaptı:
“Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasında bir tane önemli nokta var. O da Suriye'nin kuzeydoğusundaki terör örgütlerinin adlarını sayarak, ki DEAŞ'ı öne koydu, o da ilginç, ondan sonra PKK… Hemen öncesindeki cümlede ‘fikir birliği’ dedi.
“Fakat Suriye'nin Geçici Dönemi Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Şara’nın yaptığı konuşmada Suriye'nin toprak bütünlüğüne gönderme yapması kadar normal bir şey yok. Ama orada kritik sorun nedir? Suriye'nin kuzeydoğusundaki DEAŞ ve PKK'ya karşı bir kararlılık var mı? Ahmet Şara, bizim Cumhurbaşkanımız kadar net ve açık bir şekilde terör örgütlerini saymadan şöyle bir dokundu, geçti.
“Sayın Cumhurbaşkanımızın konuşması çok iyimser, çok umutlu. Fakat Suriye'de DEAŞ ve PKK'ya karşı bir mücadele olacak ve Suriye'nin toprak bütünlüğü sağlanacaksa, ki burada tabii asıl rol Suriye Devleti'ne ve Suriye Ordusu'na düşer… Peki karşısındaki kuvvetler, Amerika ve İsrail ile nasıl boy ölçüşülecek?
“Daha önemlisi, Suriye'de PKK/PYD'nin ve DEAŞ'ın üzerine yürüdüğünüz zaman karşınızda Amerika ve İsrail'i bulacaksınız. Amerika, özellikle Trump'ın Doğu Akdeniz'de odaklanma siyaseti artık apaçıkça su yüzüne çıktı. Dolayısıyla Suriye'nin kuzeydoğusunda PKK'nın ve DEAŞ'ın üzerine yürüdüğü zaman Amerika ve İsrail'in bir anlamda üzerine yürüme iradesi. Ahmet Şara'nın Tayyip Erdoğan'a olumlu bir cevap verdiği izlenimi edinmedim ben.
“Bu görüşmede bütün dünyanın ve Türkiye kamuoyunun merak ettiği, iki ülkenin Suriye'nin kuzeydoğusunda PKK/PYD’nin işgali altındaki bölgeye ne yapacağı konusuydu.
“Cumhurbaşkanımız, ‘Konuyu mütalaa ettik.’ diyor. Genel soyut laflar… Eğer hakikaten PKK/PYD'ye karşı ve DEAŞ'a karşı bir ortak kararlılık, bir ortak mücadele veya Suriye Devleti'nin bu konudaki mücadelesi konusunda bir görüş birliği ve eylem birliği söz konusuysa, bu açıkça ifade edilir. Mütalaa etmek, ‘Değerlendirdik, düşündük, bu konuda karşılıklı değerlendirme yaptık.’ diyor. Ama karar ve eylem birliğinden söz etmiyor Cumhurbaşkanımız.
‘KOLTUĞUNU ABD VE İSRAİL’E BORÇLU’
“Suriye'nin İsrail tarafından işgali konusunda da bir irade yok Suriye Devleti’nin başında. Sonuç itibarıyla senin toprakların işgal edilmiş. İsrail güneyden girmiş, Şam'a 15-20 kilometreye kadar gelmiş ve bu arada Amerika'dan Filistinlilerin Mısır'a, Ürdün'e sürülmesi gibi açıklamalar yapılıyor. Trump diyor ki, ‘İsrail'in toprakları çok az. İsrail çok küçük bir ülke. Büyümesi lazım.’ Şimdi ikiniz toplanmışsınız. Hani nerede Filistin kardeşliği? Nerede İsrail'e karşı ortak tavır?
“İsrail Golan Tepeleri’ne girdi. Bütün su kaynakları orada. Ahmet Şara’nın da memleketi orası. Kendi doğduğu toprakların İsrail tarafından işgali konusunda bir açıklama yapmıyor. Şu kadarını bile söyleyemiyor musunuz: ‘İsrail'in Suriye topraklarını işgaline son vermesini bekliyoruz.’ Bunu bile söylemiyorlar. ‘Suriye toprakları üzerinde ikinci bir otoritenin oluşmasını hiçbir şekilde kabul etmeyiz.’
“Ahmed Eş Şara Şam'daki koltuğunu ABD ve İsrail'e borçlu. Şimdi nasıl olacak da ABD-İsrail'e karşı dönecek? Bu buluşma bölgenin geleceğine dair ümit veren hiçbir işarete sahip değil.”
‘Süreç Vatan Partisi’ni iktadara çağırıyor’
Trump yönetiminin Doğu Akdeniz’e odaklandığını belirten Perinçek, Türkiye’de milli güçlerin birleşmesi gerektiğini vurguladı. Perinçek, sürecin Vatan Partisi’ni iktidara çağırdığını ifade ederek şunları kaydetti:
“Karşımızda Amerika var, İsrail var ve Doğu Akdeniz'e odaklanan bir Trump yönetimi var. Trump, bu konuda Biden'dan çok daha ileri gitti.
“Biden bütün cephelerde kavga yürütmeye çalışan, gerçekçi olmayan bir çizgi izlerken şimdi birdenbire Trump geldi, dedi ki, ‘Ben Ukrayna cephesinde Rusya'yla uzlaşacağım, Tayvan Boğazı’nda Çin'le uzlaşacağım ama Doğu Akdeniz'e odaklanıyorum.’
“ABD, Doğu Akdeniz'de İsrail'i büyütme hedefini Trump'ın ağzından ortaya koyuyor. İkincisi ise bununla bağlantılı olarak diyor ki ‘Filistinler Mısır'a gider, Ürdün'e gider.’ Bugüne kadar hiçbir Amerikan Devlet Başkanı’nın cesaret edemediği benim hatırladığım kadarıyla bir açıklamada bulunuyor.
“Bu süreç Vatan Partisi’ni iktidara çağırıyor. ‘Türkiye'nin milli bütünlüğü, vatan bütünlüğü açısından bu sürecin üstesinden gelecek tek parti Vatan Partisi’dir.’ diyen milli güçleri de yanına alır.”
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.