Periyodik kontroller erken tanıya katkı sağlıyor
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Nurten Işık Dinçkal, hastalıkların erken tanı ve tedavisinde periyodik muayenelerin önem taşıdığını belirterek, periyodik kontrollerin yaşam tarzı değişikleri yoluyla risklerin azaltılmasını sağladığını kaydetti.
Bayındır Sağlık Grubu'ndan yapılan açıklamada, düzenli kontrollere ilişkin Dinçkal'ın uyarılarına yer verildi.
Düzenli kontrollerin, hastalıkların tedavi edilebilir en erken evrede yakalanabilmesinde ya da mümkünse ortaya çıkışının önlenebilmesinde rol oynayarak, hastalıklarla savaşmanın en kolay yolunu sunduğunu aktaran Dinçkal, "Yaşa, cinsiyete, genel sağlık durumuna göre şekillendirilen rutin sağlık kontrolleri, kronik hastalığı olan kişilerin yanı sıra hiçbir şikayeti olmayan bireylerde de büyük öneme sahip. Kişinin sağlık durumunu etkileyen genetik ve çevresel risk faktörleri incelenerek tetkiklerin çeşitliliğine ve derinliğine karar verilebilir." bilgilerini verdi.
Periyodik kontroller için şikayeti olmayan kişilerde, kadın ve erkekler için ortak paydaları olan farklı incelemelerin yapılması gerektiğini belirten Dinçkal, riskler değiştiği için farklı yaşlarda da farklı kontrol panellerinin uygulanması gerektiğini kaydetti.
'20-40 YAŞ ARASI ERİŞKİN DÖNEMDE KAN SAYIMI İSTENİR'
Tüm periyodik kontrollerde detaylı fizik muayenesinin şart olduğunu kaydeden Dinçkal, yaş gruplarının takibini şu şekilde sıraladı:
"15-20 yaş grubunda temel aşılar sorgulanmalı, karaciğer, böbrek fonksiyonları, kan şekeri, kan sayımı ve idrar analizi görülmelidir.
20-40 yaş arası erişkin dönemde kan sayımı, karaciğer ve böbrek fonksiyonları, idrar analizine ek olarak batın ultrasonu ve akciğer filmi de temel görüntüleme yöntemleri olarak istenir. Fizik muayene sonucunda gerekli görülürse ek görüntüleme ve kan tahlilleri de yapılmalıdır.
40 yaş sonrası sağlık risklerinin artması nedeniyle tetkikler cinsiyete göre meme/prostat tetkikleri, sindirim sistemi taramaları kardiyovasküler risklerin tespit ve düzeltilmesine yönelik eklemeler yapılır. İlerleyen yaşlarda kemik yoğunluk ölçümleri de eklenir. 65 yaş üzeri hastalarda daha detaylı sorgulama ve incelemeler gerekir."
'RİSKLERİ AZALTIYOR'
Dinçkal, eklenen kronik hastalıkların varlığıyla takip periyotlarının kısalabileceğini ifade ederek, kişilerde her şey yolunda olsa bile sık aralıklarla değerlendirilmenin olası riskleri azalttığını kaydetti.
Hiçbir genel kontrolün tüm hastalıkları saptama garantisi veremediğini belirten Dinçkal, "Periyodik kontroller risklere göre genel bir bakış açısı ve buna göre bize yaşam tarzı değişikleri yoluyla risklerin azaltılmasını sağlıyor. Sigara, düzenli alkol, hareketsiz yaşam tarzı, obezite gibi kaçınabileceğimiz risk faktörlerinin yönetimi de hem kısa hem de uzun dönemde sağlığımıza büyük katkılar sağlıyor." uyarısında bulundu.
'PERİYODİK KONTROLLER SAYESİNDE TANI VE TEDAVİLER DAHA İSABETLİ'
Bayındır Levent Tıp Merkezi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Nurten Işık Dinçkal, temel, basit, göreceli olarak az maliyetli yöntemlerle öğrendikleri bilgilerin uzun vadede karmaşık, zorlu, maliyetli ve hasta için potansiyel olarak riskli yöntemlerden kaçınmayı sağladığını belirterek, şunları kaydetti:
"Düzenli periyodlarla kontroller hasta-hekim iletişimini de güçlendiriyor. Hastalar kendileri ile ilgili verileri güvendikleri hekimleri ile daha rahat paylaşıyor, hekimler de hastalarındaki değişiklikleri daha çabuk fark edebiliyor. Hekimin tanıdığı hastaya yapacağı tavsiye ve tedavilerin uyulma ihtimali daha yüksek oluyor. Bu şekilde kararlar daha isabetli görünüyor. Ayrıca periyodik kontroller sayesinde medikal kayıtların devamlılığı oluyor. Takip edilen hastalarda anlık saptanan bir durum tek başına çok anlamlı olmayabilir ama bir süreç içinde aynı değişiklik çok şey ifade edebiliyor.
Kronik hastalığı olan kişilerde periyodik takipler, hastalıkların kötüye gidişini frenliyor. Ara ara kontrolleri yapmak eksiklerin çabucak tespitini ve uygun çözümlerin bulunmasını sağlar."