Polonez’de adım adım çözüme
İşe iade ve sendikal hakları için mücadele eden Polonez işçileri dün Ankara’daydı. Çalışma Bakanı Işıkhan, işvereni bizzat arayacağını söyledi. Hem işçi hem işveren taraflarının katılacağı son bir görüşmeyle, işçilerin mücadelesinin çözüme ulaşabileceği belirtiliyor.
İstanbul Çatalca'daki Ürdün sermayeli Polonez Geda’da çalışırken, sendikaya üye oldukları için hukuksuz işten atılan büyük bölümü kadın 146 işçinin 113 gündür fabrika önünde sürdürdüğü hak mücadelesinde yeni bir aşamaya gelindi. Tekgıda-İş Sendikası Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Kemal Köse, Tekgıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu ve 4 işçiden oluşan heyet, Ankara’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile görüştü. Görüşme sonrası Aydınlık’a açıklamalarda bulunan sendika temsilcileri ve işçiler, görüşmenin olumlu geçtiğini belirterek, adım adım çözüme gidildiğini paylaştı.
BAKAN IŞIKHAN İŞVERENİ ARAYACAK
Tekgıda-İş Sendikası Genel Teşkilatlandırma Başkanı Kemal Köse, 146 arkadaşlarının da haksız yere işten çıkarıldığını, bugüne dek fabrikaya hiçbir zarar vermemelerine rağmen işverenin hiçbir duyarlı yaklaşım sergilemediğini hatırlattı. Bugüne dek yereldeki tüm girişimlerinin sonuçsuz kaldığını; TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay’ın girişimiyle bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ve heyeti ile 45 dakikalık bir görüşme yaptıklarını kaydeden Köse, şunları anlattı: “Sayın Bakanımız, önümüzdeki günlerde işveren tarafıyla bizzat kendisi iletişim kurup Bakanlığa hem işveren tarafını hem de bizi davet edecek. Devletin bizi ilgilendiren en üst makamı olan Çalışma Bakanı’nın bu süreçte çözüm odaklı olacağına inanıyoruz. Çünkü burası Türkiye Cumhuriyeti, Muz Cumhuriyeti değil. Biz ülkenin katma değerlerine bugüne kadar Tekgıda-İş Sendikası olarak hep sahip çıktık. Bundan sonra da çıkmayı sürdüreceğiz. Çünkü biz 45 bin üyeye sahip koskoca bir aileyiz. 70’ten fazla iş yerinde örgütlüyüz. Hiçbir iş yerine bugüne kadar asla zarar vermedik. Polonez sucuklarına da ilk günden bugüne kadar asla zarar verme gibi bir niyetimiz olmadı. Bugüne kadar orada bir ağacın yaprağını dahi zarar vermemişken işverenin bu tutumuna hala anlam verebilmiş değiliz.
ANKARA YÜRÜYÜŞÜNÜ HATIRLATTI
“Kamuoyuyla da paylaşmıştık. 26 Ekim’de, direnişimizin 100’üncü gününde işten atılan 146 arkadaşımızla Çatalca'dan Ankara’ya bir yürüyüş yapacaktık. Konfederasyon Başkanımız bizimle iletişime geçti, bu görüşme ayarlandı ve biz yürüyüşümüzü ileri bir tarihe askıya aldık.
Eğer önümüzdeki süreçte Çalışma Bakanlığı tarafından herhangi bir olumlu sonuç alamazsak bu yürüyüşü düzenleyeceğiz. Bu mücadelede geri adım asla atmayacağız.
SANKİ HAYAL ÜRÜNÜ!
İlk günden beri mücadelenin lideri ve simge isimlerinden Tekgıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Yunus Durdu, sözlerine Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Aydınlık Gazetesi ve Ulusal Kanal’a ilk günden beri kendilerini yalnız bırakmadıkları için teşekkür ederek başladı.
Durdu, önceki akşam İstanbul Valisi Davut Gül ve işveren heyetiyle yaptıkları görüşmeyi de şöyle anlattı:
“Sayın Valimiz, her iki tarafı da dinledi. İşveren vekili avukat, Ürdün’den gelen yönetici, genel müdür ve fabrika müdür oradaydı. İşveren vekili avukat, sanki bu zamana kadar burada yaşananların bir hayal ürünü olduğunu anlattı. Sanki hiçbir işçi işten çıkarılmamış; kod-46’yı ilk defa duyuyor! Önümüze Akit Gazetesi’nde taraflı şekilde ‘sendika terörü’ diye yazılan bir küpürü koyuyor ama öbür tarafta Aydınlık gazetesinin 113 gündür sayfalarından çarşaf çarşaf verdiği haberleri getirmiyor! Türkiye'deki bütün basın organları yabancı medya dahil olmuş konuya ama tek cümlelik kimlerin yazdırdığının belli olduğu Akit küpürünü ömüzüe koyuyorlar.
ÖNCELİK İŞBAŞI!
“Fakat görüşmenin sonunda Ürdün’den gelen Hatemi Bey de, ‘Biz Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uyarız ve iş yerimizin hukuku noktasında da ne gerekiyorsa onu yaparız.’ dedi. Biz de sendika tarafı olarak ‘Bizim tek istediğimiz, devletin kanunlarında belirlenen sendikal hak denen bu maddeyi kullanın. Türkiye Cumhuriyeti'nin yasalarına göre ülkemizde faaliyet göstermeye gelen Polonez şirketinin mağdur ettiği işçileri bir an önce işbaşı yaptırın; biz de ne zaman yetkimiz gelirse o zaman gelip masaya oturalım.’ dedik.
‘ÜÇ AYDA AÇIĞI KAPATIRIZ’
“İçeride kalifiye işçi kalmadığı için ortaya çıkan bin 800 tonluk üretim eksiği oldu. Yanlış yönetim tarafından milli gelir heba edildi. Sendika ve işçiler olarak üç ay içerisinde fazla fazla çalışarak da bu açığı kapatacağımızın sözünü verdik onlara. Tekgıda-İş Sendikası olarak Türkiye'nin en saygın sendikalarındanız. Biz işin her zaman üzüm yiyen tarafındayız. Bağcıyı dövme tarafında değiliz.
VALİ İKİ GÜN SÜRE TANIDI
“Sayın Bakan, durumu biliyordu. Ama bizzat işçi arkadaşlarımın ağzından oradaki mağduriyetleri dinledi. Bugün sorunun ivedilikle çözülmesi için elinden geleni yapacağının sözünü verdi. İstanbul Valimiz de hem sendika hem işveren tarafına ‘İki gün düşünün taşının, yeniden konuşalım.’ dedi. Birkaç gün sonra Valilikle yapacağımız görüşmeye göre Sayın Bakanımız devreye girecek. Ama burada devletin hukukunu, kanunu tanımayan işverenlere de devletin yapması gereken en ağır cezaların verileceğinin sözünü verdi. Bizim Devletimize inanmaktan başka çaremiz yok. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir. Yasayla, kanunla yönetilen bir devlettir. Devletimiz belki geç kalmış olabilir. Burada eksik kalmış olabilir ama bu işin sonuca ulaşacağına olan inancımız tamdır.”
‘GÜZEL HABERLERİ BEKLİYORUZ’
Bakanlıktaki görüşmelere katılan işçiler Aydınlık’a konuştu. Güzel haberleri beklediklerini, devlete güvendiklerini belirttiler.
Aynur Şengül:
“Ben 20 yıldır Polonez işçisiyim. Kod 46 ile çıkarıldım, hırsızlıkla suçladılar. Ama bizi sendikaya üye olduğumuz için attılar. Ama bugün görüşmemiz çok güzel geçti. Çalışma Bakanımızdan gelecek güzel haberleri bekliyoruz. Çünkü biz haklıyız, kazanacağımıza inanıyorum. Size de ayrıca teşekkür ederim. İlk günden beri yanımızda olduğunuz için.”
Figen Bora:
“Bakanımıza dertlerimizi anlattık. 146 arkadaşımız adına konuştuk. Bütün dertlerimizi, sıkıntılarımızı anlattık. Haberleri vardı, biraz daha bilgi verdik. İnşallah hayırlı haberlerle kazanıp içeriye gireceğiz.”
‘YAŞASIN DEVLETİN VE EMEĞİN GÜCÜ’
Nuh Kaya:
“Biz emekçiyiz. Emeğin gücü kazanacak. Adaletin yerini bulacağına inanıyorum. Çalışma Bakanı'nın da bizi çok güzel karşıladı. Bizim emeklerimizi gördü. Ona da çok teşekkür ediyoruz. Her zaman umut emekten yana olacaktır. Devletimiz büyük bir devlettir. Hiçbir zaman özel sektör devletten büyük olamaz. Yaşasın devlet gücü, yaşasın emeğin gücü diyorum.”
KAMU ÇALIŞANLARI ‘SÖZLER TUTULSUN’ İSTEDİ
YUSUF TUNÇER / ANKARA
Kamu Birliği Konfederasyonu, Çalışma Bakanlığı önünde ortak açıklama yaparak, seçimlerde kendilerine vaat edilenlerin yerine getirilmesini istedi. Ortak açıklamayı okuyan Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası (TEÇ-SEN) Genel Başkanı Ümit Demirel, taleplerini şöyle sıraladı:
“Birinci dereceye gelmiş tüm memurlara sınıf ve kadro ayırımı yapılmaksızın 3600 ek gösterge sözünün yerine getirilmesini; 14 bin 500 lira olan seyyanen zammın emekliliğe yansıtılmasını; kamu da mülakat uygulamasının sonlandırılmasını bekliyoruz. En düşük memur maaşının, yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasını, vergi diliminin yüzde 15’e sabitlenmesini; kademeli emeklilik sisteminin oluşturulmasını istiyoruz. Yardımcı hizmetler sınıfının kaldırılmasını istiyoruz.”
Demirel, talepleri yerine getirilmezse açlık grevine başlayacaklarını söyledi.