Prof. Dr. Ateş Kara uyardı: Yapılan açıklamalar kafa karışıklığına neden olabiliyor
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, Kovid-19'a ilişkin uzmanlar tarafından aynı konu hakkında yapılan farklı açıklamaların toplumda kafa karışıklığına neden olabildiğini söyledi.
Koronavirüs salgınına ilişkin her gün birçok ülkede farklı araştırma sonuçları yayımlanırken, bilim insanları da açıklamaları ve görüşlerle vatandaşları bilinçlendirmeye çalışıyor. Ancak onlarca sayıda farklı araştırma ve görüş, kafa karışıklığına da yol açıyor. Vatandaşlar, her gün ortaya atılan araştırma ve açıklamalar nedeniyle bazen nasıl davranacaklarını şaşırdıklarını söyledi. Türkiye'de salgının doğru yönetimi için Sağlık Bakanlığı bünyesinde kurulan hem Koronavirüs Bilim Kurulu hem de Toplum Bilimleri Kurulu pandeminin başından bu yana görev yapıyor.
'YAPTIĞIMIZ AÇIKLAMALARDA DİKKATLİ OLMAMIZ LAZIM'
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları öğretim üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, toplumda kafa karışıklığına yol açan bu tür açıklamalara ilişkin uyarı yaptı. Prof. Dr. Kara, uzmanların ve bu alanlarda farklı fikirleri olanların görüşlerini açıklayabildiklerini ifade ederek, "Bu hepimizin üzerinde olduğu gibi toplum üzerinde de veya bu alanla direkt ilgilenmeyen kişilerin de aklında karışıklığa neden olabiliyor. O nedenle bizim yaptığımız açıklamalarda dikkatli olmamız gerekiyor. Mümkün olduğu kadar bilimsel kanıtları olan veya toplum tarafından uygulandığında kişiye, çevresine zarar verme ihtimali olan açıklamalardan uzak durmamız gerekir" dedi.
FRANSA'DAKİ BİR YAYINDAN ÖRNEK VERDİ
Prof. Dr. Ateş Kara, Fransa'da çıkan bir yayından örnek vererek, "Salgının erken dönemlerinde Fransa'da bir yayın çıkmıştı; sigara içenlerin virüsü biraz daha az aldıkları şeklinde. Elinizdeki verilere bir bakıyorsunuz, hastaneye yatanlar biraz daha az sigara içenler, hastane dışında kalanlar daha fazla sigara içenler olabiliyor. Bu iki şekilde olabilir. Belki diğer kişiler biraz daha titiz oldukları için hastaneye erken gelmişlerdir, yatışları olmuştur. Siz öğrendikçe, böyle kişilerin yatmaması gerektiğini gördükçe ayakta takip etmeye başlamışsınızdır, evde takip etmeye başlamışsınızdır. Geriye dönüp baktığınızda şöyle görürsünüz; erken gelenler böyle bir salgın döneminde hemen ufak bir bulgusu ile gelenler. Bir bakıyorsunuz o grup hastaneye yatmış oluyor. Diğer grup ise belki de biz bazı şeyleri öğrendikten sonra biraz geç geldikleri için ayaktan takip edilmelerini söylemiş olabiliyoruz. Bir bakıyorsunuz bizim hastaneye yatırdığımız grup, çok daha az sigara içen ya da çok daha fazla maske takan gibi de görünebilir. Bunlar belki kişinin sadece titiz olmasıyla ilişkili olabilir. O nedenle de bu değerlendirmeleri ve yorumları yaparken bizim mutlaka bu faktörleri de göz önüne alarak söylememiz gerekir" diye konuştu.
Prof. Dr. Kara, bunun tüketilen ürünler için de geçerli olduğuna dikkat çekerek, "Bazen bir bitkisel ürün veya tedavi dışında kullandığımız destekleyici ürün çok iyi olabilir; ama aşırı kullanıldığında risk yaratabilir. Onun için de, 'bunu şöyle kullanın, böyle kullanın' eğer bilimsel kanıtı yoksa ve gösterilmiş çalışmaları yoksa bu tür açıklamalar toplumda kafa karışıklığına neden olabiliyor. Özellikle ABD'de rakamların artmasıyla beraber maske takmanın zararlı olabileceğini söyleyen görüşler vardı. Bu tip görüşler bazen toplum içinde risk yaratabiliyor, bu sefer de hastalığın çok ciddi artmasına neden olabiliyor. Onun için de toplumun biraz da bu konuda işinin uzmanına veya bu konuda resmi kuruluşlara, Türkiye'de Sağlık Bakanlığı bu bakımdan en güvenilir kuruluşlardan bir tanesi. Yurt dışında farklı ülkelerin sağlık otoriteleri olabilir, Dünya Sağlık Örgütü olabilir, onların verilerine güvenilmesi en doğrusu" ifadelerini kullandı.