Eğitimde kapitülasyon kabul edilemez!

Prof. Dr. Celal Şengör, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in Türkiye’deki yasal olmayan Fransız okullarına ilişkin yaptığı açıklamalara ilişkin Bakan Tekin’e mektup yazdığını söyledi. Şengör'ün Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e yazdığı mektubun ardından Adnan Menderes Üniversitesi’nden Prof. Dr. Atakan Hatipoğlu Şengör'e cevap verdi. Hatipoğlu, "Şengör, hükümete ve Milli Eğitim Bakanı'na karşı siyasi muhalefetini Türkiye'nin milli çıkarlarını savunma tavrının önüne koymaktadır" dedi.

Şengör, mektubunda Charles de Gaulle ve Pierre Loti övgüleri yaparak, “Millî Eğitim Bakanı, Charles de Gaulle ve Pierre Loti okullarını tehdit ederek onların da kendi yarattığın ucube, gerici programı adapte etmelerini istiyorsun. Umarım bu okullar seni ciddiye almazlar. Bir ülkede faaliyet gösteren her orta öğretim okulu elbette o ülkenin Millî Eğitim Bakanının denetiminde olmak zorundadır. Ancak bu kural Türkiye’de artık geçerliliğini yitirmiştir, çünkü sen hem ülkemizin anayasasına ham de o anayasaya dayanan kanunlarımıza aykırı, gerici eğitim programları üretip bunları okullara dayatmak istiyorsun.” demişti.

‘TANZİMATÇI İLERİCİLİĞİN SINIRLARINI AŞAMAMIŞ’

Şengör’ün açıklamasını eleştiren Adnan Menderes Üniversitesi’nden Prof. Dr. Atakan Hatipoğlu, şunları söyledi:

“Celal Şengör'ün açıklaması vahimdir. Şengör, hükümete ve Milli Eğitim Bakanı'na karşı siyasi muhalefetini Türkiye'nin milli çıkarlarını savunma tavrının önüne koymaktadır. Eğer mesele, Pierre Loti ve De Gaulle liselerinin Bakanlık tarafından siyasi denetim altına alınması ise, 1993, 1998 ve 2000 yıllarında görev yapan hükümetlerin Fransa'yı bu konuda uyarmış olmaları nasıl açıklanacaktır? Bir taraftan bu okulların Türkiye'nin kanunlarına uymakla yükümlü olduklarını söyleyip hemen ardından, "madem ki Bakanlık anayasaya uymuyor, o halde yabancı okulların da uymaması meşrudur" anlamına gelen sözler, Şengör'ün Tanzimatçı "ilericiliğinin" sınırlarını aşamadığını göstermiştir.”

ATATÜRKÇÜLÜK BU DEĞİL

“Şengör, maalesef bütün Atatürkçülük iddialarına rağmen, yasal konumları boşta olan bu iki liseyi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni "ciddiye almamaya" ve başına buyruk hareket etmeye davet ederek, tipik bir müstemleke aydını konumuna yuvarlanmaktadır. Nitelikli eğitimi hepimiz savunuyoruz. Fakat bunu bir maske haline getirip adı geçen okulların Türkiye'nin bağımsızlık ve milli egemenliğinin üzerinde, Tevhid-i Tedrisat Kanunu'ndan muaf otonom yapılar gibi faaliyet yürütmelerini sineye çekmek, Atatürkçü bir yurttaşın tutumu olamaz!”

‘İSİMLER İÇİN DEVLET MAKAMI YOK SAYILMAZ’

Söz konusu Fransız okullarının Milli Eğitim Bakanlığından yasal verileri bile saklamasının skandal olduğunu söyleyen Hatipoğlu, aynı zamanda Şengör’ün överek bitiremediği Pierre Loti ve De Gaulle hakkında da şu ifadeleri kaydetti:

“Bağımsız ve egemen bir ülkenin Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu okullarda okuyan öğrenci sayısını bile bilgi paylaşılmadığı için bilemiyor olması bir skandaldır. Öte yandan, Türkleri bir ev hayvanını sever gibi yukarıdan bakarak seven oryantalist Pierre Loti'nin ya da kendi ülkesini faşizme karşı savunmuş yurtsever Fransız Generali De Gaulle'ün adını taşıması, bir lisenin Türk devlet makamlarının denetiminin dışında kalabileceğini göstermez. Türk okullarının yüksek nitelikli ve bilimsel eğitim düzeyine ulaştırılması için mücadele etmeliyiz. Fakat bu hedefe varıncaya kadar yabancılar karşısında aşağılık kompleksi ile hareket etmek ve eğitimde kapitülasyondan başka bir anlama gelmeyen mevcut durumu savunmak kabul edilemez.”