21 Kasım 2024 Perşembe
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Prof. Dr. Doğan Kantarcı Erzincan İliç için ‘kireç’ yöntemini anlattı: ‘Siyanürlü çözelti yer altı sularına karışmadı, karışmaz’

Prof. Dr. Doğan Kantarcı’nın İliç maden sahasındaki faciaya yol açan liç yığınının göçüğünün üst katmanındaki siyanürlü çözelti kalıntısını ‘kireç kum ve mıcırı serperek ve üstüne toprak/pasa materyali serip ağaçlandırarak’ kapatmak çözümü, Hükümet yetkililerine aktarıldı.

Prof. Dr. Doğan Kantarcı Erzincan İliç için ‘kireç’ yöntemini anlattı: ‘Siyanürlü çözelti yer altı sularına karışmadı, karışmaz’ Siyanür Fırata karışır mı?

İliç’teki maden faciasıyla birlikte, 9 kaybımızın ötesinde, vatandaşlarımızın, açığa çıkan çok büyük kirlilik kaynağının yol açabileceği, uzun vadede ölümcül olabilecek hastalıklar tehdidiyle yüz yüze kaldığını fark ettik. Şimdi, bundan sonra ne yapacağız? Bilim insanlarına, çevreye duyarlı herkese göre atılacak ilk adım, hacmi milyonlarca tonla ifade edilen atığı çevreye saçan işletmenin kapatılması. Sonra? Ölümcül zehirlenmelere sebep olabileceği söylenen liç çözeltisini temizleyebilir miyiz? Toprağa karışan o kirliliklerin besinlerimize, suya karışmasını nasıl engelleyebiliriz?

Prof. Dr. Doğan Kantarcı Erzincan İliç için ‘kireç’ yöntemini anlattı: ‘Siyanürlü çözelti yer altı sularına karışmadı, karışmaz’ - Resim : 1

Prof. Dr. Doğan Kantarcı, ‘kirece’ dayalı bir formül geliştirdi: Liç yığınının üstüne kireç atalım, kirecin üstüne toprak ve su tutabilen pasa materyali serelim, toprağa da ağaç dikelim, çimlendirelim. Kantarcı’nın çözümü yanlış anlaşıldı. Daha doğrusu anlaşılamadı. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’nden emekli, yıllarını çevre mücadelesi vererek, vatandaşlara destek olmakla geçiren toprak bilimcisi, ekoloji hocası, kendi ifadesiyle ‘ormancısı’ hakkında “Maden işletmesini kurtarıyor, koruyor…” iddiaları bile ileri sürüldü. Biz de kendisine sorduk. Kantarcı, sorularımızı yanıtlarken, geliştirdiği formülün bütün gerekçelerini, vatandaşın anlayacağı dilden tek tek anlattı.

Prof. Dr. Doğan Kantarcı Erzincan İliç için ‘kireç’ yöntemini anlattı: ‘Siyanürlü çözelti yer altı sularına karışmadı, karışmaz’ - Resim : 2
Prof. Dr. Doğan Kantarcı

‘ALTTA KİREÇ TAŞI ÜSTTE KİREÇ SİYANÜRÜ HAPSEDERSİN’

  • Hatalı anlaşılan neydi?

Ben ‘Kireç tozu atın’ diyorum. Kalsiyum Hidroksit değil Kalsiyum Karbonat, yani doğrudan doğruya kireç. “Ortada bir tehlike yok. Ama muhtemel tehlikeye karşı üstten kireçleyin” diyorum. En altta kireç taşı ve bu kireç taşından oluşmuş kil toprağı var, üstteki materyali de kireçlediğinde, siyanürü hapsedersin. Sonra ne olacak? Üstüne su tutan bir “pasa materyal”, toprak niteliğinde olan bir materyal çekin, üstüne de fidan dikin.

  • Pasa materyal dediğiniz toprak mı?

-Hayır, toprak değil. Madenciler ocak açarken üstteki toprak kısmını sıyırırlar, bir kenara depo ederler. İşlerine yaramayan materyalin adı pasa. Bu, killi, kumlu falan bir materyal olabilir. İşte o materyali 30 santim 50 santim ne kadar çekeceksiniz çekip, serin, dikin fidanları. Neden? Çünkü yığın mıcır (çapı 0,4-0,6 cm olan kırma taş) su tutmuyor ki orada fidan yetişsin. Mıcırın içindeki gözenekler suyu hızla sızdırıyor. Fidanın tutmadığı yerlerde de ot biter, hayvanlar otlatılır.

  • Kireç ne yapıyor orada?

-Kireç muhtemel asitleşmeyi, muhtemel tehlikeyi önlüyor.

  • Ama o, sadece yüzeydeki toprağın asitleşmesini önleyebilir değil mi, liç yığını asitleşmez mi?

-Asitleşmez çünkü zaten liç yığınının içinde Kalsiyum Hidroksit var, pH 12. Bu kalsiyum hidroksit de giderek suyunu kaybeder ve kireç (Kalsiyum Karbonat) tozuna dönüşür.

  • pH’nın düşme tehlikesi yok mu?

-Var ama Anaerobik ayrışmayla o zamana kadar siyanür ayrışır, Metana ve Amonyağa dönüşür. Kalsiyum Siyanür stabil olarak kalabilirdi ama Sodyum Siyanürün stabil kalması mümkün değil, çok aktif bir element olduğu için herhangi bir şeyle birleşir. Yalnız, bunun sızıp da menfezlere geçmemesi lazım, Çöpler Deresi vadisinin önüne bir sedde yapmak lazım.

‘CERRATEPE’DEN ISTRANCALARA VOLKANİK ARAZİDİR’

  • Liç yığınının taşınması mümkün mü?

-Cerratepe’den başlayıp Istrancalar’a Kırklareli'ne kadar devam eden alan volkanik arazi, kükürtlü materyaller yani Demir Sülfür, Demir, Bakır Sülfür materyaller içerir. Çöpler’de bir yığın liçi var, bir kazan liçi. Altın, gümüş miktarı düşük olan materyali yığın liçinde çözüyorlar. Yığın liçi için, cevher içeren kayayı ortalama yarım santimetre boyutunda kırıyorlar, bizim tabirimizle ince mıcır, iri kum değil. Altın, gümüş miktarı yüksek olan materyali ise bulgur gibi öğütürler. Önce sülfürik asit ile içerdiği kalsiyum ve arseniği sülfat bileşiğine dönüştürüp, ayırırlar. Sonra kazan liçi işlemine geçilir. Kazan liçi işleminden geri kalan çamur da ‘Çamur deposuna’ (barajına) aktarılır. Uydu görüntülerinde kara bir havuz var. O, kazan liçinden çıkan materyalin, yani çamurun depo edildiği yer. Çok tehlikeli olan orası: bunun içinde ağır metaller içeren bıngıldak bir çamur var. Fakat altından da Sabırlı Fayı geçiyor. Zaten bu liç yığını da Sabırlı deresinin kolu olan Çöpler Deresi vadisine, üzerine indi. Şimdi burada bu göçen materyalin ne olacağı tartışılıyor.

‘TAŞIYAMAZSINIZ, GEREK DE YOK’

Adamlar bu liç yığınının yüksekliğini 250 metreye çıkıp da dengeyi bozunca, materyal söküldü gitti. Sabırlı deresinin yan kolu vadisine girdi, 20 metre kaldığında bir kütle oluştu burada. İlk akıllarına gelen çözüm bu materyali taşımak. Bu materyalin içindeki sodyum siyanür ile kalsiyum hidroksit çözeltisi yukarıdan aşağıya doğru sızmaya devam etti. Materyal dere vadisini 20 metre kalınlığında kapladı ama bu sızma devam etti aşağıya doğru. Kalsiyum hidroksit, dışarıda (hava ile temas edip) karbondioksitle karşılaşınca, kalsiyum bikarbonata dönüşür ve pH’da düşme oluyor. Yani pH, 12’den diyelim ki 8’e, 7’ye düşüyor. İşte burada siyanürün bir miktarının buharlaşması söz konusu olabilirdi. Ayrıca arsenik de var. Bu yığın üstüne insan çıkar mı? Çıkardılar.

Prof. Dr. Doğan Kantarcı Erzincan İliç için ‘kireç’ yöntemini anlattı: ‘Siyanürlü çözelti yer altı sularına karışmadı, karışmaz’ - Resim : 3

YERALTI SULARINA NEDEN KARIŞMAZ

Sızan siyanürlü çözelti, vadiyi kaplayan yığının alt kesimine süzüldü. Yukarıdan yağmurlama olmadığı için aşağıya süzüldü, orada, sıvı dolgu halinde duruyor. Fakat bunun altındaki materyal, sert kireçtaşı ve kil toprağı olduğu için buradaki çözeltinin, siyanürün sızması mümkün değil. Veya bu kireç taşının içinden geçmesi de mümkün değil çünkü o kireç taşının oluşturduğu toprak kil toprağı, aşağıda geçirimsiz bir taban yapmış durumda.

  • Yani yeraltı sularına karışmadı mı bu malzeme?

-Hayır, mümkün değil. Şimdi anlattığım, işin fiziksel tarafı. Kimyasal tarafı şöyle: bu çözelti aşağıya indiği vakit, bunda birtakım ayrışmalar olur. Çünkü çözelti stabil değil. Biz bu ayrışmalara “Aerobik ve Anaerobik ayrışmalar” deriz. Aerobik ayrışmalar, havanın serbest oksijeni ile olan ayrışmalardır, oksitlenmeler şeklinde olur. Havada yüzde 21 oksijen var. Fakat mıcırın alt tabakalarında birikmiş olan sıvının içinde Aerobik ayrışma olmaz. Çünkü orada hava yok, Anaerobik yani havasız ayrışma olur. Bunlar ‘indirgenme’ reaksiyonlarıdır. Yani buradaki Sodyum Siyanürün içindeki karbon indirgenir, metana dönüşür. Azot da indirgenir, amonyağa dönüşür. Ortamda su olduğu için amonyak da amonyum hidroksite dönüşür. Dolayısıyla burada siyanür miyanür kalmaz.

‘ŞAKIR ŞAKIR YAĞMUR YAĞMASI LAZIM’

Kıyamet kopuyor, efendim yer altı sularına ağır metal karıştı. Hayır, efendim karışmaz, karışması için ne lazım? Şakır şakır yağmur yağması lazım. En yakın Divriği Meteoroloji İstasyonu, 1941’den beri yapılmış olan ölçümlerin verilerini aldım, çalışmama yağış tablosunu da koydum. Ocak ayındaki yağışlar 30 milimetreyle 55 mm arasında. 30 milimetre ne demek? Bizim yağış ölçümüz milimetredir. 1 metrekare alana 1 mm yağış dediğimizde, o hacim bir litredir. Metrekareye ayda 30 mm yağış ayda 30 litre yağış demektir. Bir tenekenin hacmi 20 litredir. 1 metrekare alana bir ay süresince bir buçuk teneke su döküyorsunuz. Yağış yok. Bölge kurak. Dolayısıyla ‘buradaki bu yağışlar bu materyali yıkayıp da bir yerlere...’ taşımayacak.

‘ANCAK TAŞI ISLATABİLİRSİNİZ’

En son şekilde 1 metreküplük mıcır hacmini gösterdim. Bunun içindeki boşluk hacmi yüzde 30’dur, 300 litredir. Siz bu boşluğa ayda 30 litre verdiğiniz vakit, taşı ancak ıslatabilirsiniz. 300 litrenin üstünde bir sıvı vermeniz lazım ki yukarıdan aşağıya sızmaya başlasın.

  • Havadaki suyun yoğuşmasından dolayı bile sızma olacağı ileri sürüldü.

-Olmaz. Ayrıca hava çok kuru ve buharlaşma çok yüksek. Çok kurak orası.

‘SIZAN SIVININ ÖNÜNE ACİLEN DUVAR DİKİLMELİ’

Gelelim aşağı sızan suya. Mıcırın içinden gelen o çözelti sıvısı, dere vadisi aşağı doğru eğimli olduğu için yavaş yavaş Sabırlı deresine doğru sızıyor. Vali Bey, menfezleri kapattık dedi.Doğrusunu yaptılar tabii. Çözelti şimdi oraya doğru sızıyor. İşte onun önüne bir sedde yapılmalı. Materyalin içindeki sıvının oradan baraja veya Sabırlı deresine geçmesi engellenmeli. Devlet Su İşleri güçlü ve yeterli bir teşkilattır. Yapacaklardır herhalde.

‘POTASYUM SİYANÜRÜ ASİTLİ ORTAMDA AÇARSANIZ ÖLÜRSÜNÜZ!’

Ben laboratuvarda toprak analizi yaparken, potasyum siyanür çözeltisi kullanıyordum. Kalsiyum, magnezyum analizleri yaparken bu çözeltinin içindeki demir, manganez ve alüminyumu vb. almak, bağlamak için siyanür kullanırız. Potasyum siyanürü asit ortamda açarsanız ölürsünüz! Biz bunu potasyum hidroksitle pH 12’ye yükseltirdik. pH (‘pe ha’ diyoruz, ‘pe aş’ değil) 14’lük bir skaladır, bunun ortası 7’dir. 7 pH nötrdür. 7’den yukarı çıkıyorsa ‘alkali’, 7’den aşağı indiği vakit ‘asit’ deriz. Siyanür çözeltileri pH 7’den aşağıya düştüğü vakit insanı öldürür. Buharlaşıyor çünkü. pH 7’den yukarıya çıktığı vakit buharlaşmaz. Liç çözeltsinde pH’yı 11-12 arasında tutarlar (standart 12’dir). Sönmüş kireci bilirsiniz. Eskiden kireci alırdık, suyla söndürürdük, duvarları badana ederdik ya. O aldığımız kireç ‘Kalsiyum oksit’ idi. Suyla söndürdüğümüz kireç ise kalsiyum hidroksit. Yığın liçinde sodyum siyanür (KCN) çözeltisini kalsiyum hidroksit çözeltisiyle karıştırıyor, pH’yi 12’ye yükseltiyor, sonra da damlama sistemiyle yukarıdan aşağı veriyorlar. Mıcırın gözenekleri büyük, onun içinden aşağıya doğru sızarken de çözeltideki siyanür, gümüşü, altını ve diğer ağır metalleri çözüyor. Burada hiçbir tehlike yok. Alttan da borularla bunu alıyor, içinden altını ve gümüşü ayırıyor. Geri kalanı, o siyanür ve kalsiyum hidroksitli çözeltiyi tekrar siyanür havuzuna veriyor.

KANTARCI’NIN YÖNTEMİ ‘TAŞIMA’ KARARINI DURDURDU

20 Şubat günü İliç’te bir toplantı yapıldı. Bakanlar, bakan yardımcıları, genel müdürler toplantıya, ‘liç yığınını hemen kazıyalım, kaldıralım’ fikriyle geldiler. Toplantıya davet edilen iki profesör liçin kaldırılmasına karşı çıktılar. Profesörlerden biri, Prof. Dr. Doğan Kantarcı’nın çalışmasına göndermede bulunarak, alternatif çözümü toplantıya sundu. Liç yığınını kaldırma kararı durduruldu. İki profesör, toplantıda şu görüşü savundular: kaldıramazsınız çünkü bunun içinde siyanür çözeltisi var. Altı lapa gibi duruyor, kazarsanız bu siyanür çözeltisi ile burun buruna geleceksiniz... Ayrıca bu kadar büyük bir kütleyi buradan alıp taşıyamazsınız. Maden ocağına yığmak falan olacak iş değil.

‘LİÇ YIĞININI 250 METREYE ÇIKARMAK CİNAYETTİR!’

Prof. Dr. Caner Zambak, çok iyi madencilerimizden biridir. Bu yığın liçinin planlamasını o yapmış. 130 metre yüksekliğinde planlamış. Sonra bunlar, 2021’de Caner Bey'e sormadan, yığın liçini yükseltmeye karar veriyor. Önce 180 metrelik, sonra 250 metrelik bir kademeye çıkarmışlar. Göçen o kısım. Çünkü yamaç eğimi artmış. İçinden de sıvı çözelti geçtiği için yukarıdan aşağıya o çözelti de buna bir lapa kıvamı verdiği için denge bozulmuş. 130 metre yükseklikte planlanan bir liç yığınını 250 metreye çıkarmak doğru değildir. Mühendislik hiç değildir. Buna kim izin verdi? Her daireden onay alınıyor, Bakan imzalıyor. Bakanın bunu doğru dürüst incelemesi lâzım. İmzanın sorumluluğu bakana aittir.

Maden Siyanür Maden faciası Erzincan Doğan Kantarcı