Prof. Dr. Doğan Perinçek: Akdeniz kapanacak Kızıldeniz okyanus olacak
Prof. Dr. Doğan Perinçek, ‘Güneydeki Afrika ve Arabistan Kıtası kuzeye doğru hareket ediyor, bu kıtalar ile kuzeydeki Asya-Avrupa (Avrasya Kıtası) arasında kalan Anadolu ve İran kıta parçalarını sürekli sıkıştırıyor. O sıkıştırma devam edecek ama ne kadar devam edecek onu bilemiyoruz şu anda.’ dedi

Depremlere yol açan fayların yararlarından söz ettiğimiz söyleşinin ikinci bölümünde Prof. Dr. Doğan Perinçek, kıtaların süren hareketlerini anlattı. Yine Prof. Dr. Perinçek’in fotoğraflarıyla süslediğimiz haberde bu kez konumuz kıtaların hareketleri ve gelecekte bizi bekleyenler.
Perinçek öncelikle “Kıtaları genç kıtalar, yaşlı kıtalar diye ayırmak istemiyorum. Genç kıta çarpışmaları, yaşlı kıta çarpışmaları diye belki söylemek lazım.” vurgusunu yaptı. Ancak Perinçek “Anadolu da bir gün yaşlanacak mı” sorumuzu yanıtlamaktan kaçınmadı. Sözü kendisine bırakalım:

BÜTÜN FAYLAR AKTİF DEĞİL
*Fay hatları genç kıtalarda mı olur?
Aktif fay hatları tektonizmanın (Yer kabuğundaki yapısal hareket tarzı) aktif olduğu kıta sınırlarında olur. Mesela Japonya'da sürekli deprem oluyor. Nedeni orada kıta-kıta çarpışmasının var olması. Büyük Okyanus Levhası (okyanusal kabuk) ile Japon adaları çarpışıyorlar. Girit Adası güneyinde de Japonya’daki kıta çarpışmasına benzer bir kıta kenarı var. Afrika kıtası kuzey yönde hareket ediyor. Buna bağlı olarak Akdeniz sürekli her yıl santimetre ölçeğinde daralıyor, Akdeniz Kıbrıs ve Girit adası altına dalıyor. Bu ‘Dalma-Batma’ eylemi sürekli deprem yaratıyor. Bu tip alanlara ‘Dalma-Batma’ bölgesi diyoruz. Amerika kıtasının batı kıyılarında, Endonezya adalarının güneyinde de ‘Dalama-Batma’ alanları var. Kıtaların aktif hareket ettiği yerlerde, kıta çarpışması ve devamında milyonlarca yıl içinde aktif fay hatları oluşuyor.
Ama bütün faylar aktif değil. Diyelim ki Orta Asya’da 350 milyon sene önce kıta-kıta çarpışması olmuş ve çarpışma sonlanmış. Sıkışma bittiği için orada olan faylar artık aktivitesini kaybetmiş. Aktivitesini kaybetmiş faylar artık deprem yaratamazlar. Bunları pasif faylar olarak biliyoruz. Arabistan’ın batısında 640-620 milyon yıl önce kıta-kıta çarpışması olmuş. Bu çarpışma öncesi o bölgede var olan okyanus kapanmış. Kıta çarpışması sonrası oluşan faylar bugün aktif değil, bunlar aktivitelerini 400-450 milyon yıl önce kaybetmiş. Najd Fay Zonu olarak bilinen Mekke-Medine dolayında haritalanan bu faylar artık pasif faylar, gücünü yitirmiş, suskun. Naj Fayı boyunca daha sonra faylardan yüzeye çıkmış volkanik kayalar var.
AKTİF PASİF BİR ARADA
*Aktif faylar genç kıtalarda olur diyorsunuz ama pasif faylar da var ayrıca?
-İkisi bir arada olabiliyor. Ülkemizde Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) kuruluşumuz aktif fayları haritaladı. Aktif fayların yanı başında milyonlarca yıl önce aktivitesini yitirmiş faylar da var. Bunları arazi çalışmalarımızda kolaylıkla birbirinden ayırabiliyoruz.
Kıtaların çarpışma evrelerinde yani aktif olduğu dönemlerde faylar oluşuyor, onlar aktif faylar ama kıtaların çarpışma ömrü bittiği zaman artık pasif hale geliyorlar. Ülkemizde en çok yıkıcı deprem yaratan Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu fayları, aktivitesini önümüzdeki milyonlarca yıl daha devam ettirecek.
Kıtaları genç kıtalar, yaşlı kıtalar diye ayırmak istemiyorum. Genç kıta çarpışmaları, yaşlı kıta çarpışmaları diye belki söylemek lazım.

MİLYONLARCA YIL SONRA ETKİSİNİ KAYBEDECEK
*Anadolu da bir gün yaşlanacak mı, diye bir soru da hazırlamıştım ama…
-Anadolu yaşlanmayacak da Anadolu'daki faylar etkisini kaybedecek ama bu belki milyonlarca yıl sonra olacak. Çok uzun bir zaman. Belki önümüzdeki 3-5 milyon yıl boyunca o faylar yine yıkıcı olmaya devam edecek. Çünkü güneydeki Afrika ve Arabistan kıtası kuzeye doğru hareket ediyor, bu kıtalar ile kuzeydeki Asya-Avrupa (Avrasya Kıtası) arasında kalan Anadolu ve İran kıta parçalarını sürekli sıkıştırıyor. O sıkıştırma devam edecek ama ne kadar devam edecek onu bilemiyoruz şu anda. Ama önümüzdeki 3-5 milyon yıl boyunca bu aktivite devam edecek, belki de daha fazla bir süre. Zaman ilerledikçe Akdeniz küçülecek daralacak, Girit ve Kıbrıs altında yok olamaya devam edecek.
Görece yaşlı ama değişim sürüyor
*Yaşlı kıtalar neden yaşlı?
- Avrupa, Asya ve Afrika, bunlar görece yaşlı kıtalar. Bu kıtalar birbirine yaklaşınca, kıta kenarlarında yeni birtakım değişimler oluyor. Pangea, Gondvana-Lavrasya mesela en eski, en yaşlı kıtalar, onun parçaları olan Asya, Avrupa, Afrika ve Kuzey Güney Amerika bunlar Gondvana kıtasına göre genç kıtalar. Güney Amerika ile Afrika ve Kuzey Amerika ile Avrupa 180 milyon yıl önce bitişikti. Arada bir okyanus yoktu. Jeolojik açıdan Atlas Okyanusu, Dünya'nın büyük okyanusları arasında en genci olarak kabul edilir çünkü oluşumu yaklaşık 180-200 milyon yıl önce Pangea'nın parçalanmasıyla başlamış. Önce Pangea Kıtası üzerinde yaklaşık kuzey kutbundan güney kutbuna kadar uzanan bir yarık çöküntü alanı oluşmuş. Derindeki magma yarık boyunca yukarı volkanizma türünde çıkarak yarığın eninin büyümesine neden olmuş. Magmanın mantodan yükselmesi devam ettikçe ve magma soğudukça yeni okyanus kabuğu oluşturmuş ve Atlas Okyanusu’nu kademeli olarak genişletmiş. Genişlemenin devam etmesiyle Afrika ve Güney Amerika kıtaları birbirinden uzaklaşmış. Aynı dönemde bu genişleme ile uyum içinde, Kuzey Amerika ile Avrupa da birbirinden uzaklaşmış. İzlanda, sözünü ettiğimiz magma yükselmesinin karadaki devamıdır. İzlanda’da yaşanan volkanik-magmatik aktivite Atlas Okyanusu’nun karada görülen ve genişlemenin devam ettiğini gösteren şahididir. Pangea kıtası parçalandı, dört tane yeni kıta oluştu. Güney Amerika-Kuzey Amerika ve Afrika-Avrupa, bugünden bakınca göreceli yeni kıtalar. Ama en yaşlı kıta Pangea,Gondvana-Lavrasya kıtası.
Japon adalarının olduğu kesim daha genç diyebiliriz. Neden? Çünkü kıta çarpışması nedeniyle Büyük Okyanus kabuğu Japonya adaları altına dalıyor, çünkü kıta çarpışması var. Japon adalarının yükselmesine neden oluyor. Japon adalarının batısında Çin Denizi olarak bilinen bir deniz oluşuyor. Dolayısıyla Japon adalarını en genç kıta parçası sayabiliriz.
EN GENÇ OKYANUS ADAYI KIZILDENİZ
*En genç okyanus neresi?
-En genç okyanus adayı Arabistan ile Afrika arasındaki Kızıldeniz. Arabistan ile Afrika 24 milyon yıl önce birleşikti. Günümüzden 20-24 milyon yıl önce Kızıldeniz yoktu. Orada yaklaşık kuzeye güneye uzanan faylar oluşuyor. Faylarla sınırlı çöküntü alanı (graben) boyunca, magma-volkanit gelişimi-sokulumu gerçekleşiyor. Lavlar kırıklar boyunca yüzeye çıkıyor. Arabistan'la Afrika'yı birbirinden uzaklaştırıyor. Kızıldeniz’in 355 kilometre olan doğu batı genişliğine baktığımızda Okyanus diyebilmemiz için yeterince geniş değil, fakat zamanla Kızıldeniz genişliği artacak ve okyanusa dönüşecek. Afrika, Arabistan birbirinden belki yüzlerce, binlerce kilometre uzaklaşacak.
*Milyonlarca yıl sonra mı?
-Kızıldeniz 20-24 milyon yıldır oluşuyor, genişliyor, tabanında okyanus kabuğu oluşuyor. Belki 30-70 milyon yıl sonra, orası bir okyanus olacak. Bir zamanlar Afrika’dan Arabistan’a yürüyerek geçilirken 25 milyon yıl sonra uçakla 3-4 saatte geçilecek.
Akdeniz ise kapanacak. Afrika kıtası sürekli Kuzey'e, Avrupa'ya doğru hareket ediyor. Mısır gelip Kıbrıs'a çarpacak, belki Kıbrıs da gelip Türkiye'ye çarpacak. Afrika kuzeye gelip Girit Adası'na, İtalya'ya çarpacak, Fransa'ya çarpacak. Milyonlarca yıl sonra Akdeniz küçük göller zincirine dönüşecek.
EN YAYGIN SIZINTI RADON GAZI
* ABD'li bilim insanları tarafından yirmi yılı aşkın süre önce yapılmış bir araştırmanın sonuçlarına göre, tabakaların hareketliliği ve birbirine sürtünmeleri sonucu karbon açığa çıkmaktadır. Bu iddia kabul gördü mü?
-Karbon açığa çıkmaktadır kelimesi belki yanlış, faylar hareket ettikçe, kayaların birbirine sürtünmesi sonucu birtakım gazlar ortaya çıkıyor, bunların en başında radon gazı ve Co2 gazı var. Marmara’da fayların hareketine bağlı olarak, depremlerin ardından radon gazının çıktığını çok iyi biliyoruz. Karadaki aktif faylar boyunca oluşan depremler sonrası, yapılan ölçümlerde radon ve Co2 gazı çıkışları tespit edilmiş.
Bir de faylar boyunca yeryüzüne sızan petrol var. Yüzeydeki fay, derindeki petrol zonuna kadar iniyor ve oradaki petrolün yüzeye çıkmasına neden oluyor. Nasıl ki faylar sıcak su kaynağını derinden getiriyor, petrolün de yüzeye getirildiği yerler var. Mesela Irak'ta Kerkük civarındaki petrolün varlığı, faylarla yüzeye getirilmesi ile bilinmiş. Yüzeye kendiliğinden çıkan petrolü kovalarda almışız, yakmışız, kullanmışız. Osmanlı İmparatorluğu zamanında petrolün varlığını biliyoruz ama yeterince değerlendirmemişiz. İlerisini görmemmişiz ama İngilizler oradaki petrol sahalarını bize bırakmamak için, Sevr anlaşması sonrası oraları işgal ettiler. Fransızlar da yine petrol nedeniyle Suriye'yi işgal etti.
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.