23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Prof. Dr. Doğanay Tolunay: Yüzde 90 insan ihmalkârlığı

Ülkemizde yılda 2 bin 700 yangın çıkıyor. Çoğunluğu insan ihmali. Ormanda odun ateşinde çay demlemek, mısır pişirmek, mangal yapmak, izmarit atmak... Prof. Dr. Doğanay Tolunay yangınlara yol açan etkenlere müdahale ederek sayıyı azaltmak gerektiğini söyledi.

Prof. Dr. Doğanay Tolunay: Yangın Sayısını Azaltmak İçin Önleyici Tedbirlere Odaklanmalıyız

Türkiye’nin dört bir yanında orman yangınları ile mücadele için valilikler ve Orman Genel Müdürlüğü (OGM) teyakkuzda. Birçok ilde ormanlara giriş yasağı konulurken OGM, yangınlarla mücadele için çalışma filosunu genişletti. Orman yangınlarının sebeplerini İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğanay Tolunay'a sorduk. Tolunay, yangınların yüzde 90’ının insanların ihmali olduğunu belirtti.

'OGM DENETİM İÇİN DESTEK ALMALI'

OGM'nin özellikle yaz aylarında denetimi artırması gerektiğini vurgulayan Tolunay şöyle konuştu:

“Ülkemizde özellikle Ege ve Akdeniz Bölgelerinde uzun yıllardır valilikler tarafından ormanlara girişler yasaklanıyor. Ancak orman içinde çok sayıda yerleşim alanı ve tarla olması bu yasakların uygulanmasını güçleştiriyor. Ek olarak bu yasakların denetlenmesinde sorunlar bulunuyor. Orman Genel Müdürlüğünün denetimler yapmak için yeterli personeli yok. Bu nedenle polis ve jandarma gibi kolluk kuvvetlerinden destek alınması yerinde olacaktır. Örneğin İstanbul’da atlı polisler tarafından zaman zaman ormanlarda denetimler yapılıyor. Benzeri uygulamalar yaygınlaştırılabilir. Denetimlerin yangın riskinin yüksek olduğu zamanlarda sıklaştırılması, yangın havası olarak nitelendirdiğimiz koşulların olduğu durumlarda vatandaşların önceden uyarılması yararlı olacaktır.”

METEOROLOJİK KOŞULLARA DİKKAT!

Tolunay özellikle nemin düşük, sıcaklığın yüksek ve rüzgarın sert estiği havalara dikkat çekerek şu uyarılarda bulundu:

“Ülkemizde yılda ortalama 2 bin 700 kadar yangın çıkıyor. Vatandaşlar öncelikle orman içinde ve yakınında kıvılcım oluşturabilecek her türlü faaliyetten uzak durmalı. Örneğin geçen yıl Çeşme’de bir yangın böyle bir havada kaynak yapılması nedeniyle çıkmıştı. Benzer örnekleri çoğaltmak mümkün. Ormanda odun ateşinde çay demlemek, mısır pişirmek, mangal yapmak oldukça sık karşılaşılan nedenler. Sıcak havalarda balya makineleri dahi yangınlara yol açabiliyor.

Prof. Dr. Doğanay Tolunay: Yüzde 90 insan ihmalkârlığı - Resim : 1
Prof. Dr. Doğanay Tolunay

200 YANGIN ANIZDAN

“Yine ormanla iç içe yaşayan vatandaşların araçlarının bakımlarını yaptırması da oldukça önemli. Çünkü bakımsız araçların frenlerinden, egzozlarından çıkan kıvılcımlar da yangın başlatabilir. Hatta aracın çalıştırılması sırasında oluşan kıvılcımların yangına yol açmaması için araçların otlu alanlara park edilmemesi gerekiyor. Anız ve bahçe artıklarının yakılması da önemli, yılda 200 kadar yangın bu nedenle çıkıyor.”

“Vatandaşların meteorolojik koşulları takip etmesi, riskli havalarda dikkatli olması, ormanda ya da yakınlarında bulunurken başlayabilecek bir yangına karşı hazırlıklı olmaları yerinde olacaktır. Hatta yangınlara müdahale konusunda da bilinçlenmeliler. Örneğin 2020 yılında Çanakkale’de balya makinelerinin yangına neden olması sonrasında makine sahipleri eğitilmiş, yangın söndürme tüpü bulundurmaları sağlanarak çıkabilecek yangınlara erken müdahale etmeleri sağlanmıştır. Son olarak vatandaşlar yangınla karşılaştıklarında 112 ya da 177’i aramalılar. Yangınlar fazla büyüdüyse müdahaleden kaçınmalıdırlar.”

‘BABASINA KIZDIĞI İÇİN YANGIN ÇIKARAN VAR!'

Yangınların yüzde 90'ının insan ihmalkârlığından kaynaklandığını belirten Tolunay, “Yüzde 10 kadarı ise yıldırımlardan çıkıyor.” dedi. Tolunay şöyle devam etti: “İhmal kaynaklı yangınlar daha önce de söylediğim gibi, anız, izmarit, piknik, avcılık gibi nedenlerle başlıyor. Kaza kaynaklı yangınlar ise daha çok ormanlardaki elektrik nakil hatları ve trafikten çıkıyor. Bu noktada elektrik nakil hatları kaynaklı yangın sayısının yılda ortalama 100 kadar olmasına rağmen 4 bin hektar kadar orman alanının yanmasına yol açtığı için üzerinde durulması gerekli. Kasıtlı yangınlar ise çoğunlukla tarla açma ya da yerleşme amaçlı çıkarılıyor. Ancak çok farklı amaçlarla da kasıtlı olarak yangınlar çıkarılabiliyor. Örneğin babasına ya da amirine kızdığı için yangın çıkaranlar var. Helikopter görmek için yangın başlatan çocuklar olduğunu da biliyoruz. Terör örgütlerince çıkarılan yangınlar da var.”

Ülkemizde çıkan yangınların neredeyse yarısının çıkış nedeninin bilinmediğine dikkat çeken Tolunay “Bu oldukça yüksek bir oran. Yangın çıkış nedenlerinin belirlenmesi yangınlarla mücadele için son derece önemli. Çünkü yangınlara yol açan etkenlere müdahale edilerek çıkan yangın sayısı azaltılabilir.” dedi.

ARAÇLAR TAMAM PERSONEL YETERSİZ ÖNLEMEYE ODAKLANALIM

OGM’nin 2023 yılında yangınla mücadele filosunu genişletmesini değerlendiren Tolunay, “Aktif olarak 19 uçak ve 63 helikopterle yangınlara müdahale edilmesi planlanıyor. Yine de bugüne kadar ki en geniş hava filosunun oluşturulduğunu söylemek mümkün. Yerden müdahale araç sayısı da yeterli. Ancak bu araçlarda çalışacak orman yangın işçi sayısının yetersiz olduğu belirtmek gerek. Çünkü arozözlerde en az altı işçi bulunması gerekmesine rağmen bu sayıya henüz ulaşılamadı. Yine operatör sayısında da eksiklikler var.” ifadelerini kullandı.

‘ÖNLEMEK ÇOK DAHA ÖNEMLİ'

Tolunay, geçen yıllarda yaşanan yangınlarda kamuoyunun uçak ve helikopter sayısına odaklandığını ancak bunun eksik bir yaklaşım olduğunu belirtti: “Uçak ve helikopterin çok fazla olması yangınlara karşı hazırlıklı olunduğu anlamına gelmez. Orman yangınlarıyla mücadele çok boyutludur. Tüm diğer afetlerde olduğu orman yangınlarıyla mücadelede de önleyici tedbirler çok daha önemlidir. Bunlar arasında yangın sayısının azaltılması, vatandaşların bilinçlendirilmesi, yangın risk haritalarının oluşturulması, tahliye planlarının hazırlanması, diğer kurumlarla işbirliği ve tatbikatlar yapılması gibi tedbirler var. Ancak bu noktalarda halen eksikler mevcut. Örneğin uzun yıllardır elektrik nakil hatlarının en önemli yangın nedenleri arasında olduğu bilinmesine rağmen bir türlü engellenemedi.”

“Öte yandan büyüyen yangılarda uçak ve helikopterler yangını söndüremez. Bu noktada görevleri daha çok yer ekiplerinin çalışmalarını kolaylaştırmaktır. Diğer yandan hava ve yer ekiplerinin tecrübesi, yangınların sevk ve idaresi de önemli. Araç ve personel sayısı üzerinden yangınlara hazır olup olmadığımızın tartışılması çok doğru değildir. Bu yaklaşım söndürme odaklıdır. Başka bir ifadeyle yangınlar başladıktan sonra en hızlı şekilde müdahale edilmesi amaçlanmaktadır. Ama özellikle iklim değişikliğinin de etkisiyle çıkan yangınlar hızlı bir şekilde büyümekte ve müdahalesi güçleşmektedir. Bu nedenle yangınların çıkmasının önlenmesine odaklanılmalı ve önleyici yangın tedbirlerine ağırlık verilmelidir.”

Orman Türkiye yangın