22 Aralık 2024 Pazar
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Prof. Dr. Naci Görür: İstanbul depremi bize pahalıya patlayacak

Prof. Dr. Naci Görür, "İstanbul depremi bize pahalıya patlayacak, üzülerek söylüyorum. İstanbul'daki yapı stoğunun depreme karşı güvenli değil" dedi.

Prof. Dr. Naci Görür: İstanbul depremi bize pahalıya patlayacak
A+ A-

Bilim Akademisi Üyesi Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, 17 Ağustos 1999 depremini değerlendirdi. 1999 depreminin daha dikkatli olunması gerektiğini öğrettiğini söyleyen Görür, "İnsanlarımızın, yöneticilerimizin deprem hakkındaki görüşleri depreme karşı verdikleri tepki daha olumlu yönde. 99 depreminde 20 bin kişiye yakın insanımız maalesef öldü. Ondan önceki depremlerde de, binlerce insan öldü" dedi.

"1939 ile 1999 arasında yaklaşık 70 bin insanı kaybettik, demek o depremler bize bir şey öğretmemiş ki biz bu kayıpları verdik" değerlendirmesinde bulunan Görür, şöyle konuştu:

"Biz bu depremleri bir afet yönetimi gibi algıladık, olduğu zaman yaraları sarmaya gittik ve yıkılanları, kırılanları düzeltmeye çalıştık. Bugünkü bilim ve teknoloji deprem olmadan önce zararları azaltacak çalışmalar yapmayı gerektiriyor. 99 depremi Türkiye'ye depremle nasıl yaşanması gerektiğini anlattı ama henüz daha anlatımın gereği olan yapılanmayı yapmadık, hazırlığımızı hala tamamlayamadık.

'FAZLA ZAMANIMIZ YOK'

İstanbul depremi bize pahalıya patlayacak, üzülerek söylüyorum. İstanbul'daki yapı stoğunun depreme karşı güvenli değil. Bizim fazla zamanımız yok, yani bu yapılacak şeylerin hızla yapılması gerekiyor. Ülkemizde şu anda farklı sorunlar da var. Yangın sorunu, sel sorunu ile de insanları kaybediyoruz. Buralara da yetişmek zorundayız ama deprem de beklemez. Deprem çevreye büyük zararlar veriyor.
Depremde milyonlarca ton moloz çıkıyor, bu molozları o telaşla gömüyoruz bu gömdüğümüz molozlar daha sonra kimyasal değişikliklere uğruyor, yağmur ve yer altı sularıyla bu zehirli maddeler denizlerden balıklara balıklardan insana dönüyor. Ekonominin de planlanması lazım , Marmara Bölgesi Türkiye'nin can damarı, burada bütün fabrikaların kapandığını ekip, ekipman ve iş gücünün büyük hasar aldığını düşünün, bunu hemen yarın düğmeye basıp çalıştıramazsın, aylarca üretmeyen bir Marmara; Türkiye'yi diz üstü çöktürür."

'EN AZ 7.2 BÜYÜKLÜĞÜNDE BİR DEPREM OLACAK'

Prof. Dr. Görür, minimum 7.2 ile 7.6 arasında bir deprem beklediklerini ifade etti. "Bu büyüklükte bir deprem olduğu zaman binaların yıkılmasını bir kenara bırak, bu büyüklükte bir depremde insan ayakta duramaz" diyen Görür, şunları kaydetti:

"Evin içindeki eşyaların önemli bir kısmı kırılır savrulur, çarptığı insanları ya yaralar ya öldürür. En büyük hasarı Avrupa Yakası'nda göreceğiz. Ne kadar can kaybı olabilir? Hemen belli bir araştırmaya dayandırmadan söylemek zor ama kaba bir hesapla da aşağı yukarı mertebeyi bulmak mümkündür.
Avrupa Yakası'nda 1 milyon bina var diye düşünelim, en ağır hasar görecek dolayısıyla ölüm olma riskinin çok fazla olduğu bina sayısı olarak 1 milyonun yüzde 1'ini alalım, 10 bin bina yapar, her binayı da 4 katlı düşün, 40 bin kat yapar, her kata 2 daire koyarsan 80 bin daire yapar, her daireye 4 kişi koyarsan 320 bin insan yapar. 320 bin insan büyük bir risk altında demektir. Bu işin şakası yok. Kabaca bir bakkal hesabıyla bile olsa bir düşünmek lazım."
İstanbul depremi Prof. Dr. Naci Görür