22 Kasım 2024 Cuma
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu: ABD dünyaya enflasyon ihraç ediyor

Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu, Rusya’ya yönelik yaptırımların  bütün dünyayı etkilediğini ve ‘enflasyon ihracı’na yol açtığını söyledi

Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu: ABD dünyaya enflasyon ihraç ediyor
A+ A-
Z. RUHSAR ŞENOĞLU

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, önceki gün “Dost olmayan ülkelere doğalgaz satışının ödemelerinde Rus rublesine geçmeyi planlıyoruz.” dedi. Açıklamanın ardından ruble değer kazandı, petrol fiyatları fırladı. Aynı gün Federal Mecliste konuşan Almanya Başbakanı Scholz, Avrupa'nın Rusya'ya olan enerji bağımlılığını bir anda bitiremeyeceğini, Rusya’ya “enerji almama yaptırımının” Rusya'dan çok kıta devletlerine zarar vereceğini, resesyona neden olarak yüz binlerce işi ve tüm sanayi sektörlerini tehlikeye atacağını söyledi. Scholz “Yaptırımlar Avrupa devletlerine Rus yönetiminden daha fazla zarar vermemeli.” dedi.

Bu açıklamalardan bir gün önce Aydınlık’ın sorularını yanıtlayan Trakya Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi ve İktisat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Uzunoğlu, Rusya’ya yönelik yaptırımların diğer ülkeleri vurarak sonunda etkisizleşeceği değerlendirmesinde bulundu:

‘BU SİSTEM DÜNYA HALKLARINI CEZALANDIRIYOR’

  • Dünya çapında yaşadığımız bu ekonomik kriz nereye varır?

Savaş öncelikle enflasyon ayağında ülkeleri çok ciddi bir şekilde zorlayacak. Yaptırımlar, özellikle emtia üreten Rusya ve Ukrayna’daki savaş, emtia fiyatlarının ciddi anlamda yükselmesine, emtiaya ulaşımda zorluklara yol açıyor. Özellikle AB çok yüksek maliyetlere ulaşabiliyor. Emtia üzerinden korkunç bir enflasyon baskısı yaşıyor ülkeler. En büyük sorun bu.

Temel faktörlerden biri, sıcak savaş olduğu kadar Rusya’ya uygulanan yaptırımlar. Yaptırımların Rusya ekonomisini olumsuz etkileyeceği açık. Ancak bu sistem, Rusya’nın durumunu zorlaştırırken bütün dünya halklarını da bir anlamda cezalandırıyor. Yani yaptırımlar her zaman işe yaramıyor. Çok geniş kesimleri olumsuz yönde etkiliyor. Hemen hemen bütün dünyaya enflasyon ihraç eder duruma geldi.

Bütün herkesi cezalandırır hale getirilen bu yaptırımlar etkisizleşebilir.

Rusya’ya yaptırım yapıyorsunuz ama silah üretenlere yaptırım yapmıyorsunuz!

‘ABD PİYASALARI DİZAYN ETMEYE ÇALIŞIYOR’

  • ABD neden faiz artırıyor, krizi derinleştirir mi?

İnanılmaz bir MB bilanço genişlemesi yaptılar. FED uzun süredir piyasaya ciddi anlamda likidite veriyor. Bir de tabii Kovid etkisiyle tedarik zincirlerinin kırılmış olması, açılmayla beraber ani bir talep parlaması, maalesef enflasyonu başlatan bir etken oldu. Burada bir üçgen var. Savaş da eklenince enflasyonda kalıcı bir süreç başladı.

70’li yıllarda da karşılaştık; enflasyonist baskılara karşı ABD faiz artırarak enflasyonu kontrol etmeye çalıştı. Faizleri artırmak şimdi de ABD açısından kaçınılmaz hale geldi. Şimdi, “her toplantıda faizleri artırabiliriz” diyerek piyasaları buna göre dizayn etmeye çalışıyorlar.

‘BÜTÜN DÜNYA İÇİN ENDİŞE KAYNAĞI’

  • Dünyayı nasıl etkileyecek?

Özellikle bizim gibi sermayesi sınırlı olan, ihracata bağımlı, cari açıklı, dış borcu yüksek olan ülkeler açısından olumsuz gelişme. Faizler arttıkça bizim de borçlanma, paraya ulaşma maliyetlerimiz artıyor. Dünya ekonomisi açısından bir endişe kaynağı.

BATI ÜLKELERİ REFAHI KORUYABİLECEK Mİ?

  • Batı ülkeleri, ABD ve AB ülkeleri bu yüksek refah düzeylerini sürdürebilecek mi?

Çok ciddi problemler olacak. Batı’da şu anda yaşlanan bir nüfus var. İspanya, Portekiz’e bakın, ortalama yaşları 40’ın üzerine çıktı. 10-15 yıl sonra 65 yaş üzerindekilerin payı yüzde 25-30’lara yükselecek. İşgücü bulma konusu başta olmak üzere Batı’yı bekleyen birçok problem var. Göç konusunda, hiçbir ülkeyi dışlamadan, bu işgücü sorununu düzgün bir biçimde çözmesi lazım. Bunu yapamazsa dünyadaki dengeler daha genç nüfusa sahip ülkelere ve Asya’ya doğru kayacaktır.

Nüfusta Hindistan’ın çok hızlı bir şekilde geldiğini görüyoruz, birinci sıraya oturacak. Küresel anlamda bütün denklemleri değiştirecek bir göç hareketi bile başlayabilir. Amerika şu anda bu göçler konusunda Rusya’ya yardımcı bile oluyor olabilir. Ukrayna’dan kaçan insanların bir bölümü Rusya’ya da gidiyor.

Çok farklı bir dünyaya doğru gidiyoruz. Değişeceği kesin ama ne yönde evrilecek, son derece zor bunlara karar vermek şu anda.

  • Dünya savaşının önüne geçmek mümkün mü?

Savaş tüccarları elini ayağını çekerse neden olmasın? Bugün bütün savaşlar gelişmiş ülkelerden uzak alanlarda yapılmaya çalışılıyor. Yöresel savaşlar. Yarın çok daha farklı noktalara evrilebilir. “Daha güçlü olursanız caydırıcı olursunuz” hareketi de belli noktadan sonra çok ciddi etki ortaya çıkarıyor.

‘ABD’NİN ZOMBİ ŞİRKETLERİ BATIRAMAYACAKLARI KADAR BÜYÜK’

  • Faizleri artırmaları Amerikan ekonomisini kurtarır mı?

Amerika’nın hem enflasyonu önleyecek hem de durgunluğu önleyecek çözümü bulması oldukça zor. Faizleri iyice yükselterek enflasyonu durdurabilir ama bu sefer de durgunlukla (stagflasyon) karşı karşıya kalabilir.

  • 2008 krizinden beri devlet tarafından beslenen ve “Zombi” benzetmesi yapılan Amerikan şirketlerinin durumu ne olur?

Zombi dediğimiz sorunlu şirketler batıramayacakları kadar büyükler. Kamu bu yükleri sırtlar, kabahati kamuya yıkarlar. Ama bu sorun özel sektörün ve bankanın problemleridir. Fütursuzca büyüme politikaları maalesef bu şirketleri, zamanında önlem almamaya, riskleri görmemeye itiyor. Hiç kimse bunları batırmaya cesaret edemiyor.

‘EMTİA ÜRETEN ÜLKELERLE PARA ÜRETENLER CEPHELEŞECEK’

  • Asya-Atlantik cepheleşmesi bekliyor musunuz? Biraz önce “Emtiayı üretenlerle tüketenler arasında bir cepheleşme olur” dediniz…

Asya-Atlantik cepheleşmesinden ziyade ben daha farklı bakıyorum. Suudi Arabistan da şu anda Amerika petrol üretimini artır dediği halde artırmayacağım dedi. Emtia üreten ülkeler arasında küresel ölçekte bir bütünleşme olacağını düşünüyorum. Emtia üretenlerle para üretenler bir anlamda cepheleşecektir.

‘RUSYA’YI ASYA’YLA DAHA FAZLA BÜTÜNLEŞTİRİR’

  • Yeni ticari bölgeler, ortak pazarlar oluşabilir mi?

Yepyeni bir dünya düzenine doğru gidiyoruz. Çok farklı bir düzene doğru gidiyoruz. Bundan sonra olacakları tahmin etmek çok kolay değil. Çok ciddi bir çatışmaya dönüşecek noktaya geldi bu durum. Maalesef yanlış uygulanan yaptırımlar –kısmen uygulayabilirsiniz, savaşın taraflarını caydırabilirsiniz- hemen hemen bütün dünyaya enflasyon ihraç eder hale geldi.

BM’de çalışanlar dahil dünya çapında yayımlanan makaleleri okuyorum- “Yaptırımlar Rusya’yı AB’den de koparıp tamamen Çin’e doğru itti” diye yazıyorlar. Steeve Hank, tivitinde haritayla verilmiş; Rusya’dan Çin’e giden doğalgaz akım borularının şu anda tam kapasiteyle çalışıyor. Bu durum Rusya’yı daha fazla Asya’yla bütünleştirir.

‘YEPYENİ BİR DÜNYA DÜZENİ OLUŞUYOR’

  • Avrupa enerji sorununu Rusya dışında çözebilir mi?

Çözebilir ama en az 5-6 yıla ihtiyaçları var. Enerjiyi çözse, pirinçten tutun buğdayına kadar birçok alanda problem olacak.

Yepyeni bir dünya düzeni oluşuyor. Bunu iyi okumak lazım; şu anda çok erken.

‘ABD DOLARININ REZERV KONUMUNU TARTIŞMAYA BAŞLAYACAĞIZ’

  • Yaptırımlar hangi bölgeleri nasıl etkileyecek? Dünyayı bekleyen riskler neler?

Son makalemde IMF direktörlerinin yazılarını toparladım. Direktörler, ortaya çıkacak zararı ölçmenin zor olduğunu ancak daha uzun vadede enerji ticaretinin değişebileceğini, tedarik zincirlerinin yeniden yapılandırılabileceğini, ödeme ağlarının parçalanabileceğini ve ülkelerin tuttukları rezerv para varlıklarını yeniden değerlendirmeye tutabileceklerini ve bu durumda savaşın küresel ekonomik ve jeopolitik düzeni temelden değiştirebileceğini ifade ediyorlar. Yazarlara göre artan jeopolitik gerilim, özellikle ticaret ve teknoloji için ekonomik parçalanma risklerini daha da artırıyor.

Önümüzdeki dönem Amerikan dolarının rezerv para olmasını bile tartışmaya başlayacağız.

ABD Rusya Enflasyon ekonomi Yaptırım Prof. Dr. Sadi Uzunoğlu