23 Kasım 2024 Cumartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Prof. Konukman itiraz etti: Bireye değil aileye göre hesaplanmalı

Enflasyonist ortam devam ederken asgari ücretin yılda bir kez belirlenmesinin mağduriyet yaratacağını belirten Prof. Dr. Konukman, ‘Aileye önem veriliyorsa asgari ücret hesaplanırken tek kişi değil ailenin ekonomik geçimi hesaplansın.’ dedi

Prof. Konukman itiraz etti: Bireye değil aileye göre hesaplanmalı

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 2024 yılındaki asgari ücret miktarını belirlemek üzere toplanmaya başlamasının ardından asgari ücretin ne kadar olması gerektiği kamuoyunun gündemine oturdu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan da 2024 yılında asgari ücretin bir kez belirleneceğine dair açıklama yapmışlardı. Enflasyonist ortam devam ederken asgari ücret yılda bir kez belirlenmesinin çalışanlarda mağduriyet yaratıp yaratmayacağı ise tartışma yarattı. Asgari ücretin belirlenirken nelere dikkat edilmesi gerektiğini sorduğumuz iktisatçı Prof. Dr. Aziz Konukman, asgari ücret tek kişiye değil aileye göre düzenlenmeli önerisini yaptı. Konukman şu ifadeleri kullandı:

AİLENİN GEÇİNEBİLECEĞİ ÜCRET

“Hükümet, Kadın Bakanlığının adını değiştirdi ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yaptı. Bu ideolojik bir tercih. Hatta Tayyip Erdoğan turisti bile görünce ‘En az 3 çocuk diye telkinde bulunuyor.’ Ailenin sürdürülebilirliğini öne alan, ailenin geçimini de öne alması lazım. Hele bu asgari ücret, ortalama ücret olduysa. Çalışanların neredeyse yarıya yakını, yaklaşık asgari ücret kadar ücret alması bu işi daha da ciddi kılıyor. Fakat siz ne yapıyorsunuz? Uzun zamandır asgari ücretin tek kişilik olarak belirlenmesine diretiyorsunuz. Oysa ailenin geçinebileceği ücret olmalı.”

Asgari ücret tespitine ilişkin 131 sayılı İLO sözleşmesinin onaylanmadığını hatırlatan Konukman, şöyle devam etti:

“Asgari ücret tespitine ilişkin 131 sayılı İLO sözleşmesi, asgari ücretin aile düzeyinde belirlenmesini söylüyor. Siz buna itiraz etmişiz, onaylamıyorsunuz. Asgari ücretin aile düzeyinde belirlenmesine çekince koymuşsunuz. Bir yandan da ideolojik olarak aile diyorsunuz. Aileye inanılmaz önem verdiğinizi söylüyorsunuz. Seçim meydanlarında söylüyorsun, özendiriyorsun ama ücret alırken tek kişi belirleniyor. Bu insanlar evlenmesin mi?

YOKSULLUK SINIRININ YARISI

“DİSK ne diyor? Şimdilik rakam vermekten çekiniyor ama yoksulluk sınırı 45 bin TL iken bir ailede iki kişinin çalıştığını varsayarak ‘Asgari ücret yoksulluk sınırının yarısı olsun diyor.’ Türk-İş tek kişilik iş gücü maliyetini yayımlıyor, 18 bin. Asgari ücretin de bu civarlarda olması makul ama bu insan onuruna yakışır bir ücret değil. Ben utanırım ücret bu düzeyde olmalı dersem. Yoksulluk sınırının altında, açlık sınırının biraz üstünde asgari olur m? Bunları bile tartışıyor olduk.

“TÜİK’in kendi açıkladığı enflasyon oranlarında TÜFE kategorisinde, özellikle ücretli için sepetin en önemli kalemlerinin yüzde 70-80 bandında bir artış var. Memur-Sen toplu sözleşme görüşmeleri ilk altı ay için yüzde 15, ikinci altı ay için de yüzde 10 ile sonuçlandı. Birleşik oranla hesaplarsak yüzde 26 oluyor. Öngörülen enflasyon kaçtı? Yüzde 36. 10 puan fark var. Burada da tutarlı değiller.”

‘ÜCRETLER ENFLASYONA NEDEN OLMAZ’

Enflasyonist süreçlerde tek seferlik asgari ücret belirlenmesi gerçekçi olmadığını dile getiren Konukman şöyle konuştu:

“Asgari ücret açıklandığından itibaren yılın belli bir süresinden sonra anlamını yitiriyor. Onun için geçen sene bu yola başvuruldu. Enflasyon ciddi boyutlarda kalıcı hale gelince kaçınılmaz olarak bu yola başvuruldu. İddiaların aksine enflasyon nedeni işçi ücretleri ya da asgari ücret artışları değildir. Enflasyon kalıcı bir hale geliyorsa kâr itişi ile enflasyon olur. Nitekim en son Ahmet Haşim Köse, Erinç Yeldan, Korkut Boratav da yaptıkları çalışma ile bunu gösterdiler. Böyle bir durumda, işçiler enflasyonu geriden takip eder. Neden olan kesim değil sonuçlarından kendini korumak isteyen kesimdir. Bu durumda bir kez belirlenmesi anlamını yitiriyor. Örneğin DİSK üç ayda bir belirlensin diyor. Bunun önünde de yasada bir engel yok. Asgari ücretin bir yılda en fazla kaç kez belirleneceğine ilişkin değil en az kaç kez belirleneceğine yönelik kural var.

“Tutarlı olmak gerekiyorsa Hafize Hanım şöyle bir açıklama yaptı; ‘Enflasyon 2024’ün ikinci yarısından itibaren düşüşe geçecek.’ dedi. Madem böyle bir duruma kendileri de inanıyorsa yine iki kez belirlenmesi daha anlamlı değil mi? Çünkü 2024’ün ikinci yarısına kadar enflasyon yüksek seviyesini sürdürecek diyorsunuz. Bu durumda asgari ücreti belirlerseniz. ikinci yarıda düşüş bile olsa yeniden bir düzenlemeyi gerektirecek. ‘Asgari ücret beklenen enflasyona göre belirlensin, herkes hesabını buna göre yapsın.’ diyorsunuz. O zaman Merkez Bankası Başkanı bu açıklamasından sonra tutarlı olmak istiyorlarsa asgari ücreti iki kez belirlemeleri gerekiyor. “

Son Dakika Haberleri