PTT emekçileri kadro istiyor
Posta ve Telgraf Teşkilatı (PTT) bünyesinde toplama ve dağıtım alanında birçok özel firmaya bağlı olarak çalışan yaklaşık 17 bin taşeron işçi kadro mücadelesini yükseltti.
Yıllardır kadro vaadedilen işçiler, yetkililere seslenerek “Yeter” dedi. İş yükünün büyük çoğunluğunun taşeron işçilerin omzunda olduğunu ifade eden işçiler, taşeron sisteminin başlı başına bir mücadele alanı olduğunu belirtiyor.
Aydınlık’a konuşan PTT-Sen Genel Başkanı Halit Büyük, toplam çalışan sayısının neredeyse yarısının taşeron işçilerden oluştuğunun altını çizdi ve ekledi:
“Ülkemizde kamu hizmetlerinin taşeron sisteme geçişle birlikte özel şirketlere bırakılması neredeyse 30-40 yıllık bir sorun. Taşeron sistemin kendisi başlı başına bir mücadele alanı olmakla birlikte biz PTT’de taşeron olarak çalıştırılan işçiler olarak yıllardır kendi çalıştığımız kurumda bu sorunla mücadele ediyoruz. 2019 yılından beri de taşeron işçiler olarak bir araya gelip kurduğumuz sendikamız PTT-SEN çatısı altında daha organize bir şekilde hareket etmeye çalışıyoruz.”
‘10 KALEMDEN 9’U TAŞERONA YAPTIRILIYOR’
Taşeron sistem ilk uygulanmaya başladığında sadece yardımcı işler için tercih edilebilecek bir yöntem olarak gösterilirken bugün, en önemli kamu hizmetleri dahil olmak üzere asıl işkollarının da taşeron şirketlerin elinde olduğunu ifade eden Büyük, şunları söyledi:
“PTT özelinde bu durumu açıklamak gerekirse kurumda on kalem iş varsa bunun dokuzu taşeron işçilere yaptırılıyor. Hemen hemen iki senede bir yapılan ihalelerle yeni şirketlerle sözleşme imzalanıyor. 10 senedir 20 senedir bu kuruma hizmet etmiş insanlar o şirketten bu şirkete aktarılıp duruyor. Bizler yıllardır bu işi yaparken iki ay önce ihaleyi almış taşeron şirketler bizlere iş öğretmeye kalkıyor. En ufak bir itirazımızda ‘siz taşeronsunuz ne denilirse onu yapmak zorundasınız’ cevabıyla karşılaşıyoruz. Her türlü baskı, mobbing (bezdiri) hakaret ve işten atma tehditleriyle çalışmak zorunda bırakılıyoruz.
‘CEBİNİ DOLDURAN GİDİYOR’
“İşin özü şu aslında çeşitli siyasi ilişkilerle ihaleyi alan taşeron şirketler ceplerini doldurup gidiyor; bizler her koşul ve şartta emek etmeye devam ediyoruz. İş aynı işçiler aynı değişen tek şey firmalar ve aslında devletin parasını kimin cebine indireceği oluyor. Yıllardır bizleri kadro vaadiyle oyalayan herkese sesleniyoruz artık yeter. PTT’nin yaptığı iş, en temel kamu hizmetlerinden biri olmasına rağmen en son kamudan taşerona geçişte PTT’nin neden kapsam dışı bırakıldığı belli değil, hukuki statüsü belli değil. Tüm siyasi partilere sesleniyoruz. Malumunuz seçimler yaklaşıyor. 17 bin PTT taşeron işçisinin sorununu çözmeyecek olan hiç kimse bizden oy beklemesin. Bizler örgütlülüğümüzle, mücadelemizle elbet bu kadroyu alacağız.”