18 Kasım 2024 Pazartesi
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

PTT-Sen’den 50 sayfalık rapor

PTT A.Ş.’de toplu iş sözleşmesi yapan ilk sendika. Gençler, sahadalar, mücadeleciler… Ayrıntılı bir rapor hazırlamışlar. Taşeronun sendikal örgütlenmesinin önündeki engelleri tek tek anlatmışlar. Kararlılar: Çözecekler

PTT-Sen’den 50 sayfalık rapor

Geçen hafta Ulusal Kanal’da Emek Dünyası programımızın konukları Posta, Telefon ve Telekominakasyon İşçileri Sendikası (PTT-Sen) Genel Başkanı Süleyman Şen ve PTT-Sen Denetleme Kurulu Başkanı Emin Kan oldu. 2019 yılında kurulan bu genç sendikanın yöneticileri de genç. Genç oldukları kadar emek mücadelesinde inatçı ve kararlılar da. “PTT A.Ş.’de toplu iş sözleşmesi yapılana dek uyku yok.” diyorlar adeta. Ankara’da çalınmadık kapı bırakmıyor, il il örgütlenme ziyaretleri yapıyorlar. Şen ve Kan ile, PTT A.Ş. ve alt işverenler bünyesinde görülen işlerde toplu iş sözleşmesi yapma önündeki engelleri de konuştuk uzun uzun. Bir raporları var: Tam 50 sayfa! 50 sayfa engel ve yasal handikaplarla mücadeleyi anlatıyor madde madde, ince ince.

KADRO SÖZÜ TUTULMADI PTT-SEN KURULDU

Efendim söze, Genel Başkan Şen ile başladık:

“PTT’de çalışıyoruz, kamu hizmeti yapıyoruz, halkla muhattabız, aynı merkezin içindeyiz ama farklı koşullarda çalıştırılıyoruz. Örneğin, memura servis hakkı var, taşerona yok; memura damacana su var; taşerona yok, promosyon memura var, bize yok; mobing (bezdiri) bize var onlara yok…”

2018 yılında verilen “taşerona kadro” sözünün PTT’ye uğramadığını belirten Şen, “Biz de bir sendika kuralım, mücadelemize başlayalım.’ dedik.” diyor. Hızlıca iş kolunda barajı aşıp, yetki başvurularını yapan PTT-Sen iş, toplu iş sözleşmesi yapmak için işverenle oturmaya gelince, başına gelmeyen kalmadı. İhale kanunlarına aykırı olarak kurulan yüklenici firmalar iflas gösterip kaçtı; başka sendikalar PTT-Sen’in yetkisine itiraz etti; üzerine sendikal nedenle iş akitleri sonlandırılan sendika yöneticileri eklendi… Uzun yargı süreçleri de elinden geleni ardına koymadı: 2020 yılının eylül ayında gelen yetki belgesi ancak 2023 yılının mayıs ayında sonuçlandı. Elbette işverenin yetkisiz mahkemeye başvuruları, celse uzatma oyunları sürerken ihale süresi iki yıl olan şirket gitti, kazanım da boşa düştü! Başkan Şen, “Bu, taşeron işçilerin sendikalaşma özgürlüğünün olmadığının kanıtı oldu adeta.” diyor. PTT-Sen yöneticileri hukuki süreçlerini sürdürüyor, yeni yollar aramaktan vazgeçmiyor.

İŞİN ACI YANI…

Hazırladıkları raporu Ankara’ya da ulaştıran PTT-Sen yöneticileri TBMM’de milletvekillerin, siyasi partilerin, akademisyenlerin de kapısını çaldı. Görüşmeleri Genel Başkan Şen, şöyle anlattı:

“Diyorlar ki, böyle şey nasıl olur? Biz de bunu sormaya geldik. Burada milletvekillerini ya da Çalışma Komisyonu üyelerini suçlamak da yanlış olur çünkü kimse daha önce taşeronda örgütlenmeye çalışmamış. İşin böyle de acı bir tarafı var. ‘Burada bir yıllık ihaleler var, buraya gözümüzü kapayalım, tırnak içerisinde toplu iş sözleşmesi yapıp aidat kesebileceğimiz sektörlerde örgütlenelim, diyerek göz ardı etmişler. Biz bu süreci yaşayan ilk sendika olduk. PTT’de taşeronlar adına toplu iş sözleşmesi imzalayan da ilk sendika olduk genç olmamıza rağmen.” diyerek eleştirilerini de dile getirdi.

Çalışma Genel Müdürlüğü ile görüşmelerine ilişkin bilgi de veren Şen, ortak çözüm adına temasların süreceğini belirtti. “Kadro meselesi gibi gökten bir şeylerin inmesini bekleyerek olmaz.” diyen Şen, mücadele vurgusu yaptı.

NİTELİKLİ İŞÇİLER YİTİRİLİYOR

Ekonomik krize dikkati çeken Şen, “Arkadaşların derdi büyük, kimse artık PTT’de tutunamıyor.” dedi. PTT’nin nitelikli işçilerini kaybetmeye başladığına işaret eden Şen “O zaman halk da PTT’nin hizmetini eleştirmeye başlıyor. Bu bizi üzen bir şey. Ancak burada işçinin hiçbir suçu yok. Bugün PTT’nin sırtında çuvalla gezen postacıları 24 bin lira civarında maaş alıyor örneğin. Böyle bir çıkmaz var. Memleket için bu kadar değerli bir kurumun bu kadar vasatlaştırılmasını da verimli personelin kaybedilmesini de kabul etmek istemiyoruz. Bu nedenle çalışmalarımız sürüyor. Kadro ya da sözleşmelerde iyileştirme olmazsa PTT çok daha fazla işçiyi kaybedecek.” diye konuştu.

‘6356’YI KALDIRIP ATMAK GEREKİYOR’

“E Türkiye’de de sendikal örgütlenmenin hali ortada, nasıl çözeceğiz bu işi?” diye sorunca, Başkan Şen, şöyle içini çekip gülümseyerek başladı sözlerine:

“Birincisi 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu kaldırıp atmak gerekiyor. Çünkü içindeki prosedürler tamamen işveren lehine yorumlanabiliyor ve işveren tarafından kötü niyetli kullanılabiliyor. Bu durumda da işçi bu dava sonuçlarını yıllarca beklemek istemiyorum diyorsa, işini bırakmaktan başka çaresi yok. İşçiye kendine güvenmekten başka yol kalmıyor.”

İŞÇİ SINIFI ÇIKMAZDA ÇÖZÜM BİRLİKTE

“Sınıfın durumunu nerede görüyorsunuz?” deyince de Başkan Şen, şöyle konuşuyor: “İşçi bir çıkmaza sürüklenmiş durumda. Türkiye’de sendikacılık çok kötü bir durumda. Sendikalar da kötü bir durumda. Bugün aidat kesen sendikaların kasalarında çok ciddi paralar birikiyor, doğru düzgün bir grev yok. Asgari ücretliyi savunan işçi sendikalarının işçiden uzaklaşması da çok yanlış. Asgari ücret görüşmelerinde şerh koymaktan ilerisi gerekiyor. İşçiler, ‘Evet ben buradan memnun değilim ama buradan daha iyi bir yer bulmadan da başka bir şey yapamam.’ diye bakıyor. Çünkü emekçilerin 1 hafta boşta kalabilecek durumu yok: Kredi borcu, market gideri, çocuğu, kirası… Bu nedenle işçilerin yanında çalıştığı işçilere güvenmekten başka şansları yok. Yasalar bizi korumuyor, bu nedenle işçinin gücü birliğinden geliyor.

‘CEZA ALAN İŞVEREN YİNE İHALE ALDI’

“Bizim önceki Genel Başkanımız Halit Büyük, sendikal baskılar nedeniyle işten çıkarıldı. Çalışma Bakanlığı Park Konak şirketine 1 milyonun üzerinde ceza kesti, işveren 5 ay hapis cezası aldı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildi ama PTT’de yine ihale aldı.”

‘İŞÇİ MUTLAKA BİR YOL BULACAK’

Genel Başkan Şen, sorunların boyutunun ciddi olduğunu aktarıyor ancak, umutlu günlere de işaret etmeden bırakmıyor:

“Türkiye’de eşit işe eşit ücret kavramı var, taşerona asıl işin yaptırılamayacağı yönünde düzenlemeler var ama durum bu. İşçiler ise buradan bir çıkış yolu arıyor. Emek platformları, bağımsız sendikalar artıyor. Siyasi partilerin emek büroları daha fazla çalışmaya başladı. İşçiler, mutlaka bir yol bulacak, bundan eminiz.”

ÖZEL SEKTÖR ÖĞRETMENLERİNE SELAM

Ankara’da gasbedilen taban maaş hakları için TBMM önündeki nöbetlerinde 50 günü deviren Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası’nın direnişini selamlayan Şen, “Umuyorum yakın zamanda kazanılan önemli direnişlerden biri olur.” dedi.

İŞÇİYE YILLIK İZİN BİLE DERT

İşin aslı, PTT-Sen Genel Başkanı Süleyman Şen’in il ziyaretleri sırasında şahit olduğu bir konuşmada. Şöyle anlatıyor Şen: “Bugün İstanbul’da da Anadolu’nun çeşitli yerlerinde de 20 bin lira olmuş ev kiraları. En çok üzüldüğüm şey, bu ziyaretler sırasında bir ağabeyimiz vardı. PTT’de asgari ücretin üzerine yüzde 10-15 ile çalışıyorsunuz. Bunun üzerine yol-yemek parası var. Ama bunu yıllık izninizde alamıyorsunuz. ‘İçeride 62 gün iznim birikti, ama bu para kesilmesin diye izne çıkamıyorum.’ diyor. İşte işçi sendikaları, buralarda ses çıkarmak zorunda.”

TEBLİGAT SORUNU

Taşeron işçilerinin tebligat dağıtma yetkilerinin bulunmamasına rağmen 2021 yılından beri hayatlarında bu usulsüzlüğün bulunduğunu belirten PTT-Sen Denetleme Kurulu Başkanı Emin Kan, şunları anlattı: “Bizim taşeron olarak tebligat dağıtmamız normalde usulsüz bir durum ama Anayasa’ya aykırı hareket eden bir yönetimle karşı karşıyayız. Bunu dile getirdiğimizde bazen tepki alıyoruz, ama gerçek bu. Madem asıl işi yapacağız, o zaman eşit işe eşit ücret almamız gerekmez mi? Biz bu konuya ilişkin hukuki bilgilendirmeler yayınladık, ilgili bakanlıklara durumu aktardık. Ama bizi hala ekmeğimizle işimiz arasında bırakıyorlar.”

PTT taşeron Ulusal Kanal emek TBMM