Putin’in nezdinde Kırım Temsilcisi Muradov: Türkiye ile işbirliğine hazırız’

Rusya Federasyonu Devlet Başkanı nezdinde Kırım Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi ve Kırım Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu Başkan Yardımcısı George Muradov, Aydınlık ve Ulusal Kanal’a konuştu. Muradov, Türkiye ve Rusya’nın çok fazla ortak çıkarının olduğunu belirtti. Muradov ayrıca Karadeniz’deki NATO tehlikesine de dikkat çekti.

Türkiye-Rusya ilişkilerine değinen Muradov, “Kırım ile ilişkileri geliştirme konusunda bir anlayış ve istek varsa, Kırım toprakları da böyle bir işbirliğine hazırdır.” ifadelerini kullandı. Muradov, Ukrayna’daki darbe sonrası Kırım halkının Rusya’nın bir parçası olmak istediğini ve bu yönde bir anayasal seçim yaptığını da belirtti.

Bu kritik zamanda tüm dost devletler ve komşu olan devletlerle ilişkilerini güçlendirmeyi ve geliştirmeyi hedeflediklerini belirten Muradov bu ülkelerden birinin de Türkiye olduğunu söyledi. “Türkiye ile olan bağlara değer veriyoruz.” diyen Muradov Türklerin bölgeye gelerek Kırım’ın ne kadar hızlı şekilde geliştiğini görebileceklerini vurguladı. Kırım’ın Ruslar için kutsal bir toprak olduğunu belirten Muradov “Kırım, Rus prensi Vladimir'in vaftizinin yapıldığı ve Rus halkı olarak ulusal kimliğimizi aldığımız yerdir.” ifadelerini kullandı.

‘NATO, KIRIM’I DENİZ ÜSSÜ YAPMAYI PLANLIYORDU’

• Rusya'nın, NATO'nun doğuya doğru genişlemesine yönelik başlattığı harekatta son durum ne? Nasıl ilerleyecek?

80'lerin sonunda ve 90'ların başında, bir şekilde ilişkileri geliştirmeye çalıştığımız NATO bloğu da dahil olmak üzere Batı ülkeleri tarafından yapılan anlaşmalara rağmen NATO saldırganlığa devam etti. Bize Rusya’nın sınırlarına genişlememeye dair vaatler verdiler ama NATO bloğu 5 kat genişledi. NATO, Yugoslavya, Irak, Libya ve Afganistan’da yaptığı eylemlerle Rusya topraklarına doğru yaklaştı. Aynı şey bildiğiniz gibi Suriye'de de oldu. Bu nedenle NATO'ya güvenimiz yoktur.

Krizin kendisi 2014'te başladı. Kiev'de bir darbe yapıldı. Eski Ukrayna Devlet Başkanı Yanukoviç, Ukrayna'nın diğer şehirlerine taşınmak zorunda kaldı, Ukrayna topraklarını hemen terk etmedi. Ukrayna'nın tüm bölgeleri olayların bu gelişimine katılmıyordu. Ukrayna'nın tüm bölgeleri olayların bu şekilde gelişmesine katılmadı. Bu cumhuriyetlerden biri de Kırım Özerk Cumhuriyeti’dir. Kırım Cumhuriyeti kendi referandumunu yaptı, Ukrayna’daki darbeci hükümetle yaşamak istemediğini, referandum düzenleme hakkı olduğunu ve Ukrayna'dan ayrıldığını ilan etti. Ama NATO bundan hoşlanmadı, çünkü NATO Kırım üzerinden, Rus filosunu sıkıştırmak veya Kırım’ı Rusya'yı tehdit edecek bir NATO deniz üssü yapmayı planlanıyordu. Kırım halkı, artık bir savaş nesnesi haline geleceklerini fark etti.

TÜRKİYE İLE KIRIM ARASINDA DENİZ BAĞLANTISI

Rusya Federasyonu ile ilişkileri geliştirme yönünde gerçekten harekete geçmeye isteyen Türkiye Cumhuriyeti’yle her zaman çalışmaya hazırız. Kırım ile Türkiye arasında her zaman var olan doğrudan deniz bağlarının kurulması bizim için çok önemli olacaktır. Çok eski çağlardan beri Karadeniz bölgesinde aktif ticaret vardı. Benim fikrimce bunların hepsi yeniden canlanacak. Sadece zamana ihtiyaç var, çünkü ekonomik bağlarımız giderek gelişiyor, bu nedenle Kırım ile ilişkilerin geliştirilmesi de dahil olmak üzere Türk ortaklarımızı her zaman iyi niyetle bekliyoruz.

‘BATI’YA İNANILMAZ BİR DARBE İNDİREBİLİRİZ’

• Batı’nın Rusya'ya yönelik yaptırım kararları gerçekçi oldu mu? Rusya ekonomisini nasıl etkiledi? Rusya'nın yeni dostluklar edinmesine ve dost ülkelerle işbirliğinin gelişmesine katkı sağladı mı?

Yaptırımların artık yaptırım olmadığı, ekonomik çılgınlık olduğu açık. Tüm dünyayı zor bir duruma getirdi. Her zaman İsviçre'de ve diğer yerlerdeki büyük uluslararası konferanslarda defalarca konuştuk. Bu yaptırım politikasının başlamasının büyük bir çatışmaya yol açacağını söyledik. Dünya savaşları hep böyle başladı. Bu yaptırımlar, dünyanın hemen hemen her ülkesini kapsayan Dünya Ticaret Örgütü'nün küresel ekonomisi için elbette yıkıcıdır. Ve asıl önemli olan, devletler arasındaki ekonomik etkileşim kurallarına hiçbir şekilde bağlı olmamalarıdır. Çünkü tek taraflı bir yönteme dayanıyorlar. Bu nedenle bunlar yasadışıdır, gayrimeşrudur. Zorluk çekenler şimdi kendileri, biz bundan muzdarip değiliz. Para birimimiz öncesine göre güçlendi. O yüzden biz sorun yaşamıyoruz, sorunlar kendileri için yeni yeni başlıyor ve onları felakete götürecek, bu durum çok büyük bir halk öfkesine neden olacak.

Bu yaklaşımlar, bana 2. Dünya Savaşı arifesinde Yahudilere nasıl davranıldığını hatırlatıyor, her şeyin onlar yüzünden kötü olduğunu söylediler, dükkanlarını ellerinden alalım gibi sözler söylediler. Biz Avrupa ülkelerinin tavrını böyle hissediyoruz. Avrupa’yı sarsacak ekonomik bir darbe vurabiliriz, politik ve ekonomik açıdan çok sabırlı bir milletiz. Askeri, politik ve ekonomik faktörleri bir araya getirdiğimizde, bu sabır sonsuz değil. Batı uygarlığına dayanılmaz bir darbe indirebiliriz.

KIRIM RUSYA’YA GEÇTİKTEN SONRA CAMİLER RESMİYET KAZANDI

• Türkiye kamuoyunda ‘Kırım'da Türkler kültürlerini yaşayamıyor, Rusya ile uyumlu değiller’ gibi haberler dolaştırılıyor. Bu haberlere cevabınız ne olur?

Kırım’da Kırım Tatarları yaşıyor. Kırım'da kendilerini Kırım Tatarı olarak gören nüfus yaklaşık yüzde 13,5. Tüm Tatar halkları yaklaşık 5 veya 6 koldur. Sibirya Tatarları, Altay Tatarları, Hazar Tatarları, Kafkas Tatarları, Kırım Tatarları, bunların hepsi Tatar halkının kollarıdır. Ruslarla birlikte bizim devletimizi yarattılar. Devletimizden ayrılmaları mümkün değil ve Kırım Tatarları geniş Tatar ailelerine geri döndüler, kendilerini kesinlikle rahat hissediyorlar. Rusya sadece Ruslardan oluşmuyor, birçok küçük halk Rus büyük halkının etrafında toplanmış durumda. Rus halkını seçtiler. Onlara, Rusya şunu dedi: Siz rahat olabilirsiniz, dillerinizi devlet sisteminde bulundurmanız için size bir fırsat vereceğiz. Yerel dillere devlet desteği verdik. Kırım Tatarlarının kültürünün, geleneklerinin ve dillerinin korunmasına yardımcı oluyoruz. Ayrıca kendi ana dillerinde medya ve televizyon, radyo ve yazılı basın hepsi var.

Ayrıca Ukrayna döneminde dine saygı yoktu ve camiler resmiyet kazanmamıştı. Ukrayna devleti bu konuyu hiçbir şekilde çözmemiştir. Rusya'ya dönüşle birlikte tüm camiler resmi kayda alındı, yaklaşık 400 cami resmi kayda geçirildi ve 30'u yakın zamanda inşa edildi, Cumhurbaşkanımız Vladimir Putin’in Türkiye Cumhurbaşkanını R. Tayyip Erdoğan’ı açılışına davet ettiği Simferopol'deki cami de yeni inşa edilen camilerden biridir. Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu davete kabul edeceğini umuyoruz.

‘TÜRKİYE İLE ÇOK FAZLA ORTAK ÇIKARIMIZ VAR’

• Rusya Türkiye siyasi ilişkisini nasıl görüyorsunuz? Türkiye'ye ABD tarafından yönelen tehdidin Rusya açısından yorumu nedir?

Öncelikle Rusya ve Türkiye’yi konuşalım. Çok fazla çıkarımız var. Projelerde anlaştıktan sonra onları hayata geçirmek için çabalamalıyız, ama Avrupa ülkelerinin yaptığı gibi tek taraflı olmamalı. Kazan-kazan ilişkisi içinde olmalı. Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilere gelince, benim tarafımdan bir şekilde yorum yapmak yanlış olur, çünkü ben yabancı bir diplomatım. Ben sadece ABD dahil olmak üzere diğer devletlerin de genel olarak Türkiye’ye samimi davranmalarını dileyebilirim. Rusya için önemli olan tek şey çevremizdeki her şeyin barışçıl bir şekilde karşılıklı çıkarlar temelinde gelişmesidir. Bu bizim prensibimizdir. gördüğünüz gibi sınırlarımıza herhangi bir savaşa, tehdide izin vermemeye çalışıyoruz, onları uzak tutmaya çalışıyoruz, bu yüzden elbette tüm devletlerin Türkiye ile barış içinde ilişki kurmasını istiyoruz.

‘TÜRKİYE RUSYA’NIN GİRİŞİNİN KIRIM OLDUĞUNU ANLAMALI’

• Türkiye yapılan gaz anlaşmalarının geleceği ne olacak? Türkiye Rusya ekonomik ilişkisindeki gelişmeleri nasıl yorumlarsınız?

Gaz konusunda anlaştık. Akkuyu Nükleer Santralinin inşasını elbette destekliyoruz, ancak karşılıklı yarar ve uzun vadeli tutarlı işbirliği bizim için önemli şartlardan biri. Ama bir şeyi vurgulamak istiyorum, Türkiye, Kırım’ın Rusya olduğunu anlamalı. Karadeniz'in ortasında duran gemiler kuyruk oldu ve Sivastopool'da 7 limanımız var, bu deniz koridorunu karşılıklı yarar sağlayacak şekilde inşa edelim. Sizi temin ederim, Türkiye bir nükleer santralden bir gaz merkezinden bile daha çok ekonomik avantaj elde edecektir.