25 Kasım 2024 Pazartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Rakam makul ama

Rakam makul ama
A+ A-
Konuk Yazar: Hüseyin Karanlık

Asgari ücret 4 bin 250 TL olarak açıklandı. Halkın her kesiminin yoğun beklentileri altında bizzat Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan bu rakam açık konuşalım, bugünün şartlarında makul sayılmalıdır. Ayrıca uzun zamandır talep edilen asgari ücretten vergi indirimine gidilmesi isteğinin karşılanması ve işletme sahiplerinin vergi yükünü azaltma yönündeki karar da olumludur.

Önünü arkasını düşünmeden 5 bin 500 lira olsun, olmadı 7 bin lira olsun, olmadı 10 bin lira olsun gibi ortaya atılan uçuk rakamlar sadaka yarıştırmadan başka bir anlam taşımıyordu ve nitekim başta asgari ücretliler olmak üzere, toplumda bir karşılık da bulmadı.

Esasen sorunun özü, açıklanan rakamların, işçinin alım gücünü ve yaşam düzeyini ne ölçüde iyileştirebildiği ve bunun kalıcı olup olmadığıdır. Üç ay sonra, altı ay sonra bugün açıklanan rakam aynı alım gücünü ve yaşam düzeyini karşılayabilecek midir? İşçinin düşündüğü budur.

Açıklanan asgari ücretin alım gücünü korumak üzere, kısa vadede bugün tamamen örgütsüz, sendikasız ve korumasız durumda olan asgari ücretliye de her altı ayda kamu çalışanlarına ve kamu işçilerine toplu sözleşme gereği ödenen enflasyon farkının yansıtılması gerekmektedir. Hükümet bunu sağlamakla yükümlüdür.

Canalıcı sorun fiyat istikrarını, işi ve işletmeleri korumak

O zaman bugün temel sorun, fiyat istikrarını sağlamak, işi ve iş güvenliğini korumak, malların arzını güvence altında tutmak, işletmeleri ayakta tutmak, ekonomik krizi önce kontrol edip, ardından da altedebilmektedir. Hükümet, asıl büyük sınavı bu noktada vermektedir. Başarı buralarda ölçülecektir.

Canalıcı mesele ekmek teknesini korumaktır. Yalnız Hükümet değil, milletçe topyekün bu soruna odaklanmak durumundayız.

Devrimci bir güçlü hükümet ihtiyacı

Ekmek teknesini korumak ve sonuçta krizi altetmek, yatırımı ve istihdamı artırarak üretimi büyütmekten geçmektedir. Faizciye, rantçıya, emperyalist tekellere ve para baronlarına giden kaynaklara sahip çıkarak devlet öncülüğünde yatırıma yöneltmek zorundayız. Bu da ne yaptığını bileni berrak bir programa ve plana sahip kararlı bir devrimci hükümetle olur. Vatan Partisi bunun için var.

asgari ücret Enflasyon ekonomik kıriz