Konyalılar'ın dikkatine! 3 günlük bayram tatilini yolda harcamayın! İşte Ramazan bayramında gezilecek Konya'ya yakın yerler...
Konyalılar'ın dikkatine! Bayram tatilini yolda harcamayın! İşte ramazan bayramında Konya ve çevresinde gezilecek yerler listesi...
Ramazan bayramını yolda harcamayın! İşte Konya ve çevresinde görülmesi gereken bayramda gezilecek yerler listesi:
1. Tuz gölü
2. Beyşehir gölü
3. Sille Mahallesi
4. Meke gölü
5. Karapınar çölü
6. Akşehir Gölü
7. Tınaztepe Mağarası
8. Obruk Yaylası
9. Suğla Gölü
10. Yerköprü Şelalesi
11. Ilgın Kaplıcaları
12. Güvercinlik Mağarası
13. İnbaşı Mağarası
14. Büyük Düden Mağarası
15. Sakarya Meydan Muharebesi Tarihi Milli Parkı
16. Kızılören Han
17. Mennan Kalesi
18. Nasreddin Hoca Türbesi
19. Kilistra Antik Kenti
20. İvriz Kaya Anıtı
21. Ihlara Vadisi
22. Akgöl Doğal Koruma Alanı
23. Kocakoru Ormanı Tabiat Parkı
24. Mahalaç Şapeli
25. Konya Lale Bahçeleri
İşte o listenin detayları:
1. Tuz gölü
Tuz Gölü, Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde Ankara, Konya ve Aksaray illerinin sınırının kesiştiği yerde yer alan tuz gölüdür. Türkiye'nin tuz ihtiyacının %40'ı bu gölden sağlanır. Tuz Gölü'nde tuz, meteorolojik suların yer altına süzülerek daha önce oluşmuş tuz domlarını eritmesi ve tektonik hatlar boyunca yüzeye taşımasıyla oluşmaktadır.
Türkiye'nin yüzölçümü bakımından ikinci büyük gölü olan Tuz Gölü, çevresindeki platolar arasına gömülmüş bulunan geniş bir tektonik çukurluğun en derin yerindedir. Bu çukurluk Neojen'de tektonik hareketlerle oluşmuştur. Tuz Gölü'nün içinde bulunduğu çukurluk doğu, batı ve güneyden faylarla çevrilidir. Kuvaterner'de, daha az yağışlı iklim koşullarında gölün yüzölçümü küçülmüştür. Zamanla daha da küçülen göl, günümüzdeki durumuna kavuşmuştur.
Tuz Gölü hakkında detaylı bilgi için tıklayınız:
2. Beyşehir gölü
Beyşehir Gölü, Göller Yöresi'inde, Konya ve Isparta illeri topraklarında bulunan, Türkiye'nin üçüncü büyük gölü, en büyük tatlı su gölüdür.
Batı ve güneyinde Toros Dağları, doğusunda volkanik Erenler Dağı, kuzeybatı güneydoğu yönünde ise Sultan Dağları ve Anamas Dağı ile çevrili tektonik bir çukurlukta yer almaktadır.
3. Sille Mahallesi
Türkiye'nin birçok bölgesi tarihi güzellikleriyle dikkatleri çekiyor. Her mevsim farklı olan ve her bölgesinin gezilmesi gereken ülkemizde, Konya'nın Sille Mahallesi 5 bin yıllık bir geçmişe sahiptir.
Konya'nın Selçuklu ilçesinde zamanında farklı kültürlerin bir arada uyum içinde yaşadığı önemli bir mahalle olan Sille, turistleri tarihi dokusuyla meraklandırıyor.
Sille, Frigyalılar’dan bugüne değin yerleşim görmüş ve Bizans döneminden itibaren de Konya’nın önemli bir yerleşim yeri ve Erken Hristiyanlık devrinin ilk merkezlerinden, İstanbul-Kudüs arasındaki hac yolunun önemli bir durak noktası olmuştur.
Günümüzde Selçuklu ilçesine bağlı bir mahalledir. Aynı zamanda Konya Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu kararınca “kentsel sit alanı“ olarak ilan edilmiştir.
Sille Mahallesi hakkında detaylı bilgi:
4. Meke gölü
Meke Gölü, Konya'nın Karapınar ilçesinde, volkanik gaz patlaması sonucu oluşan bir maarın suyla dolmasıyla günümüzdeki haline gelen ve ortasında adacıklar bulunan göl. Karapınar Düzlüğü'nde, Karapınar-Ereğli yolunun 7. km'sindeki sapaktan 2 km içeridedir. Göl ve birincil maarın uzunluğu 800 metre, genişliği 500 metredir. Göl 12 metre derinliğindedir. Göl adını çevrede yaşayan meke kuşlarından alır.
4-5 milyon yıl önce (Pleistosen çağda) volkanik patlama sonucu oluşan bu maar, zamanla suyla dolarak göle dönüşmüş ve daha sonra, günümüzden 9000 yıl önce ikinci bir volkanik patlama ile gölün ortasındaki volkan konisi oluşmuştur.
Konya'da gezilecek yerler arasında olan Meke Gölü deniz seviyesinden 981 m yüksekliktedir. Ana Meke'nin ortasında bulunan ve su seviyesinden 50 m yükseklikte olan volkan konisindeki göl 25 m derinliktedir ve suyu tuzludur. Meke Maarı 2005 tarihinde Ramsar Sözleşmesi'nin listesine dahil ettirmiştir.
Adayı oluşturan volkanik kütlenin yapısı, en şiddetli yağmurları bile hemen emecek yeteneğe sahiptir. Meke'nin biçiminin bin yıllardır bozulmamasının nedeni budur. Ama son yıllarda Konya havzasındaki yeraltı sularının bilinçsiz tüketimi yüzünden yaz aylarında tamamen kurumaktadır. Göçmen kuşların Türkiye üzerinde mola verdiği nadir doğa harikalarımızdan biridir.
Gölün kuş bakışı görüntüsünde, çevresi mavi sularla çevrili olan bir siyah nokta gibi görülür. Bu görüntü gölün "Dünyanın Nazar Boncuğu" olarak nitelendirilmesine neden olmuştur. Fakat Konya Ovasının yeraltı suları çekildiği için göl çevresinde fazla su kalmadığından eski görünümünü kaybetmiştir. Hemen her yıl gölün kuruduğu basına yansımaktadır. Göl suları azaldığı yaz aylarında mikroorganizmalardan dolayı kırmızı bir renk alır.
5. Karapınar Çölü
Türkiye'de yer alan ve adından sıkça söz ettiren ve bir doğa harikası olarak adlandırılan Konya’da Karapınar Çölü oldukça ilgi görmektedir. Toprağın kırmızı görünümü ve yumuşak yapısı mevcut olup tam bir çöl görünümüne sahiptir. Bu çölün volkanik oluşumlar sonucu meydana geldiği düşünülmektedir. Ziyaretçilerin sık sık ziyaret ettiği ve deveye binme gibi birçok aktiviteyi yerine getirdiği bir alan olarak hizmet vermektedir.
Karapınar Çölü Konya sınırları içerisinde bulunmaktadır. İsmini Konya şehrinin Karapınar ilçesinde bulunması nedeniyle almıştır. Bu ilçede çöl görünümüne nede olan ve hektarlık arazileri kaplayan kızıl kumullar yer almaktadır. Türkiye sınırları içerisinde yer alan tek çöl olarak bilinmektedir. Farklı büyüklükte tepeler mevcuttur. Zemini kumullarla kaplıdır. Volkanik kökenlidir.
Karapınar Çölü detaylı bilgi için:
6. Akşehir Gölü
Akşehir Gölü, Sultan dağları ile Emir dağı arasındaki çöküntü alanında yer alır. Akşehir ilçesinin yanında İç Anadolu Bölgesi'nde bulunan bir göldür. İdari olarak Konya ve Afyonkarahisar illeri sınırları içerisinde yer almaktadır.
Kapalı bir havzada bulunduğundan dışarıya akıntısı yoktur. Buna karşın suları çok az tuzludur. Kıyılardan göle karışan tatlı su kaynaklarının bolluğu, kıyılarda suyun tatlılaşmasını sağlar. Tuzluluk orta kesimlerde ve kuzeydoğuda daha belirginleşir.
Akşehir Gölü Kap, Şimşek, Aynacı, Cevizli, Evliya, Nadir, Akşehir (Tekke), Engilli, Adıyan Çayları, Sorkunlu kaynakları ve ayrıca Sultan Dağlarından inen mevsimlik ve sürekli küçük dereler, göl çevresindeki akiferlerin yer altı suyu akımı ile göl alanına düşen yağışlarla beslenmektedir. Boşalımı ise, göl yüzeyinden buharlaşma ve sulama amacıyla alınan sularla olmaktadır.
7. Tınaztepe Mağarası
Tınaztepe mağaraları, Seydişehir, Konya'da yer alan mağaradır. Dünyanın üçüncü, Türkiye'nin en büyük mağarasıdır. Toplam uzunluğu 22 km, gezilebilen bölümü 1580 metredir. Sonundaki 64 metrelik iniş dışında tamamen yatay özellikte bir mağaradır. 2004 yılında da Mağara Dinlenme Tesisleri olarak hizmete açılmıştır.
Türkiye'nin en büyük mağarası Tınaztepe Mağarası
Özellikle ilkbahar aylarında kar ve yağmur sularıyla beslenen dere ve yatakları en alt seviyedeki mağaraya ulaşmadan önce sular ; şelale ve devkazanı tipi çok ilgi çekici görüntüler ortaya koymaktadır. Konya gezilecek yerler arasındaki Tınaztepe Mağarası şimdiki durumuna yapılan araştırmalara göre yaklaşık 230 milyon yıl gibi uzun bir süreçte meydana gelmiştir. Mağaranın iç kısımlarında ayrıca taban –tavan arası yükseklik farkının 65 metreye çıktığı yerler görülmektedir. Türkiye'nin en uzun mağarasıdır.
Tınaztepe Mağarası hakkında detaylar için tıklayınız:
8. Obruk Yaylası
Geçirgen bir karstik yapıya sahip olan Konya gezilecek yerler arasındaki Obruk Yaylası, Konya’nın Karapınar ilçesindeki Ereğli hattı boyunca Tuz Gölü’ne kadar uzanmaktadır. Obruklar kuru ve sulu olarak ikiye ayrılır. Obruk Yaylası’nın yükselişi 1000-1050 metre olup; içerisinde Obruk Gölü’nü barındırır. Konya tatilinizde sizlere gezeceğiniz muhteşem bir bölgedir aynı zamanda Obruk Yaylası. Geziniz sırasında Obruk Yaylası’nın yakınındaki yaylaları da keşfedebilir ve bu güzel şehrin güzelliklerine yakından şahit olabilirsiniz. Meram Bağları, Fasıllar Anıtı, İnce Minareli Medrese, Mevlana Türbesi, Meke Gölü ve Karapınar Çölü şehrin görülmeye değer en güzel parçaları arasındadır.
9. Suğla Gölü
Suğla Gölü veya Yalıhüyük Gölü, Türkiye'nin Konya ilinin güneybatı kesiminde yer alan göl. Oluşumu Karstiktir. Yağışlı yıllarda alanı iyice genişlemekte kurak yıllarda ise göl kurumakta ve alüvyonlu göl tabanı ortaya çıkarak, iyi bir tarım alanı oluşturmaktadır. Suyu tatlıdır.
10. Yerköprü Şelalesi
Konya'ya yaklaşık 110 km uzaklıkta Hadim İlçesi sınırları içerisindedir. Şelaleye gidebilmek için Konya'dan Karaman istikametinde giderken sağ tarafta Güneysınır ilçesi tabelası görünür. Yer Köprü şelalesi, oluşum olarak, eski Göksu yatağı üzerindedir. Göksu Irmağı, burada yaklaşık 30 metre tabana dalmakta, nehrin üzerinde doğal bir köprü bulunmaktadır. Bu köprü şeklindeki yerin etrafı çok yüksek ve kayalarla (yaklaşık300-400 m.) çevrili olmasına rağmen, köprü kısmı oldukça düz ve çok sayıda bitkiyle adeta bir bahçe gibidir. Nehrin 30 metre kadar üstündeki bu köprüde, kayaların dibinden çıkan suyun, nehrin tabana daldığı tünelin çıkışına üstten dökülmesiyle şelale oluşmaktadır. Dolayısıyla şelaleyi oluşturan su, nehirden değil, bu köprü üzerindeki kaynaktan gelmektedir. Dolayısıyla kaynağın suyu yıl boyunca aynı kaldığı için, köprü üzerindeki bitki örtüsüne hiç bir zarar gelmemektedir.
11. Ilgın Kaplıcaları
Ilgın’ın kaplıcaları şifa kaynağı olarak bilinir. Her yıl otel ve moteller hastalıklarını iyileştirmek isteyen insanlarla dolup taşar, bastonla gelip yürüyerek giden insanlar görülmektedir. Suyu Hamam Dağı eteklerinde güneyden kuzeye doğru tabaka ile örtülü bir kırık üzerindedir, su yöresel olarak söylenen Hamam Dağı'nın eteklerinden çıkar. Kadınlar hamamında saniyede 14 litre , erkekler hamamında ise 35–40 litreyi bulan su çıkmaktadır. Çıkan bu sular iki kadınlar hamamına iki erkekler hamamına otel ve motellere dağılmaktadır.
12. Güvercinlik Mağarası
Güvercinlik Mağarası, Güneysınır ilçesinde yer alan Güneybağ Mahallesi’ndedir ve ulaşım açısından kolay bir noktada bulunur. Hem ilginç bölümleriyle hem de kolay ulaşım sağlamasıyla turistler tarafından sürekli ziyaret edilir. Mağara, -130 metrelik bir derinlikte yer alır ve ve iki kısımdan oluşur. Dikey ve salon kısmı Salon bölümü 346 metre uzunluğa sahiptir. Mağarada; sarkıtlar, dikitler, mağara sütleri, perde oluşumları görülmektedir. Konya’da gezmeniz gereken yerlerden biri olan Güvercinlik Mağarası’nın ardından Nasrettin Hoca Türbesi’ni, Selçuklu mimari özellikleri taşıyan Karatay Medresesi’ni ve doğal güzelliklerle dolu Beyşehir Gölü Milli Parkı’nı gezebilirsiniz.
13. İnbaşı Mağarası
Her yaş için uygun bir gezi alanıdır İnbaşı Mağarası. Konya’nın Hadim ilçesine bağlı olan Korualan Kasabası’nda bulunmaktadır. İnbaşı Mağarası’nın içindeki galeriler ve şelale mutlaka keşfedilmeli... Şelaleye mağara içinden kolaylıkla ulaşabilirsiniz. İnbaşı Mağarası’nın şelaleye kadar olan uzunluğu 100-150 metredir. Mağaranın önü yöre halkı tarafından piknik alanı olarak kullanılıyor. İnbaşı Mağarası’nın galeri bölümlerinin bazılarına zor bir şekilde çıkılsa da, gizemli bir dünya keşfetmek isteyenler, mağaranın her noktasını gezmeyi göze alarak geliyor. Suyu çok soğuk olan İnbaşı Mağarası, Konya gezi listenizde yerini alabilir.
14. Büyük Düden Mağarası
Mağara Konya-Beyşehir-Derebucak yolundan sonra, Derebucak'dan İbradi yönünde, 18. kilometresinde, Kembos Ovası batı kıyısında yer almaktadır. Genişliği 1 km. uzunluğu 15 km. olan Kembos Ovası, bahar aylarında eriyen kar suları ve özellikle Uzunsu Deresi ile gelip toplanan suları bir başka düden olan Feyzullah Düdeni ile birlikte drene etmektedir. Bu düdenlerden batan su Altınbeşik Düdensuyu Mağarasından geçerek Manavgat Çayına karışmaktadır. Mağaranın turistik bir önemi olmamakla birlikte, speleolojik açıdan önem taşımaktadır. 714 m. uzunluğundaki düden de çok sayıda göller, dev cadı kazanları ve sifonlar bulunmakta, mağarayı zorlu hale getirmektedir.
15. Sakarya Meydan Muharebesi Tarihi Milli Parkı
Sakarya Meydan Muharebesi Kartaltepe Bölümü; Pazartesi ve Salı günleri kapalı olup diğer günler 10 - 17 saatleri arasında ziyaretçilerimize açıktır. Tarihi Milli Parkımız sorumluluğundaki diğer Şehitlikler, Müze ziyaretçi yerleri pazartesi günleri kapalı diğer günler 09 - 17 saatleri arasında ziyaretçilere açıktır.
16. Kızılören Han
Kızılören Han Konya-Beyşehir güzergâhı üzerindedir ve “Yazıönü Han” olarak da bilinmektedir. Kuzey-batı güney-doğu yönünde uzanan dikdörtgen planlı bir oturum alanı üzerine avlu ve kapalı/barınak bölümünü ihtiva eden iki yapı kütlesi halinde inşa edilmiştir. Avlunun dış cephe duvarları, ön cephenin köşelerinde sekizgen prizmal birer köşe kulesi, yan cephenin ortası ile doğu ve güney köşelerinde de kare prizmal formlu ikişer payandayla desteklenmiştir.
17. Mennan Kalesi
Karaman`ın Ermenek ilçesinde Torosların çıkılması zor zirvesinde ne zaman yapıldığı bilinmeyen ve en son Karamanoğlu Beyliği tarafından kullanılan Mennan Kalesi tarih, doğa ve fotoğraf severler için eşsiz güzellikler sunuyor.
18. Nasreddin Hoca Türbesi
Konya gezilecek yerler arasındaki Nasreddin Hoca Türbesi, Nasreddin Hoca'nın mezarının bulunduğu yapıdır.
1284'te Akşehir'de ölen ve burada defnedilen Nasreddin Hoca'nın mezarının çevresi daha sonra türbe haline getirilmiştir. Birinci Anadolu beylikleri döneminde yapıldığı tahmin edilen türbe iç içe geçmiş halde iki baldaken kısımdan meydana gelmekte olup 1878 yılında 12 sütunun taşıdığı piramit külah ile kapatılmıştır.
Dönem dönem tamirat gören türbe 1906 yılında Konya Valisi Faik Bey tarafından önemli bir tamirattan geçirilmiş ve buna dair bir kitabe koydurulmuştur. Ayrıca Nasreddin Hoca'nın soyunda gelenler türbenin bakımını yapması için görevlendirilmiş ve vergiden muaf tutularak ayrıca maaşa da bağlanmışlardır.
Türbede Nasreddin Hoca'nın yanı sıra I. Mehmed'in kızı Habibe'nin da mezarı bulunmaktadır.
Nasreddin Hoca Türbesi detayları için:
19. Kilistra Antik Kenti
Kilistra Antik Kenti Konya'nın 45 kilometre güney-batısında, Meram ilçesine bağlı Hatunsaray (Lystra) Beldesi Gökyurt Köyü içerisindedir.
Helenistik ve Roma dönemlerinde yoğun yerleşime sahne olan ve Erken Hristiyanlık Dönemi'nde hızla büyüyen Kilistra (MS VI.-XIII. yüzyıl) zamanla Kapadokya benzeri bir mimarî dokuya kavuşmuştur.
Konya gezilecek yerler arasındaki Kilistra Antik Kenti, tarihî Kral Yolu (Via Sebaste) üzerinde yer alır. Stratejik öneme sahip olan Lystra, Roma İmparatorluğu'nun güney uçlarında İmparator Augustus tarafından askerî koloni yapılan beş merkezden biridir. Aynı dönemde Anadolu'yu gezen (MS 49-56) Aziz Paulus ve Barnabas’ın yeni vaz’ettikleri dine Lystra halkının çoğunluğu katılmıştır.
Haberci Paulus'un Barnabas ile geldiği ilk gezisinde Konya'da yaptığı ilk vaazında konuşma yaptığı sinegogun karşısındaki evin penceresinde kendisini dinleyen güzel Theakla, bekâretini koruması, kutsal yola kendisini adaması, bu uğurda Romalı'lardan işkence görmesi, ölüme mahkûm edilmesi nedeniyle kutsanmış ve Azîze makamına erişmiştir.
Azîze Theakla'nın yanı sıra Lystra'da (Hatunsaray) hayatını kurtaran, onu tedavi eden Musevî ailenin çocuğu olan Timoteos, Paulus'un en seçkin yardımcıları arasına katılmıştır. Efes Piskoposu da seçilen Timoteus için, Paulus gönderdiği mektuplarda “çömezim” diye hitap etmektedir. Selânik'e, Makedonya'ya ve Korint'e de görevli gönderilen ve “imanda öz oğlum”, “sevgili oğlum”, “kardeşimiz” dediği Timoteos’un örnek kişiliği, öğüt vericiliği yanında sorunları çözmede bulduğu pratik çözümlerden de bahsedilmiştir.
Kilistra, Aziz Paulus’un yaşamında önemli bir yer olması ve mimari açıdan kiliseler, şapeller, manastırlar, gözcü kuleleri, sığınaklar, antik yollar, mahalleler, seramik atölyeleri gibi değerli örnekleriyle ön plana çıkmaktadır.
Kilistra'ya (Gökyurt) 34 kilometrelik Konya - Hatunsaray asfalt yolundan güney-doğuya yönelen 15 kilometrelik Gökyurt asfaltı ile gidilir.
20. İvriz Kaya Anıtı
Konya’nın Ereğli ilçesine 12 km. uzaklıkta, Halkapınar ilçesi sınırları içerisinde İvriz Suyu’nun kaynak başındadır. Geç Hitit dönemi eseridir. Dünyadaki ilk yazılı tarım anıtı ve dünya tarihindeki ilk yazılı kabartma kaya anıtı olma özellikleri var. Önemi, buradan gelmektedir. Aramileşmiş, Geç Hitit dönemine ait en önemli sanat yapıtlarındandır. MÖ.727-742 yılları arasında, Kral Varpalavas tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir. 4.20 x 4.20 metre ölçülerinde, kaya zemin üzerine, kabartma tekniğiyle yapılmıştır. Aynı zamanda, Asur ve Frgy etkileri de görülmektedir. Tuvana krallığından, günümüze gelebilmiş bir eserdir. Tuvana krallığı; başkenti Ereğli olan ve ön Hititler tarafından kurulan bir krallıktır.
Anıtta; bölgenin kralı Varpalavas ile Tarhundas tasvir edilmiş. Tarhundas; krala göre daha büyük ölçüde, ellerinde üzüm salkımı ve buğday başaklarını tutuyor. Kral ise, daha küçük ve dua eder durumda tasvir edilmiş. Tasvirdeki objelerin giysileri; geç hitit sanatının özelliklerini yansıtmakta. Her iki figürün arasında bulunan, hiyeroglif yazıda: ” Ben hakim ve kahraman Tuvana Kralı Varpalavas; sarayda bir prens iken, bu asmaları diktim, Tarhundas onlara bereket ve bolluk versin” yazılıdır.
Kral Varpalavas; yöredeki Hitit ve Luwi kökenli halk için, bu anıtı yaptırırken, tanrı ve kral ilişkilerini simgesel olarak gözler önüne sermiştir. Ayrıca, anıt dönemine ait olarak, burada yetiştirilen üzüm ve buğday hakkında bilgi vermesi bakımından ilginçtir.
21. Ihlara Vadisi
Tarihi kaynaklardaki adı Peristremma olan Ihlara Vadisi bitki örtüsü, kilise ve şapelleriyle; doğa, tarih, sanat ve kültür olgusunun bir araya geldiği nadir alanlardandır.
Aksaray İli Güzelyurt İlçesi sınırları içerisinde bulunan Ihlara Vadisi dünya üzerindeki kanyonlar arasında önemli bir yere sahiptir. 18 kilometre uzunluğunda, ortalama 150 metre derinliğinde ve 200 metre genişliğinde, bünyesinde binlerce yaşam alanı bulunan Ihlara Vadisi, diğer kanyonlardan farklı olarak geçmiş dönemlerde içerisinde insanların yaşadığı dünyanın en büyük kanyonu olma özelliğini taşımaktadır. Ihlara Vadisini şekillendiren ve vadiye hayat veren Melendiz Nehri buradaki yaşamın ana kaynağıdır. Vadiyi çevreleyen kayaçların kolay yontulmasıyla oluşturulmuş yüzlerce kilise ve kaya oyma mekan, vadiyi dünyanın en önemli kültür ve medeniyet merkezlerinden biri haline getirmiştir.
Ihlara Vadisi, tektonik yükselmeler ve Hasandağı volkanının püskürmesinin ardından çöküntüye uğrayan alan üzerinde ilerleyen Melendiz Çayı’nın binlerce yılık aşındırması sonucunda oluşmuştur. Melendiz Çayı, Ihlara Vadisi boyunca araziyi derin ve sarp bir biçimde yarmak suretiyle, vadi boyunca görkemli ve çarpıcı güzellikler meydana getirir. Melendiz Dağları’ndan kaynaklarını alan küçük akarsular birleşerek, güneydoğu-kuzeybatı yönünde akar ve Mamasın Barajı’na ulaşır. Melendiz Çayı, vadi boyunca otuza yakın menderes çizer. Ilısu ile Selime arasındaki uzaklık kuş uçuşu 10 kilometre olmasına karşılık, akarsuyun menderesler çizerek akması nedeniyle gerçek uzaklık 18 kilometreyi bulmaktadır.
Ihlara Vadisi’nin dikkat çeken bir başka özelliği ise doğasıdır. Duvar gibi dik, derin ve dar vadinin tabanındaki suyun kenarında, bağlar ve bahçelerden oluşan yoğun bir yeşillik şeridi yer alır. Sanki doğa kendini vadi içine gizlemiştir. Vadi çevresinde bozkır görünüşlü ve cılız bitki örtüsü hâkimdir. Vadinin yamaçlarına geldiğinizde ise zengin ve yeşil bir doğa parçasının vadi içinde saklandığını görürsünüz. İşte bu gizlenmiş olma durumu, vadinin özel yerini de belirlemiştir. Vadi tabanında bölgedeki karasal iklimden farklı olarak, Akdeniz iklimine yakın bir iklim görülmektedir. Vadi tabanı bu özelliği ile doğal bir mikroklima alanıdır. Buna bağlı olarak vadi tabanında başta Antep fıstığı olmak üzere çok çeşitli bitkiler yetişmektedir.
Ihlara Vadisi'ndeki kayalara oyulmuş freskli kiliseler korunarak, eşine rastlanmayan bir tarih hazinesi olarak günümüze ulaşmıştır. Hıristiyanlığın ilk yıllarından itibaren kayaların rahatlıkla kazılmasıyla meydana getirilen bu freskli kiliseler ve iskân yerleri 14 kilometre boyunca Ihlara'dan Selime'ye kadar devam eden Ihlara Vadisi içerisinde yer alırlar. İlk çağlarda Kapadokya Irmağı'nın (Patamos Kapadokus) ortasında tabiatla tarihin bir arada bulunduğu Ihlara Vadisi'ndeki bu kiliselerin ilk örnekleri MS IV. yüzyıla kadar görülmektedir. Kiliselerin resim tekniği iki kısma ayrılabilir. Ihlara civarındaki kiliseler "Kapadokya Tipi" olarak bilinen özellikler gösterirler. Bunlara örnek olarak: Eğritaş, Ağaçaltı, Kokar, Pürenliseki ve Yılanlı Kiliseleri verilebilir. Belisırma bölümünde bulunanlar ise "Bizans Tipi" resimlerle süslüdür.
22. Akgöl Doğal Koruma Alanı
Ereğli ilçe merkezine 31 kilometre mesafede bulunan ve Türkiye’de göçmen kuşlar için en önemli alanlardan biri olan Akgöl Sazlıkları’nda, günbatımıyla birlikte de güzel görüntüler ortaya çıkıyor. Kuş gözlemcileri ve fotoğrafçılarının vazgeçilmez mekanı Akgöl, flamingoların yanı sıra yüzlerce çeşit göçmen kuşada ev sahipliği yapıyor.. Yaklaşık 7 bin dekarlık alana yayılan havza, birinci derecede doğal sit alanı olarak korunuyor. Akgöl’de, flamingo, kaya kartalı, leylek, kerkenez, kaşıkgaga, çamurcun, ak pelikan, karabatak, alaca ve erguvani balıkçıl, kaşıkçı, balaban, Macar ördeği, dikkuyruk, bataklık kırlangıcı, yalı çapkını, yeşilbaş ördek ve boz kaz gibi 221 kuş türü yaşıyor.
23. Kocakoru Ormanı Tabiat Parkı
Kocakoru Ormanı Tabiat Parkı Konya‘nın Seydişehir ilçesi, Taraşçı Mahallesinde yer almaktadır. Orman manzarası eşliğinde ziyaretçilerin dinlenmesi, eğlenmesi ve bol bol oksijen depolaması amaçlanmaktadır. Özellikle zengin florası ile bilinmektedir. 1998 yılında bu sebepten ötürü Tabiat Parkı unvanına sahip olmuştur. 330,79 hektarlık alana Seydişehir ilçesi üzerinden ulaşılabilir, yaklaşık 20 km’dir. Taraşçı Beldesi’ne ise 5 km uzaklıkta yer almaktadır.
24. Mahalaç Şapeli
Mahallaç Tepesi’nde (2283 metre) kesme taştan Latin haçı planlı bir kilise, kilisenin kuzeyinde serbest haç planlı bir mezar şapeli, kilisenin batısında manastır binası ve aralarında kalan avluda da sarnıçlar bulunmaktadır. Bu yapılar taş dehlizler ile birbirine bağlanmıştır. Mahallaç Kilisesi 4-6’ncı yüzyıllar arasına tarihlendirilmektedir.
25. Konya Lale Bahçeleri
Konya, lale üretimi alanında yaklaşık yüzde 90 ile en büyük paya sahip şehirler arasında yer alır. Konya, lale bahçeleri ile her yıl binlerce ziyaretçinin ilgisini üzerinde toplar. Doğa ve fotoğraf tutkunları için vazgeçilmez bir uğrak noktası olan Konya lale bahçeleri, gökkuşağı görüntüsü ile muhteşem bir görsel şölen sunar. Turistlerin yanı sıra binlerce fotoğrafçı da bu eşsiz görüntüyü ölümsüzleştirmek için Konya’ya akın eder.
Lale Bahçeleri, Konya’nın Karatay ilçesinde bulunur. Konya Lale bahçeleri, rengarenk laleleriyle muhteşem bir turistik görüntü sergiler. Konya lale bahçeleri, ülkemizin en büyük lale üretim noktasıdır. Başta İstanbul Belediyesi olmak üzere birçok ilin lale ihtiyacını karşılar. Hava şartlarına göre değişiklik gösterse de yılda yaklaşık 50 milyon lale hasadı yapılır. Bu bahçelerde üretilen laleler, Türkiye’nin yanı sıra yurt dışı ülkelerine de satılır. Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, İran, Bulgaristan, Romanya, Pakistan ve Katar gibi ülkeler başta olmak üzere Avrupa ve Ortadoğu ülkeleri tarafından yoğun ilgiyle karşılanır. Konya Lale Bahçeleri’nde üretilen laleler ülke genelinde yaklaşık 120 ülkeye gönderilir. Lale hasadının yaklaşık yüzde 10’uyla ise yurtdışı ihracatı yapılır.
Osmanlı tarihinin kültürü ve mimarisinde büyük izlere sahip olan lale, ülkemizin çeşitli yerlerinde üretilirken en önemli üretim noktalarından biri Konya’dır. Konya Ovası üzerinde yer alan Lale Bahçeleri, yaklaşık 400 dönümlük bir arazı üzerinde yer alır. Rengarenk çeşitleri ile muhteşem bir görsel şölen oluşturan bu bahçeler, yaklaşık 80 çeşit lale bulundurur. Lale, aynı zamanda doğu kültürü ve mitolojilerinde önemli bir yere sahiptir. Lale motifleri çeşitli birçok tarihi eser ve yapıda görülür. Anavatanı Pamir, Hindukuş ve Tanrı dağları olan Lale soğanları, Türklerin Anadolu’ya göçmesiyle bu topraklara kadar ulaşmıştır. Aynı zamanda İstanbul’un simgesi haline gelen Lale, Osmanlı Dönemi’nde Avrupa’ya yayılmıştır.
Her yıl hem yurtiçinden hem de yurtdışından binlerce doğa tutkunu, bu muhteşem görsel şölen için Konya’ya akın eder. Konya gezi turlarının vazgeçilmez noktalarından biri olan lale bahçeleri, yarattığı görsel şölen ile önemli bir turizm değeri taşırken ülkemizin lale üretiminde en büyük paya sahiptir.
Konya Lale Bahçeleri detayları için:
Konya ve çevresinde gezilecek yerler arayanlar bu haberimize de bakabilir: