25 Kasım 2024 Pazartesi
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

RAND CORPORATION’un son raporu: Çin, Rusya ve Kdhc’ye önlem planı

Gölge CIA olarak adlandırılan Pentagon’a bağlı 'düşünce' kuruluşu Rand Corporation askeri bir rapor yayımladı. Raporda, Çin, Rusya ve Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC)’nin 'gri bölge' olarak adlandırılan çatışma bölgelerine büyüteç tutuluyor.

RAND CORPORATION’un son raporu: Çin, Rusya ve Kdhc’ye önlem planı
A+ A-
Orçun Göktürk

Raporun girişinde “Bu raporda, RAND araştırmacıları gri bölge saldırganlığının sekiz ortak özelliğini tanımlamakta, ABD'nin ve müttefiklerinin gri bölgelerdeki ortak caydırıcılığını değerlendirmek için bir çerçeve geliştirmekte ve çerçeveyi üç vaka çalışmasına uygulamaktadır: Çin'in Senkaku Adaları'nda, Rusya'nın Baltık ülkelerinde ve Kuzey Kore'nin Güney Kore'deki eylemleri” cümleleriyle amaç özetlenmiş ve ABD ordusu için ‘ana hatlar’ ortaya çıkarılmış.

‘GELENEKSEL SALDIRGANLIĞI CAYDIRMANIN ZORLUĞU’

Dün yayımlanan raporda ABD ve müttefiklerinin, Rusya, Çin ve KDHC ile eskiden beri devam eden stratejik karşıtlığı “Büyük geleneksel saldırganlığı caydırmanın zorluğu, stratejik rekabet çağında yeniden önem kazanmaktadır” şeklinde özetleniyor. Üç ülkenin ABD ve Batı dünyasına “konvansiyonel bir saldırı içerisinde” oldukları iddia edilerek, başta ABD ordusunun ve NATO müttefiklerinin yapması gerekenler salık veriliyor.

Rusya, Çin ve Kore DHC ile ABD ve müttefikleri arasındaki rekabetin, en azından şimdiye kadar bir “büyük savaş” riskinin altında gerçekleştiğini fakat bu üç ülkenin “gri bölge saldırganlığını artırdıklarını” ifade eden ABD’li uzmanlar şöyle devam ediyor:

“Geleneksel devletlerarası saldırganlığın aksine gri bölge saldırganlığı yükselişte. Gri bölge saldırganlığını, doğrudan savaş eşiğinin altında kalırken siyasi hedeflere ulaşmak için entegre bir kampanya olarak tanımlıyoruz. Tipik olarak, bu tür kampanyalar, belirleyici bir askeri tepkiyi tetiklemeden artan ilerleme sağlamak için güç araçlarının kademeli olarak uygulanmasını içerir.”

‘MÜTTEFİKLERİ KONSOLİDE ETMEK’

Raporda Doğu Çin Denizinde Çin ile Japonya arasında ihtilaflı Senkaku adalarında “Çin saldırganlığına” karşı ABD ile Japonya arasındaki müttefiklik ilişkisinin kuvvetli olduğu ifade ediliyor:

“Çin'in adaları ele geçirmek için güç kullanma motivasyonu çok düşük görünüyor. ABD ve Japonya, müdahale seçenekleri için önemli bölgesel ve küresel destek üretme yeteneğine sahip. ABD ve Japonya'nın kabul etmeyecekleri sonuçlar hakkında belirli ve üzerinde mutabık kalınan kararları olup olmadığı belirsizdir, ancak Japonya'nın kabul etmeyeceği net sonuçlar vardır. Tokyo, topraklarını sıkı bir şekilde savunmasını işaret eden açık ve tutarlı açıklamalar yayınladı, önemli miktarda savunma varlıkları biriktirerek çıkarlarını destekleyebileceğine dair net sinyaller gönderdi ve Çin'in adalar etraftaki faaliyetlerine yüzde 100 yanıt veren bir politika ilan etti.”

Raporda açık bir şekilde ABD ve Japonya’nın Çin’in bölgede “üst düzey gri bölge provokasyonlarına” karşı tam bir mutabakat halinde olduğu belirtilmiş. Fakat bütün bunların Çin’e cevap vermede gerekli ihtiyacı karşılayıp karşılamayacağının “belirsiz” olduğunun altı çizilmiş.

‘RUSYA’YA KARŞI NATO’

Rand Corporation’un raporunda Rusya’nın Baltık devletlerine karşı “saldırganlığına” karşı ise ABD’nin NATO ittifakı üzerinden “caydırıcılığının” belirsiz ve Atlantik ittifakının bölgedeki stratejisinin “uyumsuz” olduğu görüşü ifade edilmiş ve şöyle devam edilmiş:

“Rusya'nın Baltık devletlerine yönelik gri bölge saldırısına gelince, ABD ve NATO’nun caydırıcı tavırları karışık. Özellikle, ABD ve yerel ortakları, hangi sonuçları kabul etmeyeceklerini açıkça belirtmiyorlar, bu da neyi caydırmaya çalıştıklarını belirsiz hale getiriyor.”

Rusya’nın gri bölge “saldırganlığının” Avrupa ülkeleri tarafından bazıları hakkında sessiz kalınması, bazıları karşısında da “motivasyon yokluğu” olduğunu belirten ABD’li uzmanlar, sadece bazı çok keskin alanlarda Avrupa’da Rusya’ya karşı bir “bölgesel ve küresel” desteğin sağlanabileceğini iddia ediyorlar:

“ABD ve yerel ortakları, hangi sonuçları kabul etmeyeceklerini açıkça bildirmediler ve neyi caydırmaya çalıştıklarını belirli hale getirmeliler. Buna ek olarak, müttefiklerin bir saldırıya yanıt olarak alacağı eylemlerin türü hakkında çok fazla koordinasyon veya hatta ortak bir anlayış yok gibi görünüyor. Kısacası, ABD’nin Rusya'ya ne yapamayacağı ya da bunun karşılığının ne olacağı söylenmiyor. Bununla birlikte, bazı belirsizliklerin korunmasının faydaları vardır. NATO, saldırgan eylemlerin kolektif savunmayı tetikleyebileceğinden bahsediyor, ancak Moskova'nın ne kadar güvenli bir şekilde gidebileceğini tahmin etmesini sağlayan bu tür eylemler için net eşikler NATO tarafından da bildirilmiyor.”

‘NATO MÜDAHALESİ TEPKİ GETİRİR’

ABD veya NATO'nun müdahalesi, “iç hoşnutsuzluk yaratarak ve ulusal hükümetlerin kendi meselelerini ele alma yeteneklerini sorgulayarak, potansiyel olarak Rusya'nın elde etmeyi umduğu sosyal veya politik istikrarsızlaşmayı tetikleyerek geri tepebileceğini” vurgulayan rapor, Baltık ülkelerini daha esnek hale getirmek çeşitli yollarla gerçekleştirilebileceği söylenerek şu şekilde devam edilmiş:

“Genel olarak, karışık caydırıcılık etkinliğinin değerlendirilmesi, üst düzey gri bölge saldırılarını caydırmanın genel zorluğunu yansıtmaktadır. Devletler veya müttefikler için devletlerarası saldırganlıkla neyi önlemeye çalıştıklarını bilmek kolay olsa da, gri bölgede neyin önlenmesi gerektiğini tam olarak belirlemek ve neyin caydırmaya değer olduğunu ve neyin olmadığını ayırt etmek çok daha zordur. Caydırıcılık çok genişse, ABD veya NATO tüm gri bölge tehditlerini durdurmayı taahhüt edemediği için etkili olmayacaktır.”

‘KUZEY KORE’YE KARŞI ABD’NİN CAYDIRICILIK GÜCÜ KARIŞIK’

KDHC’nin Güney'e yönelik “saldırganlığıyla” ilgili olarak “ABD ve Güney Kore'nin caydırıcılık duruşu da karışıktır” diye belirtilen raporda yazarlar etkililiğin zayıf olduğuna dair herhangi bir kriterde yargıda bulunmamışlar. Raporda dikkat çeken vurgu ise ABD ile Güney Kore arasında yakın uyumu “yeniden sağlamak ve sürdürmek” vurgusunun yapılması. Rapor, KDHC ile ilgili gri bölge “saldırganlığı” ile ilgili ve ABD-Güney Kore stratejisi hakkında şunlar ifade edilmiş:

“Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, Moon Jae-in yönetimiyle gerginliği azaltmak ve muhtemelen iki ülke arasındaki ekonomik temasların artması için zemin hazırlayabilmek için cazip bir hamle yapıyor. Böyle bir ortamda, yeni üst düzey gri bölge saldırganlığı olası görünmüyor, ancak bu güdüler hızla değişebilir. Bu değerlendirme aynı zamanda ABD'nin ileriye dönük varlığının, caydırıcı mesajları güçlendiren sahada yetenekler sağlama açısından değerli olduğunun altını çiziyor. ABD’nin Güney Kore’nin yeteneklerini gri bölge faaliyetlerine karşı da dâhil olmak üzere güçlendirmesine yardımcı olan eğitim, askeri tatbikat ve danışmanlığın yanı sıra silah satışlarının ve diğer derin işbirliği önemli. Bu bölgedeki saldırganlığı caydırmak için gerekli olabilecek yetenekler yelpazesi ve gri bölge için geniş bir kara kuvvetleri desteği gerektiren bir gerçeklik.”

SONUÇ: ASKERİ VARLIĞI ARTIRMA

Raporun sonuç bölümünde çok da yeni olmayan bir emperyalist hegemonya biçimi öneriliyor: Gri bölgelerde askeri varlığı artırma. ABD ordusunun Çin, Rusya ve KDHC ile yaşanan bölgesel anlaşmazlıkta, “yerel bir mevcudiyet ile süren duruşu sürdürmek, olası bir saldırganlığa karşı güvenliği yeniden sağlar” iddiasını savunan raporda uzmanlar şöyle devam ediyor:

“ABD Kara Kuvvetlerinin Japonya'da, Baltık ülkelerinde ve Güney Kore'de konuşlandırılmış olması, ABD'nin çatışma yelpazesinin çeşitli noktalarında saldırganlığa yanıt verme vaadinin altını çizen önemli bir kararlılık işaretidir. ABD'li ortaklar, tüm gri bölge saldırganlığı vakalarında ilk müdahalede bulunacaklar, yerel tatbikatlar ve ortak anlaşmalar ile taahhütleri güçlendirmek için anahtar olacak. Ordu güvenlik gücü yardım tugaylarından bir veya daha fazlası, özellikle gri bölge ortak yardım misyonlarına tahsis edilebilir. Müdahale için bilinç, istihbarat, gözetleme ve keşfin önemini büyütmek için kritiktir. Ordu istihbarat, gözetleme ve keşif varlıkları, potansiyel gri bölge saldırganlığını tespit etmek ve tahmin etmek için özellikle faydalı olacaktır.”

Rusya Çin KDHC Rand