Erdoğan'dan tasarruf paketi açıklaması: Kamu personeli uymak zorunda

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Kurulu'nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bütçedeki yatırım ödeneklerini gıda, tarım, yeşil ve dijital dönüşüm gibi öncelikli alanlara yönlendireceğiz, ayrıca yapısal reformları hızlandırıyoruz." ifadesini kullandı. Erdoğan, 365 oda ve borsa başkanına yeşil pasaport verileceğini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "31 Mart'tan sonra özellikle muhalefet belediyelerinde yaşanan eş, dost, hısım, akraba atamalarının maşeri vicdanda nasıl yaralar açtığını hepimiz görüyoruz." dedi.

Tasarruf paketinin 3 yıllık olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan "Tasarruf tedbirlerine istisnasız olarak tüm kamu idarelerimiz ve personeli uymak zorundadır" uyarısında da bulundu.

'BİZDE VARIZ DEDİK'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları;

"Meselelerimizi sizlerle konuştuk sorunlarımıza ortak akılla çözüm aradık engelleri sırt sırta vererek birlikte aştık. Son dönemde oda ve borsalarımızın kapasiteleri arttı. Dünyanın en iyi hizmet üreten 3 oda sisteminden bir haline geldiniz. Biz de bu süreçte size daima destek olduk. Togg'u birlikte hayata geçirdik. Togg'un ne kadar stratejik bir hamle olduğu bugün daha iyi anlaşılıyor. Uzun yıllar sonra bu defa treni ve trendi kaçırmadık. Togg ile hızla gelişen elektrikli araç sektöründe biz de varız dedik.

'KÜRESEL EKONOMİ FIRTINALI SULARDAN GEÇTİ'

Son 1 sene içinde ardı ardına yaşanan 3 seçim iş dünyamızı çok yordu. Başta Gazze krizi olmak üzere bölgemizde çatışmalar patlak verdi. Tek başına seçim gündeminin bile bürokrasiyi yavaşlattığı hakikattir. 31 Mart seçimlerinin geride bırakılmasıyla 4 yıllık seçimsiz bir döneme girmiş bulunuyoruz. Asıl meselelerimize daha fazla odaklanabileceğiz. Küresel ekonominin son 5-6 yıldır fırtınalı sulardan geçtiğini biliyorsunuz. Enflasyon ekonomiler için endişe unsuru olmayı sürdürüyor. Türkiye olarak küresel ekonominin genel seyrinden maalesef biz de olumsuz etkileniyoruz. Şahsi ikbalimiz için ülkemize ve milletimize ilave yük oluşturacak hiçbir adım atmadık atmayacağız. Bugün bize serzenişte bulunanlar yarın hayır dua edeceklerdir. Depremin etkilerine rağmen ihracatta 255,4 milyar dolara ulaşarak cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırdık.

'EKONOMİ PROGRAMIMIZIN NETİCELERİNİ GÖRÜYORUZ'

Ekonomi programımızın neticelerini çeşitli alanlarda görmeye başladık. Ekonomimiz istihdam oluşturmaya devam ediyor. İşsizlik oranı son 11 yılın en düşük seviyesine geriledi. Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planı ile gelecek 5 yıla ait yol haritamızı belirledik. Son 11 aydır da bu yol haritasını harfiyen uyguluyoruz.

'REZERVLERİ YÜKSELTTİK'

Ülkemizin risk primi giderek düşüyor. Bu düşüş sayesinde iş dünyamızın dış finansmana erişim koşulları da iyileşiyor. Bütçedeki yatırım ödeneklerini gıda, tarım, yeşil ve dijital dönüşüm gibi öncelikli alanlara yönlendireceğiz, ayrıca yapısal reformları hızlandırıyoruz. Rezervlerimiz 127 milyar dolar seviyesine yükseldi. Kamuda harcama kontrol ve kesintlileriyle tasarrufu artırıyoruz. Yapısal reformları hızlandırıyoruz.

'TASARRUF 3 YILLIK DEĞİL'

Bizim yeraltı zenginliklerimiz yok, gelirlerimizi artırmak için daha çok çalışmalıyız. Harcanan her kuruşun hesabını soran bir bakış açısını egemen kılıyoruz. Son dönemde israf görüntülerinin de önüne geçmeyi arzu ediyoruz. Tasarruf tedbirleri bütün kamuyu kapsıyor. Tasarruf tedbirlerine istisnasız olarak tüm kamu idarelerimiz ve personeli uymak zorundadır. Kamuda tasarruf sadece 3 yıllığına değil. Talimatım üzerine tasarrufu artırmak için ekonomi heyetimiz çalışma yaptı. Biz tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan kamu malının korunmasına ihtimam göstermiş bir hükümetiz. Kamu kurumlarının milletimiz ve iş dünyamıza tasarrufta örnek olmasını hedefliyoruz. Tasarruf kültürü yaygınlaştıkça ve toplum tarafından sahiplenildikçe cari açıktaki iyileşme de hız kazanacaktır.

'EŞ DOST ATAMALARINI NASIL YARALAR AÇTIĞINI TAKİP EDİYORUZ'

Son dönemde israf görüntülerinin de önüne geçmeyi arzu ediyoruz. Kimse bizden kul hakkının yenilmesine sessiz kalmamızı bekleyemez. 31 Mart'tan sonra özellikle muhalefet belediyelerinde yaşanan eş, dost, hısım, akraba atamalarının maşeri vicdanda nasıl yaralar açtığını hepimiz görüyoruz. Gençlerimiz bu kayırmacılık vakalarından rahatsız oluyor. Bu skandallara artık bir dur denilmesi gerekiyor. Bir göreve seçilmiş olmak orayı kimseye bir akraba çiftliğine dönüştürme hakkını vermez. Buralar birileri için arpalık değil ülkeye ve millete hizmet vasıtalarıdır. Hangi siyasi görüşe, kökene, meşrebe mensup olursak olalım, hepimiz Türkiye gemisinin yolcularıyız, bu gemiyi sahili selamete çıkarmak ortak görevimiz."