24 Kasım 2024 Pazar
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Reel sektörün döviz açığı azalıyor

Merkez Bankası Finansal İstikrar Raporu’nu yayımladı. Rapora göre reel sektör firmalarının finansal borç oranı ve yabancı para açık pozisyonu azalıyor.

Reel sektörün döviz açığı azalıyor
A+ A-
EKONOMİ SERVİSİ

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2023 yılı ikinci Finansal İstikrar Raporu’nu açıkladı. Reel sektör firmalarının yüksek kârlılık ve azalan borçluluk oranlarının, finansman maliyetlerindeki artış kaynaklı riskleri yönetebilecek kapasitede olduğunu gösterdiğinin belirtildiği raporda; Parasal sıkılaşma ve seçici kredi adımları ile birlikte kredi büyümesinin dengelendiği vurgulandı. Sadeleşme adımları ile ticari kredilerde istikrarlı büyüme, bireysel kredilerde ise belirgin bir yavaşlama meydana geldiği söylendi.
Reel sektör firmalarının finansal borç oranı ve yabancı para açık pozisyonun azaldığı ifade edilen raporda şu sözler kullanıldı:

“Reel sektörün finansal borç oranı gerilemeye devam ederken, firmaların finansal göstergelerindeki olumlu görünüm korunmaktadır. Reel sektör firmalarının finansal kaldıraç oranında önemli bir iyileşme gözlenmiş, bu gelişmede milli gelire oranla düşüş eğilimi gösteren finansal borçluluk etkili olmuştur. Halka açık firmaların kârlılık ve borç ödeme gücüne ilişkin finansal göstergelerinde tarihsel ortalamaların üzerindeki güçlü seyir finansman maliyetlerindeki artış kaynaklı riskleri sınırlandıran bir unsur olarak öne çıkmaktadır.

“Reel sektör firmalarının yabancı para (YP) açık pozisyonları YP nakdi kredilerindeki gerilemeye bağlı olarak azalmaya devam etmektedir. YP borçlulukta düşüş sürerken, YP borcu bulunan firma sayısı da gerilemektedir. Firmalar güçlü YP likiditelerine bağlı olarak kısa vadeli YP yükümlülüklerini karşılayabilecek sağlam bilançolara sahiptir. Küresel finansal koşullardaki sıkı görünüme karşın firmaların yurt dışı kaynaklardan temin ettiği finansman artmakta ve dış borç yenileme oranındaki güçlü seyir devam etmektedir.”

TL MEVDUAT PAYI ARTIYOR

Mevduat kompozisyonlarında Türk lirası payının arttığı, yabancı para ve kur korumalı mevduat payının azaldığının bilgisinin verildiği raporda, şöyle denildi:

“Makroihtiyati politikalarda sadeleşme adımları sonrasında, KKM bakiyesindeki azalma hız kazanırken, sistemde artan TL likidite zorunlu karşılıklar ile sterilize edilmiştir. Küresel finansal koşullardaki sıkılaşmaya ve artan jeopolitik risklere karşın ülke risk priminde gerçekleşen belirgin iyileşme bankaların yurt dışı fonlama imkânlarını olumlu etkilemektedir. Bankacılık sektörünün kârlılığındaki aşağı yönlü eğilim, yılın üçüncü çeyreğinde net faiz marjındaki toparlanma ile birlikte sonlanmıştır. Makro ihtiyati düzenlemelerde atılan sadeleşme adımları sonrasında faiz marjı iyileşmektedir. Kâr performansı üzerinde aktif kalitesi kaynaklı riskler sınırlı kalmaya devam ederken, ücret ve komisyon gelirleri ile sermaye piyasası işlemleri ve kambiyo gelirleri kârlılığı desteklemiştir.”

‘HANEHALKI BORÇLULUĞU DÜŞÜK SEVİYEDE’

Açıklamada bankacılık sektörünün; aktif kalitesindeki güçlü korunumun devam ettiği ve parasal sıkılaşma sürecindeki faiz riskini yönetebilecek bilanço yapısına sahip olduğu öne sürüldü.

Rapora göre ülke risk primindeki gerileme nedeniyle reel sektörün dış finansman koşulları iyileşerek, borç çevirme oranları yükseldi. Hanehalkı borçluluğunun emsal ülke ortalamasının altında seyrettiği ve kişi başı gelire oranla düşük seviyede olduğu söylenirken açıklama şöyle devam etti:

“Kişi başı hanehalkı borcu ve gelire oranla borçluluk göstergeleri gerilemeye devam etmektedir. Yükselen faiz oranları ve makroihtiyati politikalardaki sıkılaşma sonucunda yavaşlayan bireysel kredi büyümeleri hanehalkı borçluluğunun düşük kalmasında etkili olmuştur.”

FİNANSAL İSTİKRAR TOPLUMSAL MUTABAKAT İLE MÜMKÜN

Reel sektörün döviz açığı azalıyor - Resim : 1

Raporun önsözünde Merkez Bankasının birincil görevinin fiyat istikrarını sağlamak olduğunu ve fiyat istikrarı ile toplumsal refaha en büyük katkıyı sunacaklarını belirten TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Fiyat istikrarı, finansal istikrarın kalıcılığı için gereklidir. Finansal istikrarın korunması ise fiyat istikrarının toplumsal faydaya en fazla katkı sağlayacak şekilde tesisi ve sürdürülebilir, kaliteli ve istikrarlı büyümenin gerçekleşmesi için önem arz etmektedir.

Küresel ve ulusal gelişmeler neticesinde, bu amaca erişmek için enflasyon ile mücadele her zamankinden daha elzem hale gelmiştir. Bu konuda tüm paydaşlarda aynı bilincin olması ve enflasyonla kararlılıkla mücadele edilmesi, toplumun tüm kesimlerinde ortak bir anlayışın ve beklentinin oluşmasına ciddi katkıda bulunmaktadır. TCMB’nin fiyat istikrarı ve finansal istikrar çabasındaki en önemli çıpanın söz konusu bu kamusal ve toplumsal mutabakat olduğunu gözlemliyoruz.”

Merkez Bankası Enflasyon