Ressam Mustafa Şanlı’yla günümüz resmini konuştuk: ‘Ben de Türk Milleti gibi kazıyorum’
ArtAnkara’da yer alan Ressam Mustafa Şanlı günümüz resmini Aydınlık’a değerlendirdi. Kendi geliştirdiği kazıma tekniğini de anlatan Şanlı, ‘Türk milleti, asalakları hariç, her şeyini dişiyle tırnağıyla kazıyarak kazanıyor. Ben de milletimden ayrı olamazdım, onun için bu tekniği kullanıyorum.’ dedi


Bu yıl 11.’si düzenlenen ArtAnkara Fuarı bugün son buluyor. Fuarda yer alan sanatçılardan Ressam Mustafa Şanlı hem fuarı hem de günümüz resmini gazetemize değerlendirdi.
‘SANATÇILAR BİR ARAYA GELME İMKÂNI BULUYOR’
Öncelikle ArtAnkara’dasınız. Fuarın atmosferi nasıl? Bu tür sanat fuarlarının kültür hayatımıza katkıları nedir?
ArtAnkara uzun yıllardır düzenlendiği için artık nispeten oturdu diyebiliriz. Ben daha önceki yıllarda da ArtAnkara’da oldum. Bu yıl önceki yıllara oranla sanat ve sanatçı kalitesi biraz daha iyi diyebiliriz. Fakat fuarın sanatçılara geri dönüşümü açısından bir şey söylemek için henüz erken. Türkiye'de ne yazık ki sanatçıların kendilerini özellikle de plastik sanatlar anlamında eserler üreten sanatçıların kendilerini ve eserlerini toplama, sanatsevere ve sanat alıcısına gösterebilecekleri alanlar ya yok ya da daha doğrusunu söylersek olanlar da ne yazık ki bazı çıkar çevrelerinin kontrolü altında ve o alanlara o çevreden değilsen ulaşıp yararlanmak mümkün değil.
Durum böyle olunca bu tür etkinlikler bence sanatçı ile sanat sever ve sanat alıcısı arasında bir köprü görevi görmesi nedeniyle gerekli ve yararlı olduğu kanaatindeyim. Her şeye rağmen. Sanatçı ve sanat seven birebir karşı karşıya gelerek bir etkileşim kurabiliyor. Sanatçılar, sanatçılar ile bir araya gelme olanağı bulabiliyorlar. En azından ne tür eserler ürettikleri ile ilgili bir bilgi alışverişi oluyor. Sanatçı ile sanat alıcısı arada galeriler olsa dahi bir araya gelme ve iletişim kurma olanağı bulmuş oluyorlar. Bu ve benzeri birçok faydasının olduğu kanaatindeyim.
KAZIYARAK AYDINLIĞI ÇIKARIYOR
Resimlerinizi kendi icadınız olan kazıma tekniğiyle yapıyorsunuz. Sanatçılara sırrı sorulmaz ama bu tekniğin özelliği nedir?
Böyle bir soru yönelttiğiniz için çok teşekkür ederim. Resimler görücüye çıkınca o artık bir sır olmaktan çıkar herkesin gördüğü ve bildiği bir şey ama onu yapana ait bir şey olur. Yaklaşık son on yıldır kendi geliştirdiğim kazıma tekniği dediğim teknik ile özellikle kendimce önemli gördüğüm gerek ülkemiz gerekse de uluslararası meselelere dair konularda eserler üretmeye ve o meselelere kendi penceremden karşı koymaya çabalıyorum. Örneklemek gerekirse geçtiğimiz dönem de bir dizi Filistin direnişine destek amaçlı o destansı direnişi kendi resim anlayışımla resimleyip sergiledim.
Resimlerim ile ilgili konusunun ne olduğunu anlayıncaya kadar övgüden geçilmezken konuyu anlayınca adeta öcü görmüş gibi oldular. Hiç umurumda değil. Orada dünyanın ön cephesinde insanlar canlarını verirlerken bende burada o cepheye kendi açımdan bir tuğlada ya da şöyle dersek daha doğru olacak diye düşünüyorum resimlerimde de sıklıkla kullandığım o Filistin tarzı sapanlarla bir taşta ben atabiliyorsam ne mutlu bana.
Nerede bir zulüm varsa sanatçının o zulme direnmesi zaruridir. Evet benim dünyaya ve Türkiye'ye dair söyleyeceklerim var.
Ben de dünyanın bir parçasıyım orada olana bitene kayıtsız kalamam. Bu anlamda kendi geliştirdiğim teknik ve sanat anlayışımla resimler üretmeye ve onları ömrüm yettiğince sergilemek için mücadele vermeye devam edeceğim. Nereden çıktı kazıma tekniği? Türk milleti asalakları hariç her şeyini dişiyle tırnağıyla kazıyarak kazanıyor, ben mensubu olmaktan onur duyduğum milletimden ayrı olamazdım onun için ben de eserlerimi kazıyarak yapmalıydım ve işte ben de onu yapmaya çalışıyorum. Tıpkı milletim gibi.
‘RESMİMİ HAKSIZLIĞA KARŞI BİR MÜCADELE ARACI OLARAK GÖRÜYORUM’
Siz kendi resminizi nasıl tanımlarsınız?
Röportajı çok uzattım gibime geliyor o nedenle buna kısa birkaç cümle ile yanıt vermek istiyorum. Ben resimlerimi haksızlık karşısında (bu hem dünya hem ülkem içimde geçerli) bir barikat, bir kalkan, bir mücadele aracı ama aynı zamanda mazlumlar için iyileştirici sağaltıcı ve ruhlarına ferahlık veren ya da bunu amaçlayan olarak tanımlıyorum.
Çağdaş Türk resmi nasıl bir noktaya geldi? Hem biçim açısından hem öne çıkan temalar açısından…
Ne yazık ki buna gönlüm istemeye, istemeye olumludur diyemiyorum. Biçim açısından eh işte. İki çizgi var ve kısmî de olsa en azından postmodernizmin o çürümüş kokuşmuşluğuna karşı direnç var ama temalar için aynı şeyi söyleyemem, üreten kafaların durumu hiç de iç açıcı değil. Camianın neredeyse tamamı bütün dünyada ve ülkemizdeki meseleler karşısında duyarsızlar ve eğer o meseleleri gündeme getirirsen gözüne ışık tutulmuş tavşan misâli donup kalıyorlar. Yalnız dönüp kalmakla kalmıyorlar, karşı cephenin refleksleri ile tepki veriyorlar. Maalesef acı olan da bu. Bu durumu nasıl çözeceğimiz, önümüzdeki dönemin en yakıcı sorunu bence bizim camia içinde.
Son olarak okurlarımıza ne söylemek istersiniz?
Gazetemize bana görüşlerimi ifade etme imkânı tanıdığı için teşekkürler. Sanatla kalın.
Değerli Aydinlik.com.tr okurları.
Aydinlik.com.tr ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Aydinlik.com.tr bunlardan sorumlu tutulamaz.
Aydinlik.com.tr yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.