Robinson Crusoe hakkında bilinmeyen gerçek ortaya çıktı

İngiliz Yazar Daniel Defoe'nun tüm dünyada kült sayılan ve Türkiye'de 100 Temel Eser arasında yer alan Robinson Crusoe hakkında bilinmeyen gerçek ortaya çıktı. İşte Robinson Crusoe hakkında kimsenin bilmediği, fark etmediği o ayrıntı.

KİMSENİN BİLMEDİĞİ O GERÇEK ORTAYA ÇIKTI

Hayatında yazarlık, gazetecilik, tüccar, casusluk gibi pek çok mesleği yapan Daniel Defoe Romanya kökenli bir ailenin oğlu olarak Londra'da dünyaya geldi. Ömrü boyunca politikayla yakından ilgilenen Daniel Defoe, Robinson Crusoe romanıyla ün saldı. 1719 yılında ilk kez yayımlanan Robinson Crusoe büyük ilgi gördü ve tam 4 kez basıldı. Bütün dünya dillerine çevrilen Robinson Crusoe bir macera kitabı olarak bilinse de gerçek tam olarak öyle değil.

ROBİNSON CRUSOE NE ANLATIYOR?

Daniel Defoe'nun Robinson Crusoe adlı eseri, coğrafi keşifler döneminde yazıldı. Peki Robinson Crusoe ne anlatıyor? Kısaca bahsetmek gerekirse Robinson Crusoe, İgiltere'de yaşayan Alman asıllı orta hâlli bir ailenin en küçük oğlu olan Robinson Crusoe'nun dünyayı gezme hayaliyle başlayan yolculuğunu ve maceralarını anlatıyor. Otobiyografik yönü olan Robinson Crusoe aslında Avrupa'nın coğrafi keşifler devrinin bir eseri.

ROBİNSON CRUSOE VE CUMA ARKADAŞ MI?

Yolculuğu sırasında ıssız adaya düşen Robinson Crusoe burada yıllarını geçirirken Cuma adını verdiği bir ada yerlisiyle tanışıyor. Her ne kadar Robinson Crusoe ile Cuma arasındaki ilişki bir arkadaşlık ilişkisi gibi görünse ya da gösterilse de durum tam tersi.

'CUMA'YA EFENDİ DEMESİNİ ÖĞRETTİM'

Kitapta, baş karakter Robinson Crusoe Cuma'yı medeniyetten uzak bir insan olarak anlatırken, Cuma'ya neredeyse konuşmayı öğrettiğini adını kendisi koyduğunu belirtiyor. Aynı zamanda kitapta Robinson Crusoe "Aynı biçimde ona Efendi demesini öğrettim ve bunun da benim adım olacağını belirttim" ifadeleriyle Cuma'yla aralarındaki ilişkinin efendi-köle ilişkisi olduğunu anlatıyor.

Eserde Robinson Crusoe, pek çok işi de Cuma'ya yaptırıyor. Daniel Defoe'nun sömürgecilik döneminde yazdığı bu eseri aslında bir macera ve çocuk kitabı olmaktan çok uzak. Eser, tamamıyla oryantalist bir anlayışla kaleme alınmıştır.