Rosa Luxemburg oyunun yazar ve yönetmeni Yüksel Aymaz: Oyunun teması, savaş ve dünya barışı
ŞEVKİ TERZİOĞLU
Yüksel Aymaz, Işık Tasarımına farklı bir bakış açısıyla, Gölge Tasarımı ile yeni bir boyutu sahnelere kazandırdı. Yerli ve yabancı olmak üzere 300’den fazla esere ışık sanatıyla hayat vererek pek çok ödülün de sahibi oldu. Oyun yazarı yazar yönetmen Yüksel Aymaz ile yazıp yönettiği “Rosa Luxemburg” oyunu üzerine konuştuk.
- Işık sanatı nedir?
Bir oyunda neyin görünmesi gerektiği kadar neyin görünmemesini sağlayan bir olgudur ışık. Çünkü Oyunun ruhudur, dokusudur, oyunun atmosferini yaratırsınız ışıkla. Işık devreye girdikten sonra oyun bütünlenir, tamamlanır. Çünkü ışık bambaşka bir şey. Seyirci koltuğuna oturduğunda, onu odaklayacak bir şey de gerekir. Sinemada tek bir kamera vardır, tiyatroda ise koltuk sayısı kadar kamera. Ben koltuk sayısı kadar kamerayı göz önüne alarak tasarımlarımı yaparım. Işık tasarımımı, herkesin etkilenebileceği, her açıdan aynı duyguyu yaratabilecek şeyleri düşünerek kurgularım.
- Işık tasarımında renkler ne kadar önemlidir?
Işık tasarımında renkler çok anlamlıdır; biz renkleri isimleriyle anmayız, kodlarıyla söyleriz. Her rengin bir kodu vardır. 026 kırmızıdır, 122 yeşildir, 119 koyu mavidir. İşte bu 119 koyu mavi artık tiyatro camiasında “Yüksel Aymaz mavisi” diye geçer. Çünkü 119 koyu maviyi ben bütün oyunlarımda kullanırım.
Renkler sahne üzerinde bir oyuncuyu güzel, çirkin, uzun, kısa, zayıf, şişman gösterme yetisine de sahiptir. Eğer macenta rengi kullandıysanız asalettir. Sarı hastalıktır, yeşil gençliktir, kırmızı kandır ölümdür, mavi rüyadır gecedir. Renkleri anlamlarına göre kullanacaksınız aksi takdirde olmaz.
- Rosa Luxemburg, devrimler tarihine geçmiş oldukça önemli bir isim. Neden Rosa Luxemburg ve bu oyunda neyi vurgulamak istediniz?
Rosa Luxemburg,1871 ile 1919 yılları arasında yaşamış 48 yaşındaki bir kadının yaşamı, ama bu yaşamın içine o kadar çok şey sığdırmış ki, hayatı pahasına bir barış mücadelesi. Dünya barışı için savaşmış ve benim için aslında en önemli nokta da bu. Dünya barışına bakışı, onun ideolojisinden. Şu anki bulunduğumuz durum da öyle değil mi? Sınırlarımızda savaş var. Dünyanın her tarafında 3’ncü dünya savaşı dedikleri şey. Onun için buna karşı duruş. Aslında tabi ki sosyalist, bir komünist, bir Yahudi, engelli bir kadının kendi ideolojisi uğruna hayatını feda etmesi. O dönemde erkek hegemonyası içinde bile kendini ispat edebilme bile çok büyük bir başarı. Bu aslında bir mucize. Oyunumuzun asıl teması, savaş ve dünya barışı.
- Oyun ile ilgili olarak hangi kaynaklardan faydalandınız?
Rosa Lüxemburg ismiyle 1987 yılında çekilen, Margaret Von Trotta’nın filmi var. Bu film beni çok etkilemişti. O filmden sonra ben bunu acaba oyunlaştırabilir miyim diye çok düşündüm. Çünkü ben ışık sanatçısıydım. Daha sonra bunu tek kişilik bir gölge tasarımı rejisiyle nasıl yapabilirime kafa yordum. Margaret Von Trotta’nın filminden esinlenerek oyunu yazdım. Ben yazdığım metni Margaret Von Trotta’nın ajansına, Onk ajans üzerinden gönderdim ve telif dâhi istenmeden bu ajanstan gelen onay ile kolları sıvadım. Düzinelerce kitap okudum. Biyografilerini okudum. Kendi yazdığı kitapları okudum. Bunlardan yola çıkarak ve daha çok mektuplarından yola çıkarak metinleri oluşturdum. Bu metinleri sıkıştırarak oyunu 3 kişilik hale getirdim. Bir tane de kontrbas var oyunumuzda. Toplam dört kişilik bir sanatçı kadromuz var.
- Bu oyun dışında yazıp yönettiğiniz başka oyunlar oldu mu?
Sol Sahne için yazıp yönettiğim ilk oyun. Daha önce yazmadım ama profesyonel çocuk oyunları yönettim. İBB’nin Engelliler Haftası’na dikkat çekmek için bir projeyi tamamladım. Dört kişiden oluşan oyuncu kadroları ile beş ekip oluşturdum. Yani 20 kişinin aynı anda oynadığı oyun hazırladım. Bir ay içinde de beş ekip çıkardım. Işık tasarımcısı olmama rağmen 42 yılım bu mesleğin içinde geçti. Zaten yaptığım tasarımlar reji ağırlıklıdır.
Alt yapım olduğu için bir reji gözüyle bakar ve bir reji gibi yönetirim oyunları. Açıkçası oyunu yazarken de yönetirken de bu tarafımı kullandım. Sanıyorum o birikimim bana yardımcı oldu. Doğal olarak bundan sonra yapacak mıyım? Zaten bir sonraki projemi yazmaya başladım bile.