Rüküş ve zibidi
Hanımefendi kim ilgilenmiyoruz. Sosyal medyada karşımıza çıkan bu fotoğrafla ne anlatılmak isteniyor tartışmıyoruz. Ama rüküşlüğe ve bu rüküşlüğü özgürlük kisvesiyle normal görmeye çalışan hatta sahiplenenlere bir çift söz söylemek istiyoruz.
Mustafa Kemal Paşa, 1923 Mart’ında Konya’da, Kızılay Kadınlar Şubesi’nin düzenlediği çay partisine katılır. Orada uzun bir konuşma yapar. Hani şu “Dünyada hiçbir milletin kadını, milletini kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadınından daha fazla çalıştım diyemez.” dediği konuşmanın bir yerinde şunlar da geçer:
“Giyim şeklimizi aşırılığa vardıranlar, kıyafetlerinde aynen Avrupa kadınını taklit edenler düşünmelidir ki her milletin kendine göre gelenekleri, kendine has âdetleri, kendine göre milli özellikleri vardır. Hiçbir millet aynen diğer bir milletin taklitçisi olmamalıdır. Çünkü böyle bir millet ne taklit ettiği milletin aynı olabilir, ne de kendi milliyeti içinde kalabilir. Bunun neticesi şüphesiz ki hüsrandır.”
Fotoğraftaki "zibidilik" karşısında bu cümleleri hayranlık ve şaşkınlıkla hatırlıyoruz. Yüzyıl öncesinden gelen sözler nasıl hâlâ bu kadar 12’den vuruyor ve yüzyıldır bazılarında nasıl hâlâ hiçbir şey değişmemiş görünüyor...