Rus Savunma Bakanlığı: Koronavirüs 2015’te Ukrayna’da üretilmiş olabilir!

Rusya’nın Radyolojik, Kimyasal ve Biyolojik Savunma (RCB) Birlikleri geçen yılın ilkbaharında ABD’nin Ukrayna’daki biyolojik silah programının ayrıntılarını ortaya çıkarmaya başladı. Washington başlangıçta bu ifşaatları reddetti, ancak Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Victoria Nuland sonunda ABD’nin Ukrayna’da gerçekten de biyolojik laboratuarları olduğunu itiraf etti

Rus ordusunun, ABD’nin Ukrayna’daki askeri-biyolojik programıyla ilgili 20.000’den fazla belgeden oluşan bir koleksiyona sahip olduğu, Rus Özel Askeri Birlikleri Şefi Igor Kirillov tarafından açıklandı.
Pazartesi günü Moskova’da bir bilgilendirme toplantısı yapan Kirillov, “Özel askeri operasyon süresince Rus birlikleri 20,000’den fazla belge, referans ve analitik materyal ele geçirdi ve Amerikan askeri-biyolojik programlarının görgü tanıkları ve katılımcılarıyla görüştü.” dedi.
Kirillov, incelenmeye ve deşifre edilmeye devam eden bu materyallerin Pentagon’un Ukrayna’da biyolojik silah üretme ve bunları Doğu Avrupa ülkesi ve Rusya dahil komşularının halkları üzerinde test etme niyetini şüpheye yer bırakmayacak şekilde doğruladığını söyledi.

BULAŞMA MEKANİZMASINI ARAŞTIRMIŞLAR

Kirillov, EcoHealth Alliance uzmanlarının en azından 2015 yılından bu yana koronavirüs bulaşma mekanizmaları üzerine araştırma yaptıklarına dair kanıtlara işaret etti. EcoHealth Alliance, Wuhan Viroloji Enstitüsü’ndeki tartışmalı işlevsel koronavirüs araştırmalarını finanse eden ve 2019’da küresel koronavirüs pandemisini tetiklemeye yardımcı olmakla suçlanan ABD hükümeti destekli sivil toplum kuruluşudur.

Kirillov, “Daha önce, ABD hükümetinin parasıyla finanse edilen COVID-19’un patojenik özelliklerini geliştirmek için Boston Üniversitesi’nde yürütülen çalışmalar ve USAID’in yeni bir koronavirüsün ortaya çıkmasına olası katılımı hakkında sizi bilgilendirmiştik.” dedi.

“Bu projelerin uygulanmasındaki kilit rol EcoHealth Alliance aracısına aittir. DTRA’dan alınan belgeler, 2015 yılından bu yana bu kuruluşun uzmanlarının yarasa popülasyonunun çeşitliliğini incelediğini, yeni koronavirüs türlerini ve hayvanlardan insanlara bulaşma mekanizmalarını araştırdığını doğrulamaktadır. Toplamda 2.500’den fazla örnek üzerinde çalışıldı.” dedi.

ABD’NİN MRNA AŞISINA İLİŞKİN KUŞKULAR

Kirillov ayrıca Amerikalı üreticilerin özellikle koronavirüslere karşı mRNA aşıları oluşturmak için görünürde yüksek derecede hazırlıklı olmaları ve ABD’li yetkililer ve iş dünyası liderlerinin pandemi planlamasıyla ilgili soru işaretlerine de dikkat çekti.
Yetkili, “İlaç şirketlerinin aşıları önceden geliştirdiği, ancak virüsün özellikleri nedeniyle bunları hızlı bir şekilde pazara sunamadığı izlenimi ediniliyor, bu da daha sonra aşılamanın düşük etkinliği ve çok sayıda advers reaksiyonla kendini gösterdi.” dedi.
Kirillov, devamında şu çarpıcı bilgileri verdi: “18 Ekim 2019’da, Çin’de yeni bir koronavirüs enfeksiyonunun ortaya çıktığına dair ilk resmi raporlardan iki ay önce, Johns Hopkins Üniversitesi’nin Bill ve Melinda Gates Vakfı’nın desteğiyle New York’ta Event-201 tatbikatı düzenlemesini ilginç buldu. Bu etkinlik sırasında, iddialara göre yarasalardan insanlara bir ara konakçı olan domuz aracılığıyla aktarılacak olan, daha önce bilinmeyen bir koronavirüs içeren bir salgın bağlamında adımlar uygulandı.”

TEHLİKELİ VE YASADIŞI BİYOLOJİK ARAŞTIRMALAR

Kirillov, “ABD’nin uluslararası hukuk açısından en tartışmalı araştırmalarını kendi toprakları dışında yürüttüğüne defalarca dikkat çektik.” dedi. “Amerikalı uzmanlar tarafından 2019’dan bu yana Ukrayna topraklarında yürütülen HIV enfeksiyonlarına ilişkin deneyler buna bir örnektir. Kirillov, hedef grupların sadece ‘enfeksiyon riski yüksek hastalar’, yani suçlular veya uyuşturucu bağımlılığı olan kişiler değil, aynı zamanda Ukrayna Silahlı Kuvvetleri personeli de olduğunu lütfen unutmayın.” diye ekledi.
Kirillov’a göre, Lugansk Halk Cumhuriyeti’ndeki Rubezhnoye köyünün kurtarılmasından sonra, birlikleri Pharmbiotest tıp merkezinin tesislerini inceleyebildi ve merkezin lösemi, zihinsel bozukluklar, nörolojik hastalıklar, epilepsi ve diğerlerinin tedavisi için ciddi yan etkileri olan deneysel ilaçların klinik denemelerini yapmak için kullanıldığını tespit etti.
Ayrıca, bu ayın başlarında Lugansk’ın Lisichansk kenti sakinleri, Pharmbiotest’e ait klinik numuneler, poliklinik kayıtları da dahil olmak üzere biyomateryal kalıntılarını içeren büyük bir gömü alanı keşfetti. Kirillov, bu malzemelerin yakılmak yerine gömülmüş olmasının, bu kanıtların ortadan kaldırılmasının “aşırı aceleyle” gerçekleştirildiğini gösterdiğini söyledi.

ALELACELE TAHLİYE ETTİLER

Rus yetkili, Washington’un faaliyetlerine ilişkin bir dizi yeni ayrıntı verdi. Bunlar arasında biyolojik silahlar üzerinde çalışan Ukraynalı uzmanların 2022 yılında ABD, Kanada ve Avrupa Birliği de dahil olmak üzere Batı ülkelerine tahliye edilmesine yönelik geniş çaplı bir çaba da yer alıyor. Kirillov, bu yer değiştirmenin Rusya’nın uluslararası yükümlülüklere ve anlaşma normlarına aykırı olabilecek faaliyetler hakkında daha fazla bilgi edinmek için bu personelle görüşmesini engellemek amacıyla yapıldığını söyledi.
Kirillov ayrıca ABD’nin Ukrayna’daki programların kısıtlanmasıyla birlikte biyolojik materyalleri Ukrayna’dan Polonya, Baltık ülkeleri ve Orta Asya’ya aktarma çabalarını da özetledi.
“Pentagon Ukrayna’daki projeler çerçevesinde yarım kalan araştırmaları aktif bir şekilde Orta Asya ve Avrupa ülkelerine aktarıyor.” diyen yetkili, Rusya’nın ABD’nin Kenya, Singapur ve Tayland gibi Afrika ve Asya-Pasifik bölgesindeki ülkelerle biyolojik savunma işbirliğini arttırma çabaları hakkında bilgi sahibi olduğunu da sözlerine ekledi.

“Uluslararası toplumun baskısı altında kalan Washington, askeri-biyolojik faaliyetleri organize etme yaklaşımını değiştiriyor ve müşterinin işlevlerini sivil departmanlara kaydırıyor.” diyen Kirllov, Sağlık Bakanlığı, Enerji Bakanlığı, Birleşik Devletler Uluslararası Kalkınma Ajansı, USAID’in bunlar içinde yer aldığını belirtti.
Kirillov, bu sayede ABD yönetiminin uluslararası platformlarda eleştirilerden kaçınabildiğini ve Pentagon ile Savunma Tehdit Azaltma Ajansı (DTRA) üzerindeki baskıyı azaltabildiğini söyledi.