Rus Türkolog: Dış aktörler ittifaka nifak sokmaya çalışıyor

Rusya Bilimler Akademisi Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nün kıdemli araştırma görevlisi, Rusya Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı öğretim görevlisi Doç. Vladimir Avatkov, İdlib'de Türkiye ile Suriye arasında yaşanan gerilime ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Suriye’deki durumun oldukça gergin olduğunu ve halihazırda bunun tek kaynağın İdlib bölgesi olduğunu dile getiren Avatkov, bu konuyla ilgili şu yorumu yaptı:

"Bu gerilim, kesinlikle henüz terörist gruplar üzerinde tam galibiyet kazanılmadığından kaynaklanıyor ve bu süreci özellikle İdlib bölgesinde hızlandırmak lazım. Türkiye’nin sorumluluğundaki bölgeyle ilgili defalarca sorun yaşandı ve bu anlamda Suriye’de teröre karşı mücadele sürecini tamamlamak için Ankara’ya da büyük rol düşüyor."

'Mejdunarodnaya Jizn' (Uluslararası Yaşam) dergisine konuşan Avatkov, Suriye krizinin çözümü için kurulan Rusya-Türkiye-İran taktik ittifakın başta ABD olmak üzere dış aktörlerin hoşuna gitmediğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

“ABD ve diğer dış aktörler bu ittifaka nifak tohumları ekmeye ve öncelikle Rusya olmak üzere bu üçlü ittifakın çabaları sayesinde istikrara kavuşmaya başlayan bölgedeki kaosu güçlendirmeye çalışıyor. Rusya, bu kaosa karşı yeni istikrar bölgesi, yeni güvenlik bölgesi oluşturmaya çalışıyor. Dış aktörlerin, ittifak üyeleri arasında anlaşmazlık çıkmasına ilgi duyduğu ortada. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bile itidal içinde, öfkesiz hareket edilmesi gerektiğini söyledi, ki Türkiye özellikle Rusya ile ilişkilere son derece büyük ilgi duyuyor. Ancak bu çatışmacı eğilime son verilmesi, daha önce yapıldığı gibi tüm tarafların çıkarları dikkate alınarak uzlaşının bulunması lazım. Rusya’nın yaklaşımını ABD’ninkinden ayıran özellik, irademizi dayatmamamız, tüm aktörlerin çıkarlarını dikkate almamız. Tüm aktörlerin çıkarların dikkate alınması ve karşılıklı saygıya dayalı güvenlik sisteminin inşa edilmesi öncelik halini almalı ve küçük olaylar hiçbir şekilde mevcut olumlu arka plana etki etmemeli."