Rüstem Avcı Aydınlık'a konuştu-6:'Her sanatçı derleme yapamaz kuralları var'
'Rahmetli Nida Tüfekçi derdi ki: 'Oğlum, araştırma yapacağın zaman suya bir taş at, onun halkası şeklinde yayıl. Önce merkez kendi yören olsun. Sonra o yörelere açıla açıla ilerle.' Benim damlalarım da Balkanlara açıldı. Daha çok Balkanlardan derleme yaptım.'
Bu hafta TRT sanatçımız İbrahim Can ile birlikte değerli TRT sanatçımız Rüstem Avcı söyleşimize keyifle devam ediyoruz. Rüstem Avcı, değerli hocalarının ona verdiği yaşam derslerinden örnekler verdi, zorluklarla mücadelede bu öğütlerin nasıl önünü açtığını anlattı.
- Sınavı kazandınız Erzurum’a gittiniz mi?
Şimdi Erzurum'a gideceğim. Mecburum. Kanunen 10 sene çalışmam lazım. Balkan Türkleri Derneği'nin kurucu üyesiyim. O dönemde Balkan Türkleri çok revaçta. Gittim derneğe aldım bir antetli kağıt. “Başkan benim İstanbul'a gelmemi istiyor musun?” diye sordum. “İsterim tabii” dedi. “İlgili sanatçı Erzurum Radyosu’nu kazanmıştır. Milli çalışmalar yapmak üzere İstanbul Radyosu'na tayinini rica ederim” diyen bir dilekçe yazıldı. Mühür, kaşe hepsi gerçek. TRT Genel Müdürü hemen imzalamış. Bu sayede geldim İstanbul’a. Diğer arkadaşlar gelemiyor. Yani kendi torpilimi kendim yapmıştım.
- İbrahim Can: 1986 yılında Radyo’ya girdin. O zamanlar, Türkiye dışındaki radyolarda bizim türküler çalınıyordu. Bulgaristan'da olsun, Balkanlarda olsun. Balkanlarda insanların gönlü Türkiye'ye aktığı için sürekli Türk Radyosu açık. Bolca türkülerimiz dinleniyordu. Kendi ağız yapılarına göre, kendi kültürlerine göre türküleri birazcık değiştiriyorlardı. Onlara “versiyon” diyoruz biz.
Evet, biraz değiştiriyorlardı. Onları çok yakaladım.
- İ.C.: Özellikle Rüstem Avcı’nın bu yönde çok derlemeleri var.
370 DERLEME
- Kaç derleme yaptınız?
Şu anda 370 adet notası yazılan var. Daha yüzlerce notası yazılacak türkü var.
- Bunların kaçı TRT repertuarına girdi?
TRT'de olan 55 adet. Oyun havası da var bir tane. MESAM (Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği)’a veriyorum. Daha yazılacak yüzlerce türkü var. Kaynak hiç bitmiyor.
- Yaptığınız derlemeler genelde hangi yöreden?
Benim derlediklerim ağırlıklı olarak Bulgaristan’dan. Radyoya girmeden önce kaset yaptım. 1985 yılıydı. Çalanlar Mehmet Erenler, Tuncer İnan, Ali İhsan Yılmaz, Celal Özsarı, Ersin Baykal, Zeki Atagür, Sinan Çelik. Yani “A takımı”. Muhteşem bir kaset oldu. Hemen hemen hepsi de geçti denetimden.
1975 Rüstem Avcı, İstanbul Radyosu’nun önünde
'DERLEMECİ ALANINDA UZMANLAŞMALI'
- Derleme sürecinde dikkat edilmesi gereken neler var?
Her sanatçı derleme yapamaz. Kuralları vardır. Çalışılan alana vakıf olunmalı. Bu konuda tecrübesi olması lazım. Hangi yöreyi derleyecek? Diyelim ki İç Anadolu. İç Anadolu’da ne var? İç Anadolu’nun kendine has bir tavrı var. Örneğin Konya. Konya’nın özel mızrabı var. Bunları bilmeyen, Konya türküsü diye Kayseri türküsünü yazdırabilir. Tavırları yöreleri iyice bilmesi lazım. Doktorluk gibi. Nasıl göz doktoru, diş doktoru, kalp doktoru var. Derlemecinin de uzman olduğu türler, bölgeler olmalı.Türkülerde de yörelerine göre uzmanlaşması gerekir derlemecilerin. Ben çocukluğumdan bu yana Balkan konularını dinledim ailemden. Bir yandan da Balkan müziklerini araştırmaya koyuldum. Rahmetli Nida Tüfekçi derdi ki: “Oğlum, araştırma yapacağın zaman suya bir taş at, onun halkası şeklinde yayıl. Önce merkez kendi yören olsun. Sonra o yörelere açıla açıla ilerle.” Benim damlalarım da Balkanlara açıldı. Daha çok Balkanlardan derleme yaptım.
'ÖZEL TV'LER TEŞVİK ETMELİ'
- Derleme sürecinde zorlandığınız anlar oldu mu?
Mesela kaynak kişi türküyü biliyor ama söylemek istemiyor. “Benim sesim güzel değil, yok ben söyleyemem” diye nazlanır. Kaynak kişi kadınsa, “kocam imam, söyleyemem” diyen oluyor. Derlemede kaynak kişi çok önemli. Anneannem “Benim kızlık arkadaşım var. Bursa’da. Çok güzel sesi var. Bul onu” dedi. Bursa’ya gittim. Anneannemin kızlık arkadaşı Halime Yazar’ı buldum, teyple kayıt yapacağım. Kendisi 1900 doğumlu, kocası da imam. Öksürüyor, hasta. Kadın, gençliğinde çingene müzisyenler tarafından sesi güzel diye kaçırılmış. Kaçırıldıktan sonra ailesi bulup geri alıyor kızlarını ve köyün imamına veriyor. Ama kadının sesi muhteşem. Söyleyemem diyen kadın, 85 yaşında olmasına rağmen bir kaseti önlü arkalı doldurdu.
- Nereden getirmişler türküleri?
Bursa’ya 1978 yılında gelmişler. Bulgaristan’da yaşadığı dönem köyünde duyduğu, söylediği türküleri getirmiş.
- Bugün bu şekilde derleme yapılıyor mu?
Özel TV kanalları açılınca türkülerde derleme ve yörelerin önemi bitti. Hangi türkü revaçtaysa o söyleniyor sürekli. Ben hep yaşlı nine ve dedelerden türküler derledim. Dedeler fazla dolaştığı için başka yörelerden türkü getirebilir ama nineler o yörenin türküsünü elinde tutmuş oluyor. Bu şekilde çok derleme yaptım.
- İ.C.: Samsun’da da çok Balkan göçmeni var. Daha önce Trabzon’a göç etmişler. Balkanlara da göç edenler var.
Kosova Prizren’de İbrahim Can hayranları var. Trabzon Spor kolluklarıyla geziyorlar. Şiveleri de aynı, celdum, cideyrum, Biraz da burunları kemerli.
'ÜÇ GÜZELLER ALLARI GEYMİŞ' TÜRKÜSÜ NASIL DERLENDİ?
- “Üç güzeller Alları giymiş” türküsünü kaç yılında derlediniz? Sürecini anlatır mısınız?
1979 yılında Şafiye Kahraman’dan derledim. Oğlu Salim Kahraman bağlama çalıyordu. Birçok türküyü beraber çalıp söylüyorduk. Rodop Dağları türküsünü ondan derledim. Şafiye Kahraman benim anneannem Hatice Hatipoğlu’nun hem kızlık arkadaşı hem de akrabamız. Şafiye nineden türkülerin dışında Kerem ile Aslı gibi halk hikayesi de derledim. Eski halk ozanlarımız köy kahvelerinde saatlerce sazı ve sesiyle buna benzer halk hikayelerini anlatırlardı.
- Kaynak kişi Şafiye Kahraman bu türküyü hangi duyguyla aktardı? Bu türküyle ilgili bir anısı var mı?
Çok klasik bir türkü, gençlik yıllarında öğrenmiş. Bana söylerken de çok duygulu söylemişti. Ondan derlediğim türküleri notaya alıp TRT repertuarına alınmak üzere kasetle beraber postayla yolladım. Ne yazık ki orijinal kaseti acemilikle yolladım. O kaset kayboldu. Bir daha da o türküleri kaydedemedim. Hatta bir türküyü notaya almıştım o dönem. Fakat ritim olarak yanlış yazmışım. Bir türlü çözemiyordum. Geçenlerde Şafiye Kahraman nine rüyama girdi. O güzel sesiyle benim çözemediğim türküyü söyledi. Ben o türküyü tekrar doğru ritimde ve doğru müzikle notaya aldım.
- Türkünün sözleri hakkında ne söyleyebilirsiniz?
Türkünün sözleri bir sevdayı anlatıyor. Balkanlardaki kültürümüzün ne kadar zengin olduğu bu türküden anlaşılabilir. Birkaç makamla söylenen çok güzel bir türkü.
ÜÇ GÜZELLER ALLARI GEYMİŞ
Yöresi: Rumeli
Kaynak Kişi: Şafiye Kahraman
Derleyen: Rüstem Avcı
Notaya Alan: Mehmet Özbek
Makamsal Dizi: Saba + Uşşak
Konusu-Türü: Aşk Sevda
Ses Genişliği: 8 Ses
TÜRKÜNÜN SÖZLERİ
Üç Güzeller Alları Geymiş (Aman)
Biz Giyelim Kareler
Eski De Yarim Duyar İse (Aman)
Bu Yarleri Pareler
Bağlantı:
Bugün (De) Benim Efkarım Var Aman
Efkarım Var Gamım Var
Ne Söylersin Halim Yaman Aman
Dalga Da Boylu Yarim Var
(Fidan Da Boylu Yarim Var)
Üç Güzeller Oturmuşlar (Aman)
Badem Sebah Köşküne
Ben De Mail / Merak Vermiş Oldum (Aman)
Üç Güzelin Birisine
Bağlantı
Parelemek: Parçalamak
Efkar: Sıkıntı, Eziyet
Mail: Mayil : İstekli, Hevesli, Hayran, Eğilmiş, Gönlü Düşmüş
Mail Vermek: Gönlü Düşmek, Eğilimini Belirtmek, Sevmek
Önümüzdeki hafta türkümüz:
“Yüksek Tepede Harman Tozu Savrulur”