Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov: Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler son derece kıymetlidir
Lavrov, Türkiye ile Rusya ilişkilerinin Batı tarafından alınan yaptırım kararlarına bağlı olmadığını belirterek "Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler son derece kıymetlidir. İlişkilerimiz kimsenin agresif tutumuna ve kaprislerine bağlı değil' dedi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya'nın Soçi kentinde Türkiye-Rusya 8. Stratejik Ortak Planlama Toplantısı'nın ardından Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Toplantı esnasında yapıcı istişarelerde bulunduklarını ve yüksek seviyedeki siyasi diyaloğun önemini vurguladıklarını kaydeden Lavrov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki sürekli ve güvenli temasların iki ülke arasındaki ilişkilerin her alanda stratejik yönünü ve hedefleri belirlediğini dile getirdi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle iki ülke arasındaki ticaret hacminin düştüğünü hatırlatan Lavrov, ticaret hacminin yükselmesi için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini dile getirdi.
'TÜRKİYE'NİN TAVRI TAKDİRE ŞAYAN'
Askeri teknik alandaki iş birliğini karşılıklı geliştirmeye devam edeceklerini vurgulayan Lavrov, bu alanda ABD'nin Türkiye'ye baskı uygulamasına rağmen Ankara'nın Moskova ile etkileşimini sürdürme isteğine değer verdiklerini ifade etti. Lavrov, "Washington Ankara'ya ciddi baskı uyguluyor. Bunu gayrimeşru yollarla yapıyor. Buna rağmen Türkiye yılmıyor. Bu da takdire şayandır." dedi.
Dağlık Karabağ konusunu da ele aldıklarını aktaran Lavrov, Ankara'nın ihtilaflı tarafların üstlendikleri taahhütleri yerine getirmesi konusunda yardım etmek istediğini ve buna olumlu baktıklarını belirtti.
Bölgede Erdoğan ve Putin'in girişimiyle ateşkesi denetleme merkezi kurma çalışmalarının sürdüğünü ve kısa süre sonra faaliyetlerine başlayacağını söyleyen Lavrov, Karabağ’daki durumun kimse tarafından istismar edilmemesi konusunda Türk tarafı ile hemfikir olduklarını aktardı.
Suriye meselesi ile ilgili olarak Astana formatının sahadaki durum açısından en verimli format olduğunu kanıtladığını vurgulayan Lavrov, siyasi anlamda da anayasa komitesinin çalışmalarını desteklemeye devam ettiklerini anımsattı.
Lavrov, Libya'da tüm kilit siyasi oyuncuların katılımıyla Libyalılar arası diyaloğun tesis edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
'TÜRKİYE İLE RUSYA ARASINDAKİ İLİŞKİLER KİMSENİN KAPRİSLERİNE BAĞLI DEĞİL'
Bir gazetecinin ABD ve Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye ve Rusya'ya yönelik yaptırımlarının iki ülke arasındaki ilişkileri etkileyip etkilemediği sorusuna Lavrov, şu cevabı verdi:
"Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler son derece kıymetlidir. Kendimize yetiyoruz diyebiliriz. İlişkilerimiz kimsenin agresif, dostane olmayan tutumuna ve kaprislerine bağlı değil. Ülkemizin milli çıkarları var. Bu milli çıkarları savunuyoruz. Karşılıklı yarar temelinde iş birliği yapmaya hazırız ve niyetliyiz. Çıkar dengesi konusunda uzlaşma sağlamaya çalışmaktayız. Bu zaten iki ülke ve halk arasında sürdürülebilir ve istikrarlı ilişkilerin kurulabileceği en sağlam temeldir."
Hem Türkiye hem Rusya'nın bağımsız ülke olduğunu ve bağımsız siyaset yürüttüğünü vurgulayan Lavrov, "Her iki ülke milli çıkarlarını savunuyor. Bunu da koordinasyon içinde yapıyor ve çıkar dengesini sağlamakla meşgul. Batı'daki bazı güçler ekonomide, enerji alanında, savunma sanayisi alanında adil olmayan rekabetin birtakım yoluna başvuruyor. Gayrimeşru yollarla bu iş birliğimizi etkilemeye çalışıyorlar. Batı bu yaptırımlara başlamadan çok önce bizim zaten ilişkilerimiz vardı." ifadesini kullandı.
'RUSYA VE TÜRKİYE LİBYA'DAKİ BARIŞ SÜRECİNE DESTEK SAĞLIYOR'
Libya'da barışın sürmesi konusunda garantör ülke arayışlarına yönelik çağrıları da değerlendiren Lavrov, zaten ülkedeki durum ile ilgili olarak pek çok garantör olduğunu, hatta bu sayının azaltılması gerektiğini belirtti.
Libya'daki bazı ateşkes ihlalleri olduğunu kaydeden Lavrov, "Libya'da genel olarak durum istikrara kavuşmuş bulunuyor. İmzalanan mutabakatlar geçerliliğini koruyor. Bunları hep beraber desteklememiz gerekiyor. Taraflarca kurulan 5+5 askeri komitenin faaliyetlerini desteklemek yoluyla bunu yapmamız gerekiyor." dedi.
Libya'daki petrolün Libya halkının ortak zenginliği olduğunu söyleyen Lavrov, petrol ihracatından elde edilecek gelirden tüm tarafların pay alması gerektiğini savundu.
Libya'daki dış oyuncular Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde çözüme katkı yapma gerektiği kanaatine ulaştığını anlatan Lavrov, ülkede tüm tarafları masaya oturtabilecek bir çıkar dengesi sağlanırsa oradaki sürecin gerçekten kapsayıcı nitelik alacağını belirtti.
Lavrov, "Rusya ve Türkiye bu sürece her türlü desteği sağlıyor. Bu zor yolda ülkelerimiz bir defa değil birçok defa yapıcı rol oynadı." dedi.
Ayrıca Lavrov, Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilciliğinin hala boş olduğunu hatırlatarak bu boşluğun bir an önce doldurulması için BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e de çağrıda bulundu.