Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosu Andrey Buravov: Basit bir iç mesele olduğunu düşünmüyoruz
Esad Hükûmeti’nin devrilmesi sürecinde dış müdahalenin olup olmadığına yönelik Türkiye ve İran’dan farklı açıklamalar geldiği hatırlatılarak değerlendirmesi sorulan Rus diplomat, ‘Biz durumun çok basit bir iç mesele olduğunu düşünmüyoruz. Ama detaylardan bahsetmeyeceğim.’ yanıtını verdi.
Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosu Andrey Buravov, 2024 Yılı Değerlendirme Toplantısı’nda basın mensuplarıyla biraraya geldi. Ukrayna, Filistin ve Suriye cepheleri ile Türkiye-Rusya ilişkilerine yönelik değerlendirmelerde bulunan Rus diplomat, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Rusya’nın tüm yaptırımlara, siyasi, ekonomik ve askeri baskılara rağmen egemen eşitlik ve karşılıklı saygı temelinde yeni ve daha adil bir çok kutuplu dünya düzeninin oluşum sürecine aktif katılım sağladığını belirten Buravov, BRICS’in bu yıl neredeyse iki kat büyüdüğünü, diğer ülkelerin de birliğe olan ilgilerinin arttığını kaydetti. Rus Konsolos, 10’dan fazla ülkeye ‘Ortak Ülke’ statüsü teklif edildiğini, onaylar alındıktan sonra listenin kamuoyuna açıklanacağını bildirdi.
Rus Silahlı Kuvvetlerinin Ukrayna’da tüm cephe hatlarında ilerlemeye devam ettiğini belirten Buravov, “Fiilen her gün yeni yerleşim yerleri kurtarılıyor.” dedi. Ukrayna’nın Amerika ve Avrupa yapımı uzun menzilli yüksek hassasiyetli füze sistemlerini kullanmaya başlamasının çatışmayı tehlikeli bir seviyeye tırmandırdığını belirten Buravov, şöyle devam etti:
“Aslında bu, Batılı ülkelerin doğrudan silahlı çatışmaya dahil olması anlamına geliyor. Batılı uzmanlar, sağladıkları istihbarat bilgilerine dayanarak bir uçuş görevi belirliyor ve Rus topraklarındaki hedeflere saldırıları kendileri koordine ediyor. Bu saldırıların devam etmesi, kaçınılmaz olarak yanıt bulacaktır. Biz, NATO ile doğrudan askeri çatışmayı önleme ihtiyacından yola çıkıyoruz. Ancak ABD'nin ve diğer İttifak üyelerinin Ukrayna krizini tırmandırmaya yönelik pratik eylemleri aksi yönde ilerliyor. Buna nükleer caydırıcılık alanındaki devlet politikasını iyileştirerek ve ikna ediciliğini artırarak karşılık vermek durumundayız. Rusya Federasyonu Devlet Başkanı'nın 19 Kasım 2024 tarihli kararnamesi de buna yöneliktir.”
UKRAYNA’DA ÇÖZÜM ŞARTLARI
Rusya’nın Ukrayna cephesinde siyasi ve diplomatik bir çözümü hiçbir zaman reddetmediğini belirten Rus Başkonsolos, “Ancak olası bir anlaşma, Rusya Federasyonu'nun güvenlik alanındaki çıkarlarını dikkate almalı, arazideki yeni gerçeklerden yola çıkmalı ve en önemlisi çatışmanın temel nedenlerini ortadan kaldırmalıdır.” dedi. Buravov, çatışma nedenleri şöyle sıraladı:
- NATO'yu genişleterek Rusya'nın güvenliğine yönelik uzun vadeli tehditlerin yaratılması,
- Kuzey Atlantik İttifakı'nın Ukrayna'yı yutma girişimleri,
- Kiev rejiminin ülkede Rusça konuşmayı, Rus dilinde eğitimi, Rusça yayın yapan medyayı yasaklayarak yok etmeye yönelik sistematik eylemleri.
“Bunlar krizi tetikleyen gelişmeler oldu.” diyen Buravov, “Çatışmanın siyasi çözümünün gerekli bir unsuru ise Kiev rejimi tarafından kontrol edilen bölgelerin bağlantısız, tarafsız ve nükleer olmayan statüsünün sağlanması ve Nazilerden arındırma olmalıdır. Tabii ki herhangi bir anlaşma, Rusya Anayasası'nda yer alan siyasi bölgesel gerçekleri tanımalıdır.” ifadelerini kullandı.
‘FİLİSTİN DEVLETİ TANINMALI’
İsrail’in, ABD’nin tam himayesinde Gazze Şeridi’nde başlattığı saldırılar sonucunda çocuk ve kadınların da bulunduğu on binlerce sivil Filistinlinin hayatını kaybettiğini belirten Rus Büyükelçi, bu tür bir korumacılığın İsrail’in Lübnan ve Suriye derinliklerine yönelik yeni askeri maceralara girişmesinin de önünü açtığını söyledi. Buravov, Rusya’nın Filistin sorununda, “herhangi bir demografik ve bölgesel değişiklik olmaksızın, uluslararası kabul görmüş sınırlar içinde bir Filistin Devleti’nin kurulmasını sağlayan, iki devletli çözümden" yana olduğunu vurguladı.
‘SURİYE YENİ ZORLUKLARLA KARŞI KARŞIYA’
Suriye'de yaşananlarla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Rus diplomat, “Suriye'deki durumun dramatik gelişimini yakından takip ediyoruz. Hala analiz edilecek çok şey var. Şam'da iktidarın kurumsallaşmasını beklemek yerinde olacaktır.” dedi. Uluslararası toplumun ve komşu ülkelerin, Suriye halkının içinde bulunduğu zor koşulları daha da ağırlaştıracak eylemlerden uzak durması gerektiğini belirten Buravov, “Bizim için bu aşamada Suriye topraklarında bulunan tüm Rus vatandaşlarının güvenliğinin yanı sıra Rus diplomatik, askeri, şirket ve kuruluşların faaliyetleriyle ilgili olanlar dahil, tesis ve temsilciliklerinin dokunulmazlığı kuşkusuz öncelik taşımaktadır.” diye konuştu.
Suriye'de çeşitli siyasi güçlerle temaslarını sürdürdüklerini belirten Buravov, “Mevcut siyasi geçiş durumunda Suriye devlet kurumlarının korunmasını öncelikli görevlerden biri olarak görüyoruz. İlgili tüm tarafları sorumlu bir yaklaşım benimsemeye ve ülkedeki güvenlik ve istikrarın yeniden tesis edilmesine katkıda bulunmaya çağırıyoruz. Temel hukuk normlarının üstünlüğünü ve asayişi sağlamak, sivil barış ve ulusal mutabakatı sağlamak, vandalizm, şiddet ve terör eylemlerini önlemek önemlidir.” ifadelerini kullandı. Rus diplomat şöyle devam etti:
“Suriye, ülkenin kaçınılmaz olarak yeni zorluklarla karşı karşıya kalacağı bir geçiş dönemine girdi. Rusya'nın tarihsel olarak dostane ilişkilerle bağlantılı olduğu Suriye halkıyla dayanışmamızı ifade ediyoruz. Suriye'nin geleceğini Suriyelilerin kendilerinin belirlemesinin önemli olduğunu kaydetmek istiyorum.”
‘YAPTIRIMLARA KARŞI MEKANİZMALAR GELİŞTİRİLİYOR’
Türkiye ile Rusya ilişkilerine yönelik de değerlendirmelerde bulunan Buravov, Batı’nın tüm yaptırımlarına rağmen iki ülke ilişkilerinin 2024 yılında da geliştiğini söyledi. Geçen yıl 56 milyar doların üzerine çıkan ticaret hacminin bu yıl sonunda bir miktar düşmesinin beklendiğini belirten Buravov, “ABD ve AB ülkelerinin artan yaptırım baskısı karşısında, Türkiye ve Rusya arasındaki ticaret işlemlerini sağlamak için lojistik ve finansal mekanizmalar geliştirilmektedir.” dedi.
İsrail’e uyarı
Aydınlık’ın “İsrail’in Suriye’deki işgalini ve federasyon önerilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu yanıtlayan Andrey Buravov, “Rusya, Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanmasından yana prensip bir tutum sergilemektedir. Her zaman bunu savunduk ve savunmaya devam ediyoruz.” dedi. Özellikle Suriye'ye komşu olan ülkeleri sorumlu bir tutum sergilemeye davet eden Buravov, “Nedenleri ne olursa olsun, toprak bütünlüğü için tehlike yaratabilecek hareketlerden kaçınılmalıdır.” diye konuştu.
Suriye’deki Rus üsleri ne olacak?
Rus askeri güçlerinin Suriye’den çekilip çekilmeyeceğine ilişkin soruyu yanıtlayan Buravov, “Şu an Şam’daki durumu kontrol eden güçlerle bu konuda temaslar sürdürülüyor. Bu görüşmelerin seyrine göre bu tesislerin akıbeti de belirlenmiş olacaktır.” diye konuştu.
Hafter’le bir üs konusunda görüşme yapıldığı yönündeki haberlere ilişkin de Buravov, çeşitli ülkelerle çeşitli görüşmeler yapılabileceğini, ancak resmi açıklama olmadan bunları yorumlamanın doğru olmayacağını söyledi.
HTŞ terör listesinden çıkacak mı?
HTŞ’nin terör örgütleri listesinden çıkarılmasının gündeme gelip gelmediğine ilişkin Buravov, bunun için bazı prosedürler olduğunu, bundan sonraki eylemlerin ve söylemlerin de değerlendirileceğini belirtti. Birkaç gün önce Rusya Devlet Duması'na bu konuda bir karar tasarısı sunulduğunu bildiren Buravov, “O karar tasarısında, listedeki ülkelerin geçici olarak faaliyetleri yasaklanan ülkeler olarak değerlendirilmesinin askıya alınması öngörülüyor. Tabii bu parlamentoda görüşülmesi gereken bir konudur.” diye konuştu.
Dış müdahale tartışması
Esad Hükûmeti’nin devrilmesi sürecinde dış müdahalenin olup olmadığına yönelik Türkiye ve İran’dan farklı açıklamalar geldiği hatırlatılarak bu konudaki değerlendirmesi sorulan Rus diplomat, şunları söyledi: “Biz, durumun çok basit bir iç mesele olduğunu düşünmüyoruz. Detaylardan bahsetmeyeceğim. Ama durumun sadece Suriye'nin iç gelişmeleri neticesinde bu şekilde ortaya çıktığını da söylemenin herhalde yetersiz olacağını siz de kabul edeceksiniz.”
Astana formatı devam edecek mi?
Suriye’ye yönelik Astana Süreci’ndeki gayretlerin başarılı olamadığını belirten Buravov, yine de Türkiye ve İran ile temaslarının devam ettiğini bildirdi. “Net ve belirleyici bir sonuç getirmese de yine de bu formatın bir süreç olarak faydalı olduğunu düşünüyoruz.” diyen kıdemli diplomat, “Astana Süreci, konuyla ilgili olan ülkelerin tutumlarını belirli amaçlar istikametinde uyumlaştırmayı öngören bir formattı. Bu açıdan bu formatın ileride de devam etmesini olası bir şey olarak görüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu. Diğer ülkelerin de bu konudaki görüşlerinin önemli olduğunu belirten Buravov, “Eğer bu formatın faydalı olabileceği konusunda bir görüş oluşturulursa, ki ilgili temaslarda herhalde satır arasında bu konuda da görüş alışverişinde bulunuluyordur, o zaman bu format da ya da başka bir şekilde bu devam edebilir.” diye konuştu.
Gaz ödemeleri durdu mu?
Gazprombank’a yönelik yaptırımların ardından Türkiye’nin Rusya’ya ödemelerinde bir sıkıntı yaşanıp yaşanmadığına ilişkin soruya da Buravov, “Yaptırımın ardından bizim taraftan bir karar alındı. Eskiden sadece Gazprombank üzerinden ödemeler yapılabiliyordu. Yeni alınan karar uyarınca bu ödemeleri, şimdi diğer bankalar üzerinden de gerçekleştirme imkanı ortaya çıktı. Ayrıca Türkiye Enerji Bakanı ABD’den bir muafiyet istedi. Yani bu konuda müracaatları oldu Amerikan tarafına. Ama bunun nasıl, ne gibi neticeye vardığı konusunda benim bilgim yok.” yanıtını verdi.
Esad kaçırıldı mı?
Rus diplomat, bir gazetecinin “Beşar Esad’ın geçen gün bir açıklaması oldu, ülkeden kaçmadığını, Ruslar tarafından götürüldüğünü ifade etti. Ne dersiniz?” sorusuna da şu yanıtı verdi:
“Somut solarak bunu kime, nerede söylemiş? Bu bilgilerin kaynağı nedir? Başlıkları da gördüm sizin gazetelerde, ‘Ben kaçmadım da Ruslar beni kaçırdı.’ diye. Bu açıklama nerede? Yani bir televizyonda mı gösterildi? Bir gazeteye mülakat mı verdi? Düşünün yani. Şimdi Rusya'da bulunuyor. Rusya ona siyasi iltica hakkı tanıdı. Şimdi siyasi iltica hakkı verilen bir kişi, orada oturup Rusya'yla ilgili enteresan şeyleri söylüyor... Bence bunun önce yüzde 100 olarak söylendiğinin teyit edilmesi gerekiyor.”