Rusya Suriye’den çekiliyor mu?
Rusya’nın Ukrayna’daki askeri operasyonu nedeniyle Suriye’den çekilmeye başladığı ileri sürüldü.
Fakat ne Rus stratejisi ne de jeopolitik gerçeklikler, kapsamlı bir çekilmenin mümkün olmadığını gösteriyor. İddianın kaynağı, Hollanda’da yayın yapan Moscow Times isimli yayın organı. Habere göre Rusya’nın Suriye’de boşalttığı askeri üslerine İran destekli gruplar ile Hizbullah militanları yerleşiyor. Rusya’nın Suriye’den tam anlamıyla çekilmesi, ancak Sovyetler’in dağılması kadar büyük bir etkiyle gerçekleşebilir.
RUSYA SURİYE'DE KALICI
Son günlerde “sahadan gelen bilgilere” dayandırılan çeşitli haberlerde Rusya’nın Suriye’deki en büyük üslerinden biri olan Humus’un doğusundaki Mahin Askeri Üssü’nü boşalttığı, askerlerini de ülkeden çıkarmak için Hmeymim ve Kamışlı Havalimanı’nda topladığı ileri sürülüyor. Moskova bu haberleri doğrulamazken, Rus uzmanlar transfer edilen askerlerin şu an Suriye'de temel muharebe misyonları yürütmediğini ve geçici olarak geri çekilmelerinin Rusya’nın Suriye'deki kalıcı varlığını etkilemeyeceğini vurguluyor. Rusya’nın Suriye’deki en önemli varlığının Tartus, Lazkiye ve Hmeymim’de olduğunu belirten Ruslar, buraları terk etmeleri için geçerli bir sebep olmadığını düşünüyor.
HAYATİ OLAN SICAK DENİZLER
Aslında 18. yüzyıldan bu yana ‘sıcak denizler’e inmek isteyen Ruslar, bu hasretine Suriye kıyılarındaki yapılanmasıyla kavuştu. Bu ihtiyaç, Rusya'nın ‘donmayan bir liman’ arayışına dayanıyordu. 18. yüzyılda coğrafi olarak kuzeyindeki buzullarla kaplı denizler ile güneyinde boğazlara ve Karadeniz’e sahip Osmanlı Devleti arasında sıkışmış olan Rusya, sıcak denizlere çıkışı olmayan bir ülke konumundaydı. Baltık ve Vladivostok'ta bulunan Rus limanlarının kışın donması nedeniyle deniz ticareti gelişememiş, küresel bir güç olmak için gerekli deniz kuvveti oluşturulamamıştı.
RUSYA’NIN AKDENİZ'E YERLEŞMESİ
Rusların modern donanmasıyla Akdeniz'e inişinin nereden baksanız 70 yıllık bir mazisi bulunuyor. 1958 yılında ABD'nin Lübnan çıkarmasıyla birlikte bölgeye giden Sovyet Filosu, 1963-64 yıllarında 'Akdeniz Gücü' olarak şekillendirildi. Akdeniz Filosu, 1967'deki Altı Gün Savaşları'nın ardından müstakil bir güce dönüştürüldü. Böylece Akdeniz'de üs arayışına başlayan Sovyetler, 1971'de Suriye ile anlaşma imzalayarak Tartus Limanı'na yerleşti. Ardından Mısır, Etiyopya, Yemen, Libya, Tunus, Yugoslavya, Vietnam ve Çin'de dahi deniz üsleri kuruldu. Bu süreçte Akdeniz'deki düzenli faaliyetlerinin yanında sık sık ABD 6. Filosu'nun da karşısına çıkan Rus Donanması'nın, Washington'da büyük rahatsızlık yarattığı görülüyor.
5. FİLO'NUN YENİDEN İNŞASI
Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra Rus Donanması'na bağlı 5. Filo, 31 Aralık 1992'de Rus Silahlı Kuvvetlerinin küçültülmesi nedeniyle devre dışı bırakıldı. Bu süreçte Suriye/Tartus dışındaki tüm limanlar boşaltıldı. Neredeyse Akdeniz'deki tüm deniz gücüne son verildi. Uzun süre toparlanma mücadelesi veren Rusya'nın yeniden Akdeniz'e inişi, 2006 yılını buldu. 2009 yılında Tartus askeri üssü yeniden yapılandırılarak yüksek tonajlı savaş gemilerini konuşlandırabilecek kapasiteye ulaştı. Rusya Savunma Bakanlığı, Eylül 2013'te Suriye'de konuşlanan Karadeniz Filosu ve Kuzey Filosu'ndan gemilerin bir kombinasyonunu kullanarak Akdeniz'de 5. Filo'yu tekrar kurdu. Bu Filo Haziran 2017 itibarıyla 15 savaş gemisi ve yardımcı gemiden oluşuyordu. Haziran 2019'da Suriye Parlamentosu Tartus Limanı'nın 49 yıllığına Rusya'ya kiralanmasını onayladı. 2020’de Suriye'den ilave deniz alanı da isteyen Vladimir Putin, şimdilerde Tartus ve Lazkiye limanlarını balistik füze atabilen nükleer gemiler ile uçak gemilerinin konuşlanabileceği şekilde genişletiyor.
ÖNCELİK TARTUS VE LAZKİYE
Rusya'nın farklı ülkelerde üs arayışı da başladı. Libya'daki savaşla birlikte Sirte'ye yerleşen Rus güçler, Sovyetler döneminde kurduğu üsleri tekrar aktif hale getirmek için çalışmalar yapıyor. 2015 yılından itibaren 21 Afrika ülkesi ile askeri işbirliği anlaşmaları imzalayan Rusya'nın; Orta Afrika Cumhuriyeti, Mısır, Eritre, Madagaskar ve Mozambik yönetimlerinden askeri üs kurmak için güvence aldığı belirtiliyor. Port Sudan’da ise üs çalışmaları çoktan başladı bile. Yabancı ülkelerdeki askeri üslerinin büyüklüğü 700 bin kilometrekareye ulaşan Rusya'nın, şu an Güney Sudan, Lübnan, Kongo, Liberya, Fildişi Sahilleri, Haiti ve Fas'ta da barış gücü askerleri bulunuyor. Dünya denizlerindeki toplam gemi sayısı ise 100 civarında. Bütün bu operasyonların merkezinde ise Tartus ve Lazkiye bulunuyor. Bu nedenle bu üslerin güvenliğini sağlamak Rusya için öncelikli. En büyük tehdit ise İdlib’den. İdlib temizlenmeden Rusya’yı Fırat’ın doğusuna götürmek pek mümkün değil.
AKDENİZ FİLOSU'NA TAKVİYE
Rus Donanması son dönemde Akdeniz Filosu'na da ciddi bir takviye yaptı. Kalibr seyir füzesi atabilen Kilo sınıfı iki yeni denizaltı Akdeniz'e gönderildi. Dizel-elektrikle çalışan bu denizaltılar, dünyanın en sessizi oldukları için NATO tarafından 'kara delik' olarak adlandırılıyor. Akdeniz’e rotasyona gitmesi için güçlendirilen Karadeniz Filosu da 50 gemiye ulaştı. Önümüzdeki 5 yıl için bu Filo'ya 2.5 milyar dolar bütçe ayrıldığı belirtiliyor. Rusya'nın Akdeniz kıyılarında yeni üsler edinmesiyle birlikte bu sayının giderek artması bekleniyor.