Rusya SWAP'ı ticaretimizi garanti altına alır
Rusya'nın Ukrayna operasyonu sonrası gelen yaptırımların boyutu tartışma konusu. İran'a yönelik yaptırımların benzerinin gelmesi durumunda Rusya ile ticaretin nasıl yürütüleceği kritik önemde. Çünkü Rusya, Türkiye'nin ilk üç ortağından biri.
2021 itibarıyla 5.7 milyar dolarlık ihracat, 28.9 milyar dolarlık da ithalat söz konusu. Türkiye geçen yıl 4.7 milyon da Rus turist ağırladı. Turist başına ortalama harcama tutarı 809 dolar. Ruslar ne kadar harcıyor bir veri yok ancak genel ortalama anlamında bakarsak 3.8 milyar dolarlık bir tutar ortaya çıkıyor. Rusya'nın SWIFT sisteminden atılması şimdilik söz konusu değil ancak dolar, avro, sterlin gibi dövizlerle işlem yapması yasaklanırsa ticaret nasıl yürüyecek sorusu gündemde. Yaptırımların etkisi iş dünyasınca da tahmin edilemezken Rus yetkililerden bir açıklama bekleniyor. Bunun yanında operasyonun uzun sürmesi hem Rusya hem de Ukrayna halkının refahını bozacak. Bu Türkiye turizmi için kötü haber.
RUBLE İLE TİCARET 278 MİLYON DOLAR
Ekonomi Yazarı Uğur Gürses, Rusya'nın 640 milyar dolarlık döviz rezervinin 130 milyar dolarının altın cinsinden olduğunu yazdı. Rusya ödemelerinin altın ile yapıp alacaklarını da diğer ülkelerden altın karşılığı isteyebilir. Sberbank döneminde çalışmış bir bankacı ile sohbet ettiğimizde her ne kadar uzun ve zor bir süreç olsa da ülkelerle tek tek SWAP'ın da gündeme gelebileceğini ifade etti. Türkiye açısından verilere bir göz attık. 2021 yılında sadece 68.2 milyon dolarlık ithalat ruble ile yapılmış. 2020'de bu tutar 28.8 milyon dolarmış. Salgın öncesi 2019'da 50 milyon doların biraz altındaymış. İhracat tarafına baktığımızda 2021'de 210.2 milyon dolarlık ihracatı ruble ile yapmışız. 2020'de bu tutar 196 milyon dolar, 2019'da da 264.5 milyon dolarmış.
Türkiye Merkez Bankası ile Rusya Merkez Bankası arasında yerel paralarla ticaret için SWAP anlaşmasının tesis edilmesi ile bu tutarlar milyar dolar seviyesine yükseltilebilir. İki ülkenin para biriminin de oldukça dalgalı bir seyir izlemesi bu noktada işin zorluğunu gösterse de, dövize olan bağımlılık ve bunun getirdiği risklerin daha fazla olduğunu 2018'den beri kur şokları ile yaşıyoruz. Rusya ile yüksek dış açık verdiğimizden iki ülkenin mal ve hizmet ticareti mahsuplaşıldığında kalan kısmın altınla ödenmesi gibi bir durum da söz konusu olabilir.
RUSYA SAVAŞ NEDENİ SAYIYOR
Elbette Avrupa ülkeleri SWIFT'ten dışlanmanın son çare olacağını belirtiyorlar. SWIFT, tek bir kurumun kendi uluslararası ödeme sistemini geliştirmesi ve bu alanda tekel olmasını istemeyen Amerikan ve Avrupa Bankalarının ortak girişimiyle kurulan bir sistem. BBC'nin haberine göre SWIFT mesajlarının yüzde 1'den fazlasının Rusya bağlantılı ödemelere ilişkin olduğu tahmin ediliyor. Haberde ayrıca şu bilgiler dikkat çekiyor: “İki binden fazla banka ve finans kuruluşu SWIFT ağının ortak sahibi. 2012'de İran nükleer programı gerekçesiyle konulan uluslararası yaptırımların parçası olarak SWIFT'ten dışlandı. İran bunun sonucu olarak petrol ihraç gelirlerinin neredeyse yarısını ve dış ticaret gelirlerinin yüzde 30'unu kaybetti. Rusya daha önce de 2014 yılında Kırım'ı ilhak ettiğinde SWIFT'ten dışlanmakla tehdit edilmişti. Rusya hükümeti bunun savaş ilanı anlamına geleceğini söylemişti. Batılı müttefikler o sırada Rusya'yı SWIFT'ten dışlama kararı almadılar ama bu tehdit Rusya'yı MIR adıyla bilinen kendi Ulusal Ödeme Sistemi'ni geliştirmeye yöneltti. Ancak sistemi Rusya dışında kullanan çok az ülke var.”