Rusya ve Çin’in yüzyılı değiştirecek birlikteliği
2015 yılında iki ülkenin milli paralar üzerinden yaptığı ticaret toplam hacmin yüzde 5’ini oluştururken bugün bu oran yüzde 90’ı geçti. Yani Çin ve Rusya ticarette dolarsızlaşmayı sağladı. Toplam 230 milyar dolara yakın bir ticari hacimden bahsediyoruz
Pekin’in kalbi Tiananmen Meydanı’ndaki Büyük Halk Salonu’nun son onur konuğu Putin’di. Avrupa turunda, Fransa’da Macron ve von der Leyen’in “Moskova üzerindeki etkinizi kullanın ve Rus saldırganlığını durdurun.” söylemlerine Xi’nin yanıtı ise Putin’e “samimi yoldaş” ifadesi ile gelmiş oldu.
‘SINIRSIZ ORTAKLIK’ İLERLİYOR
Ukrayna’da NATO ve piyonu Zelenskiy rejimine karşı askeri müdahaleyi başlatmadan kısa bir süre önce yine Çin’e gelen Putin, Xi ile birlikte Rus-Çin ilişkilerinin “sınırsız ortaklık” seviyesinde olduğunu duyurmuşlardı. Geçen yıl sonunda Çin Komünist Partisi (ÇKP) Genel Kongresi’nde Mao sonrası bir ilke imza atarak üçüncü kez Devlet Başkanı seçilen Xi, ilk yurt dışı ziyaretini Rusya’ya yapmıştı. Yeniden Rusya Devlet Başkanı seçilen Putin de aynı şekilde ilk ülke dışı gezisi olarak Çin’i seçti.
Putin önce Büyük Halk Salonu’nda, sonra ise 10 yıldır herhangi bir devlet liderinin davet edilmediği, ÇKP’nin kalbi Zhongnanhai’daki resmi konutta ağırlandı. Görüşme sonrası Xi, Putin’e iki ülkenin “dünyanın yüzyıldır görmediği değişiklikleri gerçekleştirme şansına sahip olduklarını” söyleyerek Batı’nın “ABD öncülüğündeki küresel düzene meydan okuma girişimi” görüşünü pekiştirdi. Washington da ulusal tehdit raporlarında Çin’i kendisine en büyük rakip, Rusya’yı ise en büyük ulus-devlet tehdidi olarak gördüğünü açıkça söylüyor.
Ortak açıklamada stratejik ilişkinin derinleştirilmesi vurgulandı ve askeri bağların ilerletilmesine yönelik planlardan ve iki ülke arasındaki savunma sanayi işbirliğinin bölgesel ve küresel güvenliği nasıl geliştirdiğinden bahsedildi.
Çin Devlet Ajansı Xinhua, ziyaret öncesi Putin ile ayrıntılı bir mülakat yaptı(1). Putin’in orada “II. Dünya Savaşı sırasında Sovyet ve Çin askerleri, Japon militarizmine karşı birlikte ayağa kalktılar.” cümlesi oldukça önemli. Bu, Batı saldırganlığına karşı olası bir topyekûn savaşta Rusya ve Çin’in aynı konumda olacağına dair tarihi bir hatırlatma.
DOLARSIZLAŞMANIN ÖNCÜLERİ
2015 yılında iki ülkenin milli paralar üzerinden yaptığı ticaret toplam hacmin yüzde 5’ini oluştururken bugün bu oran yüzde 90’ı geçti. Yani Çin ve Rusya ticarette dolarsızlaşmayı sağladı. Toplam 230 milyar dolara yakın bir ticari hacimden bahsediyoruz. Bu, ülkemiz Türkiye gibi dolarizasyon sorunu yaşayan gelişen dünya ülkeleri için oldukça önemli. Elbette dolarsızlaşma sürecinin henüz başındayız, dolar hâlâ dünya ticaretinde en çok kullanılan para birimi. Fakat keskin bir düşüş var ve bu eğilim devam ediyor. 1999’da yüzde 70’den fazla ile dünya ticaretinde dolar dominasyonu varken 2021’de bu yüzde 59’a geriledi. IMF’nin Mart 2022’de açıkladığı bir raporda bunun ayrıntılarını görebiliriz(2).
İki ülkenin milli paralarla ticaret iştahı, emperyalist sömürüden nasibini alan onlarca ülke için önemli bir fırsat oluşturuyor. Rusya ve Çin’in önderlik ettiği girişim BRICS+’a üyelik için bu yıl 30’a yakın ülkenin sıraya girmesi de bunu gösteriyor(3).
MASADAKİ KRİTİK MESELE: UKRAYNA
Xi-Putin görüşmesine yeniden dönecek olursak, iki liderin ajandasındaki en önemli gündem maddelerinden biri Ukrayna idi. Çin, ABD ve AB tarafından Ukrayna meselesinde büyük baskı altında. Bunu hem ABD Bakanlarının ziyaretinde hem de Xi’nin Avrupa ziyaretinde, Ursula von der Leyen ve Macron ile görüşmelerinde gördük. Ayrıca hâlihazırda 170’den fazla Çinli kişi ve kuruluş ABD yaptırım listesinde.
Geçen ay ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Pekin ziyaretinde Çin’i Rusya’nın savaşını körüklemeyi ve Rus insansız hava araçları ve tanklarda kullanılabilecek bileşenlerin ticaretini durdurması konusunda ‘uyarmıştı’.
Çin’in Batı’nın ‘uyarıları’na yanıtı ise Putin’i Pekin’den sonraki durağı olan Harbin şehrine yaptığı ziyaret sırasında, ileri düzey savunma araştırmalarıyla ünlü, devlet destekli bir üniversiteyi gezdirerek verdi.
Elbette Çin içinde Ukrayna meselesine farklı bakışlar var. İsteyen okurlar ayrıntıları 3 Mayıs günü bu köşede yazdığımız “Çin’in dış politikada daralan manevra alanı” başlıklı yazıda bulabilir (4). Tekrardan burada ayrıntılarına girmeyeceğiz ancak Çin içindeki iki çizgi mücadelesinde ABD ile yakın ilişkileri savunan Çin büyük burjuvazisinin Putin’in ziyaretinden rahatsız olduğunu söylemek gerekiyor.
Xi’nin Putin’in yanında Ukrayna meselesi ile ilgili bu muhalefeti de dikkate alan açıklamasını bu anlamda not etmek gerekiyor. Xi, Ukrayna krizinde ‘siyasi çözümün’ doğru yön olduğunu ve “uzun süreli çatışmaya karşı olduklarını” belirterek(5) hem ülke içi hem de Batı’ya ılımlı bir mesaj verdi.
Putin ise Ukrayna krizini çözme yönündeki çabaları için Çin’e minnettar olduğunu belirterek, Rus kuvvetlerinin birçok cephede ilerlediği ve son durum hakkında Xi’ye ayrıntılı bilgi vereceğini sözlerine ekleyerek şöyle devam etti: “Müzakereleri hiçbir zaman reddetmedik. Bu çatışmaya barışçıl yollarla kapsamlı, sürdürülebilir ve adil bir çözüm arıyoruz. Ukrayna konusunda diyaloğa açığız, ancak bunun için Rusya’nınki de dahil olmak üzere çatışmaya dahil olan tüm ülkelerin çıkarları dikkate alınmalıdır.”(6)
Putin, Xinhua’ya verdiği röportajda da “Çin ve Başkan Xi’nin çabaları önemli fakat ne yazık ki ne Ukrayna ne de Batılı patronları bu girişimleri desteklemiyor. (…) Batılı elitler inatla Rusya’yı ‘cezalandırmak’, izole etmek ve zayıflatmak için çalışıyor, Kiev yetkililerine para ve silah sağlıyor.” diyerek krizin önce askeri güçle sonra diplomasiyle çözülebileceğini işaret etti. Buradaki mesaj sadece Batı’ya değil Çinli dostlarınaydı da.
ORTAK MANİFESTO
İki ülke, diplomatik ilişkilerin 75. yılına özel açıkladıkları “Yeni Dönemde Kapsamlı Stratejik İşbirliğinin Derinleştirilmesi Üzerine Ortaklık Beyanı” ise bir manifesto niteliğinde(7). Öne çıkanları şöyle özetleyelim:
- Çin-Rusya ilişkileri, değişen uluslararası durumlarda defalarca sınanmış, istikrar ve dayanıklılığı ön plana çıkarmış ve tarihin en iyi seviyesindedir.
- İki taraf da dünyadaki önemli değişikliklerin hızlanan evrimine, “Küresel Güney” ülke ve bölgelerinde yükselen güçlerin artan statüsüne ve dünyada çok kutupluluğun hızla ortaya çıkışına dikkat çekmektedir.
- Bu nesnel faktörler kalkınma potansiyelinin, kaynakların ve fırsatların yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ülkeler lehine yeniden dağılımını hızlandırmış ve uluslararası ilişkilerin demokratikleşmesine ve uluslararası adalete katkıda bulunmuştur. Ancak, hegemonya ve güç politikalarına sarılan ülkeler, uluslararası hukuka dayalı evrensel olarak kabul görmüş uluslararası düzeni “kurallara dayalı bir düzen” ile değiştirmeye ve yıkmaya çalışarak buna karşı çıkmaktadır.
- Çok kutuplu bir dünyanın inşası sürecinde bağımsız güçler olarak Çin ve Rusya, ilişkilerinin potansiyelini tam olarak keşfedecek, dünyanın eşit ve düzenli bir şekilde çok kutuplu hale gelmesini ve uluslararası ilişkilerin demokratikleşmesini teşvik edecek ve adil ve rasyonel çok kutuplu bir dünya inşa etmek için çabalarını birleştireceklerdir.
- Taraflar, İkinci Dünya Savaşı tarihine doğru bir bakışı ortaklaşa teşvik etmek amacıyla 2025 yılında Çin Halkının Japonya’ya Karşı Direniş Savaşı ve SSCB Vatanseverlik Savaşı zaferinin 80. yıldönümünü ortak kutlamayı planlamaktadır.
‘MANDARİN ÇİNCESİ ÖĞRENİYORUZ’
Putin ayrıca ailesinin Mandarin Çincesi öğrendiğini söyledi. Bu özellikle dikkate değer çünkü Putin toplum içinde ailesi ve çocukları hakkında çok nadiren konuşan bir lider.
Putin son olarak kendisiyle Xi’nin “kardeş kadar yakın” olduklarını açıkladı ve Çin ekonomisinin “hızlı bir tempoyla büyük bir hızla geliştiğini” söyleyerek Batı’da devam eden “Çin ekonomisinde durgunluk riski” söylemlerine de bir nevi cevap vermiş oldu.
Putin, Çin gezisinde yanında Rus Merkez Bankası Başkanı, Maliye Bakanı ve Ekonomi Danışmanlarını da getirdi. Bu bir anlamda Rusya’nın Çin’in ekonomik desteğine duyduğu ihtiyacı gösteriyor.
Ortak açıklamanın artından Putin ve Xi, Mao Zedong liderliğinde Büyük Çin Devrimi sonrası kurulan Çin Halk Cumhuriyeti’nin Sovyetler Birliği tarafından tanınmasının 75. yıldönümü kutlamalarına katıldı.
Kaynaklar:
(1)Xinhua News Agency. (2024, 15 Mayıs). Full text of Xinhua’s interview with Putin. https://english.news.cn/20240515/087c8ea9d6a040f1adb06eb818179ebe/c.html
(2) IMF. (2022, Mart). https://www.imf.org/en/Publications/WP/Issues/2022/03/24/The-Stealth-Erosion-of-Dollar-Dominance-Active-Diversifiers-and-the-Rise-of-Nontraditional-515150?cid=em-COM-123-44496
(3) TASS. (2024, 27 Şubat). https://tass.com/world/1751865
(4) Orçun Göktürk. (2024, 3 Mayıs). Aydınlık. Çin’in dış politikada daralan manevra alanı. https://www.aydinlik.com.tr/haber/cinin-dis-politikada-daralan-manevra-alani-469746
(5) Nikkei Asia. (2024, 16 Mayıs). Xi Jinping and Vladimir Putin agree to bolster trade amid ‘storms’. https://asia.nikkei.com/Politics/International-relations/Xi-Jinping-and-Vladimir-Putin-agree-to-bolster-trade-amid-storms
(6) Global Times. (2024, Mayıs 15). Putin says China clearly understands roots of Ukraine crisis. https://www.globaltimes.cn/page/202405/1312363.shtml
(7) China News (2024, Mayıs 16). 中华人民共和国和俄罗斯联邦在两国建交75周年之际关于深化新时代全面战略协作伙伴关系的联合声明 . https://m.chinanews.com/wap/detail/zw/gn/2024/05-16/10217948.shtml