Rusya’nın tavrı nasıl olacak? ‘Yumuşak yorum önemsiz anlamına gelmez’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsveç’in NATO’ya kabulünü Meclis’e sunma kararının Türk-Rus ilişkilerini nasıl etkileyeceği merak konusu.
Rus resmi makamlarından yapılan açıklamalarda itidal göze çarparken, uzmanlarda “Tahıl anlaşması ve Putin’in Türkiye’ye gelişi bir sınav” görüşü yaygın. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, “Türkiye bir NATO üyesi. Yükümlülükleri var ama bu konuya hiçbir zaman toz pembe bakmadık. Uyuşmazlıklarımız var ancak iki ülke için uyumlu parça daha önemli.” demişti.
Vatan Partisi Rusya Temsilcisi Dr. Mehmet Perinçek ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erel Tellal ile Türkiye’nin kararının ilişkileri nasıl etkileyeceğini konuştuk. Tellal, “Rusya da Türkiye’den vazgeçmez, Türkiye de Rusya’dan vazgeçmez.” değerlendirmesinde bulundu. Perinçek’in “Türkiye’nin tam anlamıyla karşı tarafa geçmemesi için yumuşak davranacaktır. Yumuşak yorumlaması Rusya’nın bunu önemsiz gördüğü anlamına gelmez.” cümleleri dikkat çekti.
‘MECBURİYET İKİ TARAFLI’
Mehmet Perinçek, Mehmet Şimşek’in ekonominin başına getirilmesinden bazı şeylerin belli olduğunu söyledi. “Ekonominin başına bir Batı memuru atadığınız zaman dış politikada da mecburen batı eksenine girmeniz gerekir.” dedi. ABD’nin Ukrayna meselesini Türk-Rus ilişkilerini sabote etmenin bir aracı olarak gördüğünü aktaran Perinçek, “Çünkü Türkiye ile Rusya karşı karşıya geldiği takdirde ABD bölgedeki planlarını daha rahat gerçekleştirecektir.” ifadelerini kullandı. Perinçek şunları anlattı:
“Rusya’nın Türkiye’ye mecburiyetleri olduğu kadar Türkiye’nin de Rusya’ya var. Türkiye hem ekonomi hem de güvenlik meselelerinde Rusya’ya mecbur. Yunanistan’dan Suriye’ye kadar Türkiye’ye doğrultulmuş namlular geri çevrilmiş değil. Son adımlar, ihtiyaç durumunda Türkiye’nin Ege, Akdeniz ve Suriye’de kendisini savunabilecek mekanizmalar oluşturma zeminini zayıflatıyor. CIA, Ukrayna’ya PKK/PYD’den paralı asker topluyor. Siz PKK/PYD’yi bünyesine alan Ukrayna’nın NATO’ya alınmasını önerince, ABD’nin ‘en önemli müttefikim’ dediği PKK/PYD ile dolaylı müttefik oluyorsunuz.”
‘KARŞIYA TAM GEÇMEMESİ İÇİN’
Perinçek şöyle devam etti: “Bu kararın Türk-Rus ilişkilerine yansımasının olumlu olmayacağı aşikâr. Rusya, Türkiye ile ilişkileri sonuna kadar zorlayacaktır. Türkiye’nin tam anlamıyla karşı tarafa geçmemesi için yumuşak davranacaktır. Sert tepki gösterilmesi gereken yerlerde bile yapıcı davranılıyorsa nedeni budur. Yumuşak yorumlaması Rusya’nın bunu önemsiz gördüğü anlamına gelmez. Görülmeyen başka yerlerde ayak sürmeler, taş koymalar olacaktır.”
“Sonuç olarak en hayati noktalarda arkasından vurma niteliğinde politikalar devam ederse bir süre sonra Rusya da bunu alttan almaz. ‘Mecburum’ deyip kestirip atmaz. Bu zaten açıklandı. Bazı yetkililer, ‘Türkiye tarafsız ülke konumundan dost olmayan ülkeye dönüşüyor’ dedi. ‘Dost olmayan ülke’ konumuna geldiğiniz zaman mecburiyetler kalmaz. Bütün projeler suya düşer. Kaldı ki Türkiye’nin ekonomi de dahil olmak üzere Doğu Akdeniz ve Suriye’de sonuç alabilmek için Rusya’yla ittifakını daha da geliştirmesi gerekiyor. Şu anki verili durum da yeterli değil… İktidar, Batı’nın kendisini defterden sildiğini artık kabul etmeli. Böyle giderse Potansiyel müttefiklerini kaybederek kendi iktidarlarını çok daha zor bir duruma sokacaklar. Batı’nın kendilerine karşı operasyon ve müdahalelerine çok daha açık hale gelecekler.”
‘İBRE DEĞİŞİKLİĞİ DEĞİL’
Erel Tellal ise kararın Türk-Rus ilişkilerini etkilemeyeceğini belirtti. Görüşünü “Türkiye’nin bunu bir koz olarak kullanması, meselenin abartılmasına yol açıyor.” sözüyle açıkladı. “Türkiye yalnızca doğuya ya da yalnızca batıya yönelen bir eğilime hiçbir zaman girmedi.” notunu düşen Tellal, atılan adımın ibre değişikliği olmadığını ve Türkiye’nin Rusya’ya yüz çeviremeyeceğini vurgulayarak şunları kaydetti: “Ne kısa ne de uzun vadede olumsuz etkileyeceğini düşünmüyorum. Rusya, Finlandiya’da olduğu gibi İsveç’in de girişini önemsemiyor. NATO’nun İsveç ve Finlandiya ile genişleme girişimi Arktik bölgedeki Rus etkinliğini dengeleme çabası olarak görüyorum. Kuzey kutbu olarak bilinen Arktik bölgede buzulların erimesiyle petrol ve gaz rezervleri açılıyor. Ayrıca bir ticaret yolu da açılıyor. Bu iki ülkenin soğuk savaşta olmayıp şimdi NATO üyesi olmaları bununla açıklanabilir. Türkiye’nin bunu bir koz olarak kullanması, meselenin abartılmasına yol açıyor. Türkiye’nin engellediği doğru değildi zaten engellemediği görüldü. Macaristan niçin engelliyor mesela? Bu bir ibre değişikliği değil. Rusya’ya yüz çeviremez. Gazı ihtiyacını ve turist akışını ne yapacak? Türkiye yalnızca doğuya ya da yalnızca batıya yönelen bir eğilime hiçbir zaman girmedi. İkisinde de var. Rusya da Türkiye’den vazgeçmez, Türkiye de Rusya’dan vazgeçmez.”
‘UKRAYNA NATO'YA YAKIN’
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Ukrayna'nın NATO'ya "hiç olmadığı kadar yakın" olduğunu söyledi.
Stoltenberg, NATO'nun Vilnius Zirvesi kapsamında Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile görüşmesinden sonra düzenledikleri ortak basın toplantısında konuştu. Zelenskiy'e hitaben "NATO, ihtiyaç olduğu sürece yanınızda olacaktır." diyen Stoltenberg, ayrıca NATO-Ukrayna Konseyinin kurulduğunu, bununla da iki tarafın eşit ortaklar olarak kararlar alabileceğini aktardı.
"Şartlar karşılandığında ve müttefikler anlaştığında Ukrayna'ya NATO daveti gönderilecek." diyen Stoltenberg, şunları kaydetti:
"Bugün eşitler olarak buluşuyoruz. Müttefikler olarak buluşacağımız günü sabırsızlıkla bekliyorum."
Stoltenberg, Rusya'nın Ukrayna'yı savaşta yenmesinin sadece Ukrayna için değil, Batı için risk taşıdığını söyledi.