Rusya’ya yaptırım mı Batı’yı savuşturma mı
Türkiye'nin Suriye'ye asker taşıyan Rus uçaklarına hava sahasını kapatması, Batı basınında sevinçle karşılandı. Fakat uzmanlar, Rusya'nın bu yasaktan etkilenmeyeceğini, Türkiye'nin ise 'yaptırımlara katılma' baskısını bir süre erteleyebileceğini değerlendiriyor
Türkiye, Rusya'nın Ukrayna'ya Özel Askeri Harekâtı'nı başlatmasıyla birlikte, Batı'nın “yaptırım uygula” dayatmasıyla karşı karşıya kaldı. Atlantik Cephesi Rusya'yı dünyadan tecrit etmek için 10 bine yakın yaptırım kararı alırken; Türkiye'nin Rus uçaklara hava sahasını kapatmaması, ekonomik ilişkilerini sonlandırmaması ve milli paralarla ticaret gibi alternatif yöntemler araması, iki ülkenin de nefes almasını sağladı. Fakat Türkiye'den yapılan son açıklama, Ankara'nın niyeti konusunda tartışmalar yarattı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Uruguay ziyareti öncesi, Suriye'ye asker taşıyan tüm Rus uçaklarına Türk hava sahasının kapatıldığını duyurdu. Konunun Rus tarafına da bildirildiğini belirten Çavuşoğlu, şu ayrıntıları paylaştı:
“Rusya’nın askeri uçaklarına hatta sivil Suriye’ye giden uçaklarına hava sahasını kapattık. Üçer aylık izinler veriyorduk. nisana kadar izinleri vardı. Martta rica ettik. Moskova’ya gidince Lavrov’a söyledim, o da Putin’e söyleyeceğini belirtti. 1-2 gün sonra, 'Putin’in talimatı var artık uçmayacağız.' dediler. Hem Montrö hem diğer konularda süreci diyalog yoluyla yürütüyoruz. Rusya’nın savaştan önce 4 gemisi vardı. Belki bir planlamanın parçasıydı. Bu gemileri boğazdan geçirmek için izin talebinde bulunmuşlardı. Biz de kendilerine rica ettik, 'Bu savaş.' dedik ve Montrö’yü anlattık. Sonra vazgeçtiler. Önceden planlanan ve bizim de içinde olduğumuz NATO tatbikatı vardı. Hatta biz de işin içindeydik. Müttefik gemileri geçecekti ancak kışkırtma olur diyerek iptal edilmesini söyledik. Onlar da çok haklı buldular. Bir yandan böyle çalışırken, bir yandan da diyalog yoluyla bir çok şeyi kriz yaratmadan çözüyoruz.”
BATI ÇUBUĞU KENDİNE BÜKÜYOR
Bakan Çavuşoğlu, hava sahasının kapatılmasıyla ilgili kararın gerekçesini ise açıklamadı. Kimileri bu kararın Suriye sahasında yaşanan gelişmelerle ilgili olduğunu söylerken, kimileri Ukrayna yaptırımları çerçevesinde alındığını ileri sürdü.
AfP gelişmeyi, “Türkiye'nin, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısına bugüne kadar verdiği en güçlü tepkilerden biri” şeklinde duyurdu.
Bloomberg de “Türkiye, dış politikasında önemli bir değişiklik yaptı. Rusya'nın Suriye'ye yaptığı uçuşların çoğu Türk hava sahasından geçiyordu. Ayrıca bu hareket sembolik bir ağırlık taşıyor. Türkiye'nin diğer NATO üyeleriyle dayanışmasının sinyalini veriyor ve Rusya üzerindeki baskıya katkıda bulunuyor.” diye yazdı.
İKİ GELİŞME ORTAYA ATILDI
Türkiye'nin kararında etkili olabileceği iddia edilen iki gelişme ortaya atıldı. Bunlardan ilki Ukrayna sahasıyla ilgiliydi. Özellikle Arap basını Rusya'nın Libya'daki Wagner tugaylarını uçaklarla Ukrayna'ya kaydırdığını, bu nakil sırasında da Suriye ve Türkiye hava sahasını kullandığını yazdı.
Diğer iddia ise Suriye'de son günlerde yaşanan gerilimle ilgiliydi. Rusya ve Suriye'nin İdlib'in güneyindeki Cebel Zaviye'ye yönelik harekatını yeniden başlatması, kararın gerekçesi olarak sunuldu. Mare'de Rus jetlerin havadan havaya füzelerle Bayraktar TB2 düşürdüğü, “Güvenli Bölge”yi de çok sayıda füzeyle vurduğu ileri sürüldü.
SAHADA RUSYA'YA ETKİSİ YOK
Bloomberg'e konuşan ve ismini açıklamayan bir Türk yetkili, “Bu kısıtlama Rusya’nın Suriye’ye asker ve silah ulaştırılmasını durdurmayacaktır. Moskova, İran hava sahasını kullanarak Suriye’ye yine asker ve silah gönderebilir.” yorumunu yaptı.
İddiaları Aydınlık'a değerlendiren bir kaynak da, şu bilgileri paylaştı:
“Hava sahasını kapatma kararı, Ukrayna'daki gelişmelerle bağlantılı. Türkiye kısmen yaptırımlara katılmış oluyor. Fakat bunun sahaya pek bir etkisi yok. Çünkü Rus uçakları hala Hazar Denizi ve İran hava sahası üzerinden Suriye'ye gidip gelebiliyor. Zaten Ukrayna Harekâtı öncesi Suriye ve Libya'dan gitmesi gerekenler Rusya'ya gitti. Kalan birliklerin de kalmaya devam etmesi gerekli. Dolayısıyla Türkiye'nin üzerindeki 'yaptırım uygula' baskısını azaltmak için Rusya ile de konuşarak böyle bir karar almış olabileceği düşünülebilir.”
TÜRKİYE BATI'YI SAVUŞTURUYOR
Askeri bir uzman ise hava sahasını kapatma kararının lojistik boyutuna ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı:
“Uçakla savaşçı sevkiyatı konusunda bayrak taşımak zordur. Yani bu tip durumlarda bayrağı olmayan, fason denilebilecek havayolu şirketleri kullanılır. Rusya bunu kolaylıkla temin edebilir. Türkiye de durumun farkında ve Batı'yı savuşturmak için bir adım atıyor. Muhtemelen 3 ay sonra hava sahası açıklacaktır.
“Hafif mühimmat ve insan dışındaki ağır teçhizat ve lojistik ihtiyaçlar ise gemilerle gönderilir. Fakat açık sularda sivil gemilerle böyle bir faaliyet yürütmek tehlikelidir. Rusya'nın Suriye'de çok sayıda üssü, birliği ve askeri teçhizatı, ekipmanı var. Buradaki platformların bakım ve onarım faaliyetleri için yapılması gereken ağır sevkiyat, askeri gemilerle gitmeli. Türkiye'nin boğazları kapatması nedeniyle bir süredir Karadeniz Filosu'ndan Suriye'ye askeri gemi inemiyor. Dolayısıyla bu sevkiyatın da Afrika'dan yapıldığı değerlendirilebilir.”
LİDERLER TÜRKİYE KONUSUNDA HEMFİKİR
Uruguay ziyareti öncesi Rusya ve Ukrayna arasındaki müzakerelere de değinen Bakan Çavuşoğlu, görüşmelerin devam ettiğine dikkati çekti. Çavuşoğlu şunları söyledi: “Geldiğimiz noktada ortada müzakere ettikleri kapsamlı bir metin var. Onun dışında yine liderler arasında bir arka kapı diplomasisi işliyor. O süreçte de bir ortak deklarasyon taslağı olduğunu görüyoruz.” Çavuşoğlu görüşmelerde ilerleme kaydedilmesi durumunda Rusya Devlet Başkanı Putin ve Ukrayna Lideri Zelenskiy'nin Türkiye'de bir araya gelme konusunda hem fikir olduklarını söyledi.