Sabır küpü dama ve satranç ustası

Durmuş Uyanık Abi’yi Türkiye İşçi Köylü Partisi davasında 1980’li yıllarda Mamak Cezaevi B ve D blokta, Ankara Merkez Komutanlığı Askeri Dil Okulunda birlikte tutuklu yatarken daha iyi tanıma şansım oldu.

Durmuş Abi, çok dinleyen az konuşan, sorunlara neşter vuran ve tedavi eden, çalışkan, disiplinli, her zaman halkın davası sorumluluğunu omuzlarında hisseden, partiye ve halka güvenen ağabeyimizdi. Cezaevinde yatan herkes bilir; cezaevi koşullarında dama ve satranç oyunları önemli bir yer tutar. 1980 12 Eylül döneminde Türkiye’yi yöneten her kesimden önder kadroyla bir arada kaldık. Ankara Merkez Komutanlığı Dil Okulu “Liderler Hapishanesi” diye anılırdı. Dama ve satranç konusunda iddialı olanlar karşı karşıya gelir, bu maçlar çok eğlenceli ve güzel olurdu. Bunların arasında CHP Ordu Milletvekili Ertuğrul Günay ve Temel Ateş, Durmuş Abi’ye çok rakip oldular. Her seferinde “Ne yapsak sizin köylü Durmuş’u yenemiyoruz.” esprileri yapılırdı. Onun sabrı hepimize mücadelede yol gösterici olmuştur. O, “Sabırlı insan her zaman az hata yapar.” derdi.

PARTİ VE HALKA GÜVENEN BİLGE

O, yalnız partili arkadaşları arasında değil, bilge kişiliği ile herkeste büyük saygınlık yaratmıştır.Bir devrimci parti yöneticisinde bulunması gereken bütün değerler Durmuş Abi’de vardı. O, paylaşmaktan ve vermekten büyük mutluluk duyardı. Onun fedakarlığı ve arkadaşlarına karşı duyarlılığını gösteren bir örnek:

Arkadaşlar arasında sigara bırakma kampanyası başlattık. Bırakanlar sigara parasına süt içeceklerdi. Kampanya başarılı oldu, herkes sigarayı bıraktı. Birkaç gün sonra Durmuş Abi bir öneri ile geldi. “İçeride yatan arkadaşlarımızın ailelerine bizlerin de katkısı olsun. Süt içmeyelim, süt paralarını biriktirelim, aylık olarak ailelere gönderelim”. Organize edildi, bu paralar ailelere gönderildi. 31 Ekim 1981'de Ankara Merkez Komutanlığı Tutukevinde eşim Kutlay Beke ile nikahımız kıyıldı. Bu mutlu günümüzde aralarında Durmuş Uyanık Abimizin de olduğu partili arkadaşlarla bir tören yapıldı, hatıra fotoğrafları çekildi. Acılarımızı da, mutluluklarımızı da en iyi anlayan ve paylaşan aile büyüğümüzdü O.

O’nun partiye ve halka güvenen bilge kişiliğini, sevgisini, O’nun hep gülen gözlerini hatırlayacak ve yaşatacağız.