'Sadece sürücü hataları değil firmaların rolleri de tartışılmalı'
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Uçan, trafik kazalarında iş sağlığı ve güvenliğinin önemine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Uçan, trafik kazalarında genellikle araç sürücülerinin kusurlu olup olmadıklarının konuşulduğunu belirterek, araçların bağlı olduğu firmaların kazaların meydana gelmesindeki rollerinin de tartışılması gerektiğini ifade etti.
Bugüne kadar olaylara sadece sürücü (çalışan) açısından yaklaşıldığı için sonuç alınamadığını aktaran Uçan, "Trafik kazaları, yol, hava koşulları, sürücü ve araç unsurlarının bir bileşkesi. Trafik kazasına sebep olan kök sebebin bulunması için tüm bu unsurları değerlendirebilecek yetkinlikte ve uzmanlıkta bir ekip tarafından kaza araştırması ve kök sebep analizi yapılması şarttır." ifadelerini kullandı.
'İŞVEREN FONKSİYONEL SÜREÇLER OLUŞTURMALI'
Uçan, özellikle ticari araç kullanan ve bir firmaya bağlı çalışan sürücülerin yasal tabiri ile şoförlerin, trafik kazalarının faili değil mağduru olarak ele alınması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Yol şartları, hava koşulları, sürücü, sürücülerin hizmet verdiği firmanın yol trafik güvenliği yönetim sistemi, ülkenin trafik mevzuatı ve bu mevzuatı uygulama sistemi ana kapsamlarının her biri detaylı olarak incelenmelidir. Araçların şehirler arası yollarda uyulması gereken hız sınırına uymaları, tırlarda takometre ve GPS cihazı bulundurulması önem taşıyor. İşverenlerin trafik kazalarına sebep olabilecek tüm konularda fonksiyonel süreçler oluşturması gerekiyor. Örneğin sürücü ile ilgili konularda sürücü yetkinlik değerlendirme ve işe alım süreçlerinde trafik kuralları bilgisi, araç kullanma yeterliliği, sağlık durumu, geçmiş trafik cezaları gibi bilgilere sahip olunması gereklidir. Sürücü oryantasyon programının varlığı ve yeterliliği, ödül-ceza uygulamaları, iş güvenliği eğitimlerinin varlığı ve yeterliliği, periyodik olarak alması gereken güvenli sürüş eğitimlerinin alınması, yasal sürüş, çalışma, dinlenme sürelerine uyumun takibi, sürüşü olumsuz etkileyecek sağlık bozulmalarının takibi, kullandığı kara yolu taşıtı ile ilgili tüm bilgilendirmelerin yapılması, sürekli iyileşme için periyodik geribildirim yapılması gibi kritik konular titizlikle değerlendirilmelidir."
DİNLENDİRİLMEDEN ÇALIŞMAYA ZORLAMANIN PAYI BÜYÜK
Uçan, trafik kazalarında en büyük nedenlerden birinin sürücünün yorgun ve uykusuz araç kullanması olduğunu aktararak, şu ifadeleri kullandı:
"Sık sık gerçekleşen yolcu otobüsü kazalarında, şoförlerin dinlendirilmeden çalışmaya zorlanmasının önemli bir payı olduğu biliniyor. Günümüze kadar babadan oğula geçen şoförlük mesleği, ailelerin çocukların bu işi yaptırmak istememeleri sebebiyle tüm sektörlerde şoför bulma zorluklarına sebep oldu. Şoför arzındaki bu daralma, firmaların işe aldıkları şoförlere, tatmin edici ekonomik şartlar sağlayamamaları sebebiyle firmaların direkt ve dolaylı maliyetleri arttığı gibi yetersiz sayıda şoför ile sürdürmeye çalıştıkları operasyonel faaliyetler, yasal sürüş sürelerine uyumsuzluk, gece sürüşlerinin artması gibi sebeplerle trafik kazaları artmaktadır. Ayrıca kronik yorgunluk, kronik uykusuzluk, aile ile yeterli ve kaliteli vakit geçirememek gibi sebepler ile çalışan memnuniyetsizliği, trafik kazası ve cezası sayılarının artması gibi olumsuz sonuçlara sebep olmaktadır."
Uçan, Türkiye'de ağır vasıta ile yük ve yolcu taşımacılığı yapan sürücülerin trafik kazalarına karışmalarındaki en önemli faktörlerden birinin sürüş yorgunluğu ve uykusuzluk olduğunu belirtti.