Sağlığa bütüncül yaklaşım: Tek sağlık
“Tek Sağlık” yaklaşımı, insanların ve diğer hayvanların aynı gezegeni hatta aynı evi ve aynı çevresel zorlukları, enfeksiyonları, sağlığın tüm yönlerini paylaştığı varsayımını desteklediği için bugünkü vakaların anlamlandırılması ve iyileştirilmesi bakımından çok daha büyük önem taşımaktadır.
“Kovid-19 salgını dünyaya, insan sağlığının artık karar vericilerin tek birincil hedefi olamayacağını, ancak insanların, diğer hayvanların, bitkilerin ve çevrenin sağlığının önemini kabul ederek, bunların mikroplarla birbirine bağlı, birbirine bağlantılı olduğunu, sağlığı bir sistem olarak ele almamız gerektiğini açıkça gösterdi.”
-Ilaira Capua, DVM PhD
Birkaç yıl gibi kısa bir zaman önce, Kovid-19 virüsü tüm dünyayı etkisi altına aldı. 2002–2003'te SARS'ta ve 2012’de MERS’te olduğu gibi bu virüs de hayvanlardan insanlara yayılarak kendini gösterdi. Hükûmetlerin acil müdahalelerine rağmen bu virüs, 6 milyondan fazla insanın ölümüne, çoğu ülkede ekonomik krizlere ve bunun sonucu olarak yetersiz beslenmeye, üst solunum yollarında kalıcı hasarlara, küresel anlamda bir işsizliğe sebep oldu. Bu büyük kayıplar bize şunu gösterdi; yeterli ve bütüncül bir halk sağlığı programlarına sahip değiliz. Bu bağlamda, Bilim ve Ütopya’nın 2023 Haziran sayısında, bu konuya dikkat çekmek için “Tek Sağlık”, yani insan sağlığının insan, hayvan ve çevre ile karşılıklı ilişkiler çerçevesinde, disiplinler arası bir çalışma ile mümkün kılınabileceğini savunan bir konuyu seçtik.
“Tek Sağlık” yaklaşımı, insanların ve diğer hayvanların aynı gezegeni hatta aynı evi ve aynı çevresel zorlukları, enfeksiyonları, sağlığın tüm yönlerini paylaştığı varsayımını desteklediği için bugünkü vakaların anlamlandırılması ve iyileştirilmesi bakımından çok daha büyük önem taşımaktadır.
Değerli okuyucular, geçmişten günümüze sürekli artan nüfus ve buna bağlı ihtiyaçlar, bilimsel gelişmeleri hızlandırmış ve bu süreç sosyal, kültürel ve ekonomik değişiklikleri de beraberinde getiren sanayi devrimleriyle sonuçlanmıştır. Sanayi devriminin ilk aşamasında yer alan hastalıklardan korunmaya yönelik aşı ve antibiyotik çalışmalarının yerini artık son aşamayı yaşadığımız bu dönemde, nanoteknoloji ve yapay zekâ almıştır. Dolayısıyla küresel sorunların çözümünde koruyucu tedbirlerin yerini önleyici tedbirlerin alması artık bir zorunluluk haline gelmektedir.
KARMAŞIK SAĞLIK SORUNLARININ ÇÖZÜMÜ
Kavram olarak sağlığın dış sınırlarının yaklaşımı içine yerleşmemiş olsa da sağlık da günümüzde sadece klinikten daha fazlası olarak kabul edilmektedir. “Tek Sağlık” yaklaşımı içinde kırsal kalkınma, nüfus dinamikleri, antropoloji (yerli insanlara odaklanma bakımından), kentleşme, endüstrileşme vb. ile ilgili araştırmaları içeren sosyal bilimler de kendisine yer edinmektedir. Bununla birlikte, ekoloji, tarım sistemleri, gıda güvenliği gibi hâlihazırda daha köklü unsurlarla birlikte sosyal bilimleri de dâhil etmek, “Tek Sağlık” perspektifini daha iyi tanımlamamıza ve anlamamıza yardımcı olacaktır.
“Tek Sağlık” düşüncesi aynı zamanda, yerel, ulusal ve küresel düzeyde veteriner hekimlik ve diğer disiplinler arası çalışmaların zorunluluğuna dikkat çekmektedir. “Tek Sağlığın” tanımlanan bireysel seviye, popülasyon seviyesi ve ekosistem seviyesi olduğu göz önüne alındığında disiplinler arası çalışmaların yanı sıra hükümetler arası kuruluşlar tarafından da desteklenmesi, bu konuda ortak çalışmaların yapılması ve çalışmaların maddi yönden de desteklemesi gerektiği geçtiğimiz dönemlerde yaşadığımız salgın günlerinden de anlaşılmış bulunmaktadır.
Bugünün ve geleceğin mihenk taşı olarak gördüğümüz sağlık konusunda, “karmaşık sağlık sorunlarının” çözümü noktasında, bu sayıda bize “Tek Sağlık Düşüncesi: 21. Yüzyılın Yeni Sağlık Paradigması” yazısı ile Dr. Öğr. Üyesi Rüştü Taştan, “Tek Sağlık ve Biyogüvenlik” yazısı ile Dr. Öğr. Üyesi Salar Zarrabi Ahrabi, Prof. Dr. Ayşen Gargılı Keleş, “Antibiyotik Direncine Tek Sağlık Çözümü” yazısı ile Doç. Dr. Şeyda Cengiz, “Tek Sağlıkta Araştırma ve Eğitim için Bazı Pratik Çıkarımlar: Tek Sağlık Nedir” yazısı ile Dr. Öğr. Üyesi Burcu Küçük Biçer, “Tek Sağlığın Geçmişten Günümüze Yolculuğu” yazısı ile Veteriner Hekim Adnan Serpen, “Endüstriyel Tarım, Hayvancılık ve Tek Sağlık” yazısı ile Prof. Dr. Dilek Arsoy ve son olarak “İnsanlarda Kedi ve Köpeklerden Kaynaklanan Yaralanmalar ve Tek Sağlık Yaklaşımı” yazısı ile Dr. Veteriner Hekim Gürbüz Ertürk desteklerini sunmuşlardır.
Bu çalışmanın, “Tek Sağlık” konusunda gerek yetkili organlar gerekse tüm akademisyenler, öğrenciler ve okuyucular açısından boşluğu doldurarak, insan sağlığı konusunda bir farkındalık yaratacağına inanıyoruz.