Yandex
15 Nisan 2025 Salı
İstanbul
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Sağlık Bakanlığı ‘yeme alışkanlığını değiştir’ dedi! Ücretsiz Ulusal Okul Yemeği şişmanlık riskini azaltıyor!

‘Ücretsiz Ulusal Okul Yemeği’ uygulamaları üzerine bir araştırması yayımlanan Prof. Dr. Ayla Gülden Pekcan, uygulamanın sadece obeziteye karşı değil, pek çok görünmeyen katkısının bulunduğunu söyledi

Sağlık Bakanlığı ‘yeme alışkanlığını değiştir’ dedi! Ücretsiz Ulusal Okul Yemeği şişmanlık riskini azaltıyor!

Sağlık Bakanlığı 4 Mart dünya obezite dünü dolayısıyla yaptığı açıklamada, alışkanlıkların değiştirilmemesi durumunda 2035’te her dört kişiden birinin obez olacağına dikkat çekti, vatandaşlara alışkanlıklarını değiştirmesi çağrısında bulundu. Ancak bireylerin kişisel çabayla aşamayacağı koşullar var. İyi beslenme alışkanlığını toplumun geneline yaymak, yeni bir beslenme kültürü oluşturmak, sağlıklı beslenme koşulları oluşturmak için üretimden sanayiye sağlıklı besin sağlamak için devletin konuyu ciddiyetle ele alması gerekiyor.

Dünyada devletlerin yaygın olarak uyguladığı yöntemlerden biri, okullarda en az bir öğün bütün öğrencilere ücretsiz, sağlıklı yemek verilmesi.

Prof. Dr. Ayla Gülden Pekcan’ın ‘Ücretsiz Ulusal Okul Yemeği’ uygulamaları araştırma sonuçlarına ilişkin anlattıklarından kısa bir özetle başlayalım: Çocuklar arasında ekonomik ve sosyal eşitsizlikleri gideriyor, çocuklara sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırıyor, sağlığı iyileştirme ve geliştirme amacına hizmet ediyor. Gözle görülmeyen olumluluklar; okula devamsızlıkların önlenmesi, okul başarısının artması, hastalıkların önlenmesi ve hastalık ile hastane masraflarının vb. önlenmesi. Okula kayıt (okullaşma), okula devam, okulda başarı ve bilişsel gelişimi artırdığı ve özellikle kızlarda okul bırakma oranını azalttığı saptanmıştır. Ailelerinin beslenme tercihlerini etkileyebilir...

HALK BİLİNÇLENDİRİLMELİ

Lokman Hekim Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Ayla Gülden Pekcan’a ilk sorumuz, obezite artışını önlemek için öncelikle ne yapmak gerektiğiydi. Pekcan, “Halkın beslenmede bilinçlendirilmesi ve eğitimi, obezitenin ve birçok hastalığın önlenmesinde büyük önem taşıyor. Bunun yanı sıra ülkede oluşturulan besin ve beslenme programlarının ve politikalarının büyük önemi ve yararı bulunuyor. Ülkemizde halkın sağlıklı sürdürülebilir beslenmede bilinçlendirilmesi ve eğitimi konusunda birçok program yürütülüyor.” dedi.

OLUMLU DAVRANIŞLAR AİLEDE VE OKULDA EDİNİLİR

Prof. Dr. Ayla Gülden Pekcan’ın ‘Okul Yemek Programları: Ülke Uygulamaları’ başlıklı çalışması, obezite sorununun çözümü yolunda yol gösterir nitelikte; hem sağlıklı beslenme bilinci kazandırılması hem sağlıklı beslenme uygulaması yönünden. Biz de sorularımızı bu eksende yoğunlaştırdık. Sözü Pekcan’a bırakalım:

•⁠ ⁠Okullar neden önemli? Okullarda neler yapılabilir? ‘Ücretsiz Ulusal Okul Yemeği Politikaları ve Programları’ndan söz ediyorsunuz. Nasıl yapılabilir?

Okul sağlıklı beslenmenin yanı sıra tüm olumlu davranışların aileden sonra kazanıldığı yerlerdir. Sürekli olarak kantinlerde, okul çevresinde uygun besinler, okulda fiziksel aktivite olanaklarının sunulması önemli. Çocuklar verilen eğitimleri kolay alıyor, davranış değişikliği yaratılabiliyor. Yeni ve doğru alışkanlıkların kazanılması kalıcı oluyor.

TARIMSAL ÜRETİMİN DESTEKLENMESİ DE SAĞLANABİLİYOR

*Çalışmanızda “Okul yemek programları, eğitim, sağlık ve beslenme ile tarım olmak üzere ekonomik kalkınmanın üç temel direğine bir programda yanıt vermektedir.” ifadesini kullanmışsınız. Bu ifadeyi biraz açar mısınız? Obeziteyi azaltmanın yolu kapsamlı bir kalkınma planından mı geçiyor?

Günümüzde sağlıklı beslenmenin aynı zamanda sürdürülebilir bir beslenme örüntüsüne sahip olması gerekiyor. Beslenme sadece tüketim aşamasında değil, ‘tarladan sofraya’ yaklaşımı ile ele alınmalı. Okul yemek programlarının yürütülmesi ile yerel tarımsal üretimin de desteklenmesi sağlanabiliyor. Sağlıklı besinlere talebin artması ile sağlıklı besinin arzı da sağlanabiliyor. Ayrıca yerel, özellikle de bitkisel kaynaklı besinlerin üretimi çevresel sağlığın, gezegen sağlığının korunmasını da destekliyor. Sizin de belirttiğiniz gibi kalkınma planlarının her aşamasında sağlıklı beslenme vurgusu da yapılmalı.

EKONOMİK VE SOSYAL EŞİTSİZLİKLERİ GİDERİYOR

*‘Ücretsiz Ulusal Okul Yemeği’ uygulamalarının obezite sorununun çözümü dışında olumlu sonuçlarından da söz ediyorsunuz. Bu konuyu açar mısınız?

Ücretsiz okul uygulamalarının, çocuklar arasında ekonomik ve sosyal eşitsizlikleri giderirken, sunulan sağlıklı beslenme örüntüsü ile çocuklara sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırma ve sağlığı iyileştirme ve geliştirme amacına da hizmet ettiği rapor ediliyor.

GÖZLE GÖRÜLMEYEN OLUMLULUKLAR DA VAR

*Evrensel okul yemeği politikalarını ülkemizde uygulamak gündeme geldiğinde maliyet sorununa dikkat çekiliyor. Hatta yakın zamanda alınan bir kararın uygulama alanı bu nedenle daraltıldı. Obezitenin maliyetiyle okul yemeğinin maliyeti karşılaştırılabilir mi?

Okul yemeği gibi programların çocukların beslenmesi, okul başarısı ve sağlığı üzerinde dünyada olumlu etkilerinin olduğunu gösteren birçok uygulama ve çalışma bulunuyor. Bu tür uygulamalarda yemeğin maliyetinden çok yararının düşünülmesi ve maliyet-etkinlik yaklaşımı ile değerlendirilmesi gerekiyor. Bir öğün okul yemeği sunmanın, hastalıkların önlenmesi ve hastalık ile hastane masraflarının önlenmesinin ötesinde, çoklu yararlarının olduğunu söyleyebiliriz. En önemlisi de sağlıklı beslenme davranışı kazanmaya olan katkısıdır.

KIZLARDA OKUL BIRAKMA ORANINI AZALTTI!

Okul yemeği uygulamasının okula kayıt (okullaşma), okula devam, okulda başarı ve bilişsel gelişimi artırdığı ve özellikle kızlarda okul bırakma oranını azalttığı saptanmıştır. Okul yemek programları, tüm çocukların, bireysel özelliklerinden bağımsız olarak, tüm çocuklara eşit kalitede beslenme ve eğitime erişimi sağlayarak sosyoekonomik eşitsizlikleri azaltıyor. Önemli olan, gezegene dost okul yemeklerinin tutarlı ve eyleme dönük besin ve beslenme eğitimi ile birleştirilmesi, gelecek nesillerin daha sağlıklı ve sürdürülebilir beslenme alışkanlıkları geliştirmelerini sağlaması, yaşam boyu beslenme tercihlerinin ve sosyal tutumlarının şekillendiği kritik bir yaşta güçlendirilmesidir. Çocuklar bu mesajları evlerine götürerek, ayrıca ailelerinin beslenme tercihlerini etkileyebilir ve topluluğu da içeren bütünsel bir okul yaklaşımı ile birleştirildiğinde, daha geniş bir besin ve beslenme kültürü ve değerler de olumlu olarak etkilenebilir öngörüsü yapılıyor.

ÇOCUĞUN BÜYÜME VE GELİŞMESİ ETKİLENİR

*Beslenmenin çocukların büyüme ve gelişiminde rolü nedir?

Okul çağı çocuklar hızlı bir büyüme ve gelişme sürecindedir. Hızlı büyüme ve gelişimin sağlanabilmesi için çocukların enerji ve besin ögesi gereksinimlerinin yeterli ve dengeli bir şekilde sağlanması gerekir. Yetersiz ve dengesiz beslenen çocuğun büyüme ve gelişmesi etkilenir, hastalıklara karşı dirençsiz olur, sık hastalanır, hastalığı ağır seyreder ve okula devamsızlık nedeniyle okul başarısı düşer, algılama, dikkat ve bilişsel yetenekleri, beyin gelişimi etkilenir.

DÜŞÜK GELİRLİ ÜLKELERDE OBEZİTE DAHA FAZLA

*Obezitenin gelir düzeyiyle bağlantısı bilimsel olarak ortaya konulmuş mu?

Gelir düzeyi düşük olan ülkelerde sıklıkla obezite sorununun daha fazla görüldüğü biliniyor. Temel neden, sıklıkla enerjisi yoğun besinlerin tüketilmesi ve bu besinlerin de daha sağlıksız olması, yağ, şeker ve tuz içeriklerinin daha fazla olması, daha doyurucu ve uygun fiyatlı olması.
Bilimsel çalışmalar okulda sağlıklı yemekler servis edildiğinde şişmanlık riskinin azaldığını gösteriyor. Okul yemeklerinin evden getirilen yemeklerden daha sağlıklı olduğu görüşü önem taşıyor. Ayrıca okul öğle yemeklerinin daha doyurucu olması sonucu okul dışında daha az besin tüketildiği ve belki de sağlıksız besin tüketimini ve atıştırmalık tüketimini azalttığı ileri sürülüyor. Norveç’te yürütülen bir çalışmada 9. sınıf öğrencilerinin 4 ay izlenmesi sonrasında beden kütle indeksi (vücut ağırlığı -m/ Boy uzunluğu m2) ile öğle yemeği programı arası ilişki saptanmıştır. Hollanda’da yürütülen bir çalışmada ise 4-12 yaşlarındaki çocuklara sağlanan ücretsiz öğle yemeğinin ek olarak da fiziksel aktivite ile desteklenmesi sonucunda 2 yıllık izlem sonrasında olumlu vücut ağırlığı gelişimi belirlenmiştir.

GIDA SANAYİSİNDE YENİDEN İÇERİK DÜZENLEMESİ YAPILMALI

*Gıda üretimi alanında neler önerirsiniz?

Gıda üretiminde sağlıklı besinlerin üretimi arttırılmalı ve bireylerin erişimi sağlanmalıdır. Nedir bu besinler dersek? Taze sebze ve meyveler, kurubaklagiller, tam tahıllar vb. besinlerdir. Ayrıca gıda sanayi besinlerde yağ, tuz, şeker ve enerji içeriği yüksek besinlerde yeni düzenlemelere gitmeli ve ürünlerde yeniden besin ögesi içerik düzenlemesi yapılmalıdır.

*Çok teşekkür ederiz.

OBEZİTE ERKEN ÖLÜMLERLE İLİŞKİLİ

Bilindiği gibi obezite vücutta yağ birikiminin artması diye tanımlanıyor. Basit bir anlatımla besinlerle vücuda sağlanan enerjinin harcanandan fazla olması obezitenin temel nedenidir.

Evet, dünyada ve ülkemizde obezite yaygın görülen bir beslenme ve halk sağlığı sorunudur. Fazla kilo ve obezite, küresel ölümlerin beşinci sırada önde gelen nedeni olup, dünyada artan bir sağlık sorunudur. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 2022 yılında, dünyada her 8 kişiden birinin obezite sorunu ile yaşadığını, 1990 yılından günümüze dünya genelinde yetişkin çağı obezite sorununun iki katından fazla arttığını, 18 yaş ve üzeri 2.5 milyar (yüzde 43) yetişkin bireyin fazla kilolu ve bunların 890 milyonunun (yüzde 16) obezite sorunu ile yaşadığını rapor etmiştir.

Ülkemizde Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması (TBSA) 2017 verilerine göre obezite görülme sıklığı tüm yetişkin bireylerde yüzde 34.1 (erkek: yüzde 26.3; kadın: yüzde 42.6), fazla kilolu olanların oranı ise yüzde 36.6 (erkek: yüzde 43.4; kadın: yüzde 29.2) olarak belirlenmiştir. Türkiye Çocukluk Çağı (7-8 yaş) Şişmanlık Araştırması (COSI-TUR) 2022 çalışmasına göre 7-8 yaş grubunda fazla kilo ve şişmanlık görülme sıklığı sırasıyla yüzde 12.5 ve yüzde 9.9 olarak saptanmıştır. 0-5 yaş grubu çocuklarda obezite görülme sıklığı ise yüzde 8’dir.

Obezite kalp-damar hastalıkları, yetişkin tip şeker hastalığı (diyabet), bazı kanser türlerinin temel nedenidir ve erken ölümlerle ilişkilidir. Fazla kilo veya obezitenin erken dönemde belirlenmesi, bulaşıcı olmayan kronik hastalıkların önlenmesi için önem taşıyor.

SOSYAL MEDYAYA DİKKAT YALNIŞA YÖNLENDİREBİLİR!

Pekcan, sosyal medya ile görsel medyada yer alan bazı meslek profesyonellerinin halkı yanlış ve sürdürülemeyen beslenme davranışlarına yönlendirebildiğine dikkat çekti: “Örneğin iyotlu tuz tüketimini kötüleme, daha sağlıklı diye belirtilen kaya, Himalaya tuzlarına yönlendirme gibi yanlışlıklar yapılabiliyor. Tuzlara iyot eklenmesi toprakta yeterli iyot olmamasına bağlıdır. İyot özellikle çocuklarda büyüme ve gelişme, beyin gelişimi üzerinde önem taşır. İyot eksikliği durumunda çocuğun okul başarısı düşer, algılama ve öğrenme etkilenir.”

FİNLANDİYA 1943’TE BAŞLATTI

*‘Ücretsiz Ulusal Okul Yemeği’ dünyada yaygın olarak uygulanıyor mu? Uygulamalar somut sonuçlar vermiş mi?

Okul yemeği uygulamalarının dünyada birçok örneği bulunuyor. Finlandiya 1943 yılında, ücretsiz okul yemeği sunan ilk ülke. İsveç iki yıl sonra 1945 yılında uygulamaya geçti. Daha yakın yıllarda Estonya 2002'de ve Güney Kore 2011'de tüm öğrencilere ücretsiz okul yemeği programını başlattı. İngiltere ise 2014 yılında devlet destekli okullar için ‘Evrensel Okul Çocukları Ücretsiz Yemekler’ politikasını uygulamaya koydu ve İskoçya benzer bir politikayı 2015 yılında başlattı. Her iki ülkede de sadece ilkokul çocuklarına ilk üç yıl boyunca (okul yılı başında 4-7 yaşında olan çocuklar) uyguladı.
Japonya'da 1947'de okul yemekleri programı, tüm çocuklara ücretli olarak uygulanmaya başlandı, okul yemek programına katılım zorunlu kılındı ve düşük gelirli aileler için yerel veya ulusal hükümetten mali destek sağlandı.

Amerika’da Küresel Çocuk Beslenme Kuruluşu tarafından ‘Küresel Okul Yemeği Programları Araştırması’ 2021 yılında yürütüldü. Toplam 139 ülkede 330,3 milyon çocuğun okul yemek programı ile besine eriştiği belirlendi. Söz konusu programlar, ilk ve ortaokul çocuklarının yüzde 27’sini kapsıyor. Okul yemek programlarının özellikleri irdelendiğinde, toplam 183 okul, yemek programının yüzde 93’ü, öğrencilerin beslenmesinin yanı sıra sağlık gereksinmelerini karşılamayı amaçladığını rapor etmiş. Programların obeziteyi yüzde 35 oranında önlemeyi veya hafifletmeyi hedeflediği belirtilmiş.

TÜRKİYE’DE OKUL KANTİNLERİ DENETLENİYOR

*Türkiye’de bugüne kadar yürütülen okul programlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Önemli bir birikimimiz var mı?

Ülkemizde Sağlık Bakanlığı tarafından ‘Yetişkin ve Çocukluk Çağı Obezitesinin Önlenmesi ve Fiziksel Aktivite Eylem Planı (2024-2028)’ hazırlandı. Ayrıca ülkemizde okulların, kurumların bünyesinde faaliyet gösteren kantin, kafeterya, büfe, çay ocağı gibi gıda işletmelerinde satışa sunulacak tüm gıdaların ve içeceklerin Milli Eğitim Bakanlığının ‘Okul Kantinlerinde Satılacak Gıdalar ve Eğitim Kurumlarındaki Gıda İşletmelerinin Hijyen Yönünden Denetlenmesi Genelgesi (2020/8)’ gereği, okul kantinlerinde satışı uygun olan veya satışı uygun olmayan gıdalar ve içecekler ile belirlenen kriterleri sağladıklarında, satışı uygun olan gıda ve içecekler Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu önerileri doğrultusunda belirleniyor.

OKUL DİYETİSYENİ İSTİHDAM EDİLMELİ

Kantinlerde de satışı uygun olan gıdaların diğer gıdalardan ayırt edilebilmesinin sağlanması, kontrol ve denetim süreçlerinin kolaylaştırılması amacıyla ‘Okul Gıdası’ oluşturulmuş durumda. Okul kantinlerinde satılan gıda ve içecekler denetleniyor.

Milli Eğitim Bakanlığımız tarafından okullarda çocukların boy uzunlukları ve vücut ağırlıkları saptanarak çocukların büyümeleri, zayıflık, şişmanlık ve bodurluk (kısa boy) durumları değerlendiriliyor. Ayrıca diyetisyenler tarafından bazı okullarda beslenme eğitimi veriliyor. Bu aktivite tüm okullara yaygınlaştırılmalı ve okul diyetisyeni istihdamı sağlanmalı.

YİYECEK VE İÇECEK STANDARTLARI BELLİ

*‘Ücretsiz Ulusal Okul Yemeği’ söz konusu olduğunda ‘standartlar’ da gündeme geliyor. Bu konuda önerileriniz var mı?

-Okul yemeğinde çocukların yaşına, cinsiyetine, fiziksel aktivite düzeyine göre nasıl beslenmesi gerektiği, enerji ve besin ögeleri (vitamin ve mineraller) gereksinimleri biliniyor. Okul yemekleri, içerik olarak beslenme standartlarını karşılayacak besin türlerini ve miktarlarını karşılamak, sağlıklı beslenme alışkanlığını geliştirecek niteliklerde olmak zorundadır. Örneğin şeker, tuz, doymuş yağları sınırlı içermelidir, enerjisi gereksinme kadar olmalı, vitamin ve mineraller açısından zengin olmalıdır.
Buna ek olarak okul kantinlerine yönelik ülkemizde oluşturulmuş ‘Okullarda Yiyecek ve İçecek Standartları’ belirlenerek 2016-2017 eğitim-öğretim yılından itibaren yürürlüğe girdi. Standartların uygulanması için üç bakanlık çalışanlarından denetim ekipleri oluşturularak kantin denetimlerine başlandı. Bu uygulamayla okullarda kırmızı grupta yer alan şeker, çikolata, cips, gazlı içecekler ve enerji içeceklerinin satışı yasaklandı. Tam tahıl sandviçler, tost, süt, yoğurt, ayran, kefir, ceviz, fındık, taze ve kuru meyveler, taze sebze, yumurta satışları serbest tutuldu, bazı paketli ürünlerin tuz, şeker, doymuş yağ içeriklerine kriterler getirildi.

Ülkemizde diyetisyenler uzman kişilerdir. Ayrıca, ülkemiz koşullarına uygun olarak hazırlanmış olan ‘Türkiye Beslenme Rehberi (TÜBER) 2022’ bu doğrultuda yardımcıdır. Çocukların yaşına ve cinsiyetine göre besin gruplarından günde ne miktarda tüketmeleri gerektiği ve bunun okul yemeği olarak bir öğün için standartlarının oluşturulması söz konusudur. Genellikle okul yemeği sunulurken, beslenme eğitiminin de verilmesi sonucunda tabak-tepsi yemek artıklarının önlenmesi de sağlanabiliyor.

Obezite
Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız