Sağlık-İş Genel Başkanı Hakan Toy: Taleplerimiz karşılanana kadar eylemlerimiz devam edecek
TÜRK-İŞ, bir hafta sonra Ankara’da yapacağı Büyük Emek Buluşması’na hazırlanıyor. Sağlık-İş Genel Başkanı Hakan Toy, 'Krizin faturasını işçiye kestirmemek için müzakere ve mücadeleden geri durmayacağız.' dedi
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) 20 Ekim Pazar günü Ankara’da yapacağı büyük Emek Buluşması’na hazırlanıyor.
Emekliler, asgari ücretliler, kamu işçileri, özel sektör çalışanları, taşeronlar, staj mağdurlarının yer alacağı mitingin sloganı “zordayız geçinemiyoruz” olacak.
Konfederasyon, bugüne dek taleplerine kulaklarını kapayan hükümete, Ankara’dan seslenecek. “Az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınsın” talebinin ana gündem olacağı mitingte, örgütlenme, işten atılma, kamu işçilerinin ücret dengesizliği, kayıt dışılık, güvencesiz çalışma, iş kazalarına kadar pek çok sorun dile getirilecek.
Son yılların en büyük emekçi buluşması olacağı beklenen miting için TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, 2 bin otobüsün şimdiden hazır olduğunu da belirtmişti.
Aydınlık, Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası (Türkiye Sağlık-İş) Genel Başkanı Hakan Toy ile hem sendikalarının gündemini hem de mitingin taleplerini konuştu.
ÖRGÜTLENME ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
- Yakın zamanda 15 iş yerinde üstünlüğü sağlayarak yetkili sendika oldunuz. Örgütlenme hedeflerinizden bahsedebilir misiniz?
Özel sektör ve birçok kamu kurumunda yeni yetki aldığımız iş yerleri var. Türkiye’nin dört bir yanında örgütlenme çalışmalarımız sürüyor. Hedefimiz 750 bin sağlık ve sosyal hizmet işçisinin bulunduğu iş kolunda örgütlenme.
Sendikal örgütlenmenin ne yazık ki engellendiği, işçilere baskıların arttığı bir süreçte örgütlenme ağımızı her geçen gün genişletiyor ve nice emekçi arkadaşlarımızı saflarımıza katıyoruz. 1961 yılında başlayan örgütlenme mücadelemizi tüm zorluklara rağmen devam ettireceğiz.
MASADA DA SAHADA DA MÜCADELE MESAJI
- Başlayacak toplu iş sözleşmelerinde işçi tarafı olarak masaya ne koyacaksınız?
Ülkemizde devam eden ekonomik kriz ne yazık ki en çok ücretli çalışanlarımızı etkiliyor. Biz sağlık ve sosyal hizmet iş kolunda çalışan arkadaşlarımızın insanca yaşayacağı ücret ve çalışma şartlarını sağlayana kadar mücadele edeceğiz. Masada mücadele ederken gerekirse sahada da mücadele kartımızı kullanacağız.
Mücadelemiz emekçilerimizin alın terinin karşılığını almak, onlara hak ettiği olanakları sağlamak. Bu yüzden ekonomik krizin faturasını işçi kardeşlerimize kestirmemek için müzakere ve mücadeleden asla geri durmayacağız.
Bugüne kadar masada, çalışma süreleri, refakat izni, ücretsiz izin, süt izni, sağlıkta grev hakkı gibi birçok maddeyi işçilerimiz için görüştük, takipçisi olduk. Çalışanlarımızın özlük haklarında geriye gidiş olmadan yenilerini de elde edeceğimiz bir dönem bizleri bekliyor.
Sağlık-İş Sendikası olarak işçilerimizin lehine olan tüm talepleri gözden geçirecek ve hayata geçirdiğimiz maddelere yenilerini de ekleyeceğiz.
SENDİKALARA ‘ÖCÜ’ GİBİ BAKANLARA SESLENDİ
- Van’da bir hastanede örgütlenme mücadelesi yürüttünüz ve üyeleriniz işten çıkarıldı. Son durum ne? Bu bağlamda Türkiye’de emeğin örgütlenmesi anlamında atılması gereken hangi adımlar var?
21. yüzyılda maalesef hâlâ emeğin örgütlenmesinin önündeki engelleri konuşuyoruz. İşte Van bu örneklerden sadece biri. Van’da örgütlenme mücadelesinin sürdüğü Lokman Hekim Van Hastanesi’nde sendikamıza üye olan işçilerimiz işten çıkarıldı. Bunun üzerine kurum yetkilileri ile görüşüyoruz. Sürecin zararsız bir şekilde son bulması ve işçilerin lehine olması için müzakereler işveren tarafı ile sürüyor.
Bu mücadeleden de başarı ile çıkacağımızı biliyoruz ve kendimize güveniyoruz. Ancak ülkemizdeki sendikal örgütlenmeye “öcü” gibi bakan işverenlerimize bir kez daha seslenmek istiyoruz; üreterek var olma mücadelemize engel olmaktan artık vazgeçin. Sizlerin kârlarını kâr katan biziz. Hakkımız olan ve Anayasa’da da yer alan sendikaya üye olmak hakkından vazgeçmeyeceğiz.
‘VERGİLER ARTIK KALDIRILABİLİR DEĞİL’
- Konfederasyonunuz TÜRK-İŞ Ankara’da büyük bir mitinge hazırlanıyor. Vergide adalet neden ilk önceliğiniz?
Birinci önceliğimiz vergi olacak. Çünkü vergi aslında sadece işçilerimizin değil tüm milletimizin büyük bir sorunu. Cebimizden çıkan dolaylı ve dolaysız vergiler artık kaldırılabilir değil. Kötü giden ekonominin sorumlusu işçilerimiz değil. Üreten ve ürettiklerimiz ile ülkemize değer katıyoruz. 12 çalışıyoruz ama neredeyse 10 ay maaş alıyoruz.
O yüzden bu yük sadece işçi sınıfını sırtına yüklenemez ve yüklenemeyecek. Konfederasyonumuz TÜRK-İŞ’in öncülüğünde basın açıklamaları ve iki miting yaptık. Bu eylem süreci vergide adalet sağlanana kadar sürecek.
ÇÖZÜM GÜÇLÜ SENDİKA ÖRGÜTLÜ İŞÇİ
- Son olarak, Türkiye’de işçi sınıfının sorunları nasıl çözülecek? Biz örgütlenme önündeki engelleri ve gelir adaletsizliğini konuşmayı nasıl bırakacağız?
İşçi sınıfının dün de sorunları vardı bugün de devam ediyor. Sendikalar, sivil toplum kuruluşlarının asli görevi işte bu sorunları ortadan kaldırmak için mücadele etmektir. Güçlü sendika örgütlü işçi ile mümkün olacaktır. Sendikalaşmanın önündeki engelleri, gelir vergisindeki adaletsizliği daha çok örgütlenerek aşabiliriz.
Örgütlenmenin önünde engel mi var? Geri durmayacak işçi kardeşlerimiz, istifa etmeyecek, baskılara boğun eğmeyecek. Ekmek teknesinin kavgasını birlikte vereceğiz. Yanında sendikasını bulacak, sendikasını görecek. Örgütlü işçi, güçlü sendika birleşmesi ile işçi sınıfının aşamayacağı hiçbir şey yok.
Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası olarak var olduğumuz sürece emekçilerimizin mücadelesine ortak olacağız. Nerede bir mücadele alanı var, nerede işçimizin bize ihtiyacı var orada olacağız.
- Teşekkür ederiz.